Okuyup kafayı mı yiyeceksiniz

Bakınız peşin olarak söylüyorum. Bizi okumayın.

Eğer ülkenizi dert etmiyorsanız ve sadece liderliğinize bağlılık ile yaşıyorsanız bizi hiç okumayın.

Çünkü bizlerin Türkiye gibi bir derdimiz var. Ülkemizi ve evlatlarımızın geleceğini düşünmek durumundayız. Maalesef böyle bir düşünce içerisinde bunalıp duruyoruz. Bir de sizler gelip bu bunalımlardan kafayı yemeyin.

Bakın yeni Ulaştırma Bakanımız da Kamu Özel İşbirliği-KÖİ projeleri hakkında konuşmuş. Daha önceki Bakanların da işin içinden çıkamadığı konulara yeni gerçek dışı söylemler ekleyerek yola koyulmuş.

Demiş ki; “Osmangazi Köprüsü’nün, 426 kilometre otoyolu da kattığımızda 6,9 milyar dolar sadece yapım maliyeti vardır. Bunun finansmanını, 15 yıllık da işletme süresini kattığınız zaman bu yaklaşık 13 milyar dolar gibi bir rakama tekabül ediyor. Bizim verdiğimiz garanti ise yaklaşık 12,5 milyar dolar civarındadır. Hesabı bu şekilde yapmamız lazım.”

Hatırlar mısınız...Eski AK Parti Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı matematik konusunda çok önemli açıklamalarda bulunmuştu:

Demişti ki; “Benim dedem matematiği, mühendisliği icat etmemiş olsaydı, bugün bu Alman, bu Amerikan… Bu Trump’a New York’ta oturduğu yerden bakkaldan bir torba kahvaltılık al gel ve o kahvaltılığın hesabını çıkar deseydin benim dedem matematiği, ilmi, bilimi, teknolojiyi icat etmemiş olduğu bir halde, Trump Efendi, Macron git şuradan bir kahvaltılık al kahvaltı yapalım sonra da bana hesabını çıkar deseydik vallahi billahi hesabı çıkarmak için duvar kadar tahtaya ihtiyaç duyardı”

Yeni Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’da benzer bir matematik kullanıyor olmalı. Ne de olsa aynı partinin birer kadroları. Aynı matematik neden olmasın ki?

Bakan Osmangazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir otoyolunu kullanarak maliyetin 6,9 milyar dolar olduğunu söylüyor. Finansmanla beraber maliyetin 13 milyar dolara yükseldiğini ekliyor.

2015 yılında bu yolun mucidi ve dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım “Projenin toplam maliyet, 6,5 milyar dolar. Finansman maliyetini de koyduğumuz zaman 15 milyar doları buluyor” demişti.

Ağustos 2019’da yolun açılışını yapana Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, İstanbul-İzmir otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’nün toplam yapım maliyetinin 11 milyar dolar olduğunu söylüyordu. Hatta Erdoğan şu cümleyi kuruyor: “Bu otoyolu inşa eden 22 yıl 4 ay süreyle işletecek olan ortak girişim grubunun ödeyeceği tutar 6.3 milyar lira. Devletin kasasından bir şey çıkmıyor”

***

Siz hiç böyle bir matematik gördünüz mü? Devletin kasasından milyarlar çıkıyor ama “Devletin kasasından bir şey çıkmıyor” diyebiliyoruz.

Bu yolun gerçek maliyetinin ne olduğunu şimdi kim doğru söylüyor? Recep Tayyip Erdoğan mı, Binali Yıldırım mı yoksa Abdülkadir Uraloğlu mu?

Gelelim işin asıl kısmına... Verilen Hazine garantisi bölümüne.

Bir kere bu yolun yapımına yabancı sermaye gelmedi. Yabancı sermaye süsü vermek için Türk bankalarının yurtdışı şubelerinden kredi kullanıldı. Ama Abdülkadir Uraloğlu “garanti vermezsek yabancı sermaye gelmezdi” diyebiliyor. (İslam’da yalan yoktur!)

Ve en önemli bölüm: Uraloğlu diyor ki “Bizim verdiğimiz garanti yaklaşık 12,5 milyar dolardır”

Bakın burada şu detay var. Hazine garantisi ABD enflasyon endeksleri oranında her yıl artıyor. Mesela Osmangazi Köprüsü ihale zamanında 35 dolar olan geçiş garantisi şimdilerde 50 doları bile geçti.

Uraloğlu yeni fiyatların ve Hazine garantisinin ne olduğunu açıklamıyor. Gidiyor ilk ihale zamanındaki fiyatlardan garantiyi açıklıyor.

Ben size şu kadarcık söyleyeyim: İYİ Parti Grup Başkanı olduğu dönemde Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu TBMM’de Aralık 2020’de sadece Osmangazi Köprüsü’nün Hazine garantisi tutarının 16 milyar 959 milyon dolar olduğunu açıklamıştı. Ve ben ekleyeyim... ABD’deki yeni enflasyonlarla beraber bu Hazine garantisi tutarı 2035 yılına kadar çok rahatlıkla 20 milyar dolara ulaşacaktır. Ama burada dikkat edin, verdiğimiz rakam sadece Osmangazi Köprüsü için verilen Hazine garantisidir. Ve bu Osmangazi Köprüsü’nü yapan Japon firma açıkladı: Yapım maliyeti sadece ve sadece 1,2 milyar dolardır.

1,2 milyar dolar maliyete 20 milyar dolar Hazine garantisi... Nasıl iş ama?

Şimdi bu rakamlara bakınca kafayı yemediyseniz muhteşemsiniz. Çünkü ülke kaynaklarının nasıl ve nerelere ne şekilde aktarıldığını gördünüz ve ruh haliniz hala yerinde kalabiliyor!

“Vatan nasıl satılır” diye söylemişti Recep Tayyip Erdoğan ve eklemişti; “Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur”

Burada “ülke kaynaklarını heba etekle” kısmına iyi bakınız.

Bakan Uraloğlu bu projeden sorumlu değil. Bu proje Binali Yıldırım’ın eseri.. Ve kaynaklar onun yönlendirmesi ile dağıtıldı.

Hatta şunu da tahmin ediyoruz: Bu ihaleyi alan firma beklenen firma değildi. O nedenle imza aşamasına geçmek için aylarca beklenmişti. Neden acaba dersiniz?

Acaba Uraloğlu son rakamlar üzerinden Hazine garantisini açıklar mı? Bu sayede kaynakların nereye gittiği hakkında belki bir fikir sahibi olabiliriz.

Bu arada KANAL İSTANBUL ne oldu? Bakan diyor ki “Boğazdan yılda 185 milyon dolar gelir elde ediyoruz” Hani bu gelir yılda 5 milyar dolara çıkıyordu? (İslam’da yalan yoktur!)

Acaba güncellenen İslam’ın içine yalan konulmuş olabilir mi?

YORUMLAR (65)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
65 Yorum