Necip Fazıl şiiri:‘ilk modern’

Yahya Kemal, Ahmet Haşim ve onların ardından gelen Nazım Hikmet, şiirin yenilenmesi doğrultusunda önemli adımlar atıp açılımlar sağlamış olsalar da modern sayılmazlar demiştik özetle... Diğer yandan Necip Fazıl, Dıranas gibi isimler ise yenilikçi olmadıkları halde moderndirler.

18-04/06/55eaa1cff018fbb8f88cb177.jpg

Zaten, en başta da söylediğim gibi, modern şehirli insan tekine özgü duyguları ve duyarlığı ifade eden temaları itibarıyla modern şiirin “ilk” örneklerini vermiş olan şair olarak Necip Fazıl’ı görüyoruz.

Şehirli bireyin can sıkıntılarını, tutkularını, özlemlerini dile getiren ve sayıklar gibi, mırıldanır gibi şiir söyleyen Necip Fazıl ve Cahit Sıtkı’nın ardından Attila İlhan gelir, kimi şehrin caddelerinde kimi de uzak ülkelerde geçen sinematografik maceralarını bağıra çağıra anlatarak.

Cahit Külebi toprağın kokusunu, rüzgârın fısıltısını, yaprağın hışırtısını güncelleştirir. Çünkü artık insan taşıyan trenler ve kavun taşıyan kamyonlar Anadolu’ya modern hayatın temalarını ulaştırmışlardır. Modern Türk şiirinin en özgün seslerinden biridir Külebi.

Dile hükmeden, dille oynayan, dili plastik hamuru gibi yoğurup biçimlendiren bu şairlerin yanısıra modern şiirin daha derin katmanındaki dil okyanusunda yüzen şairler var bir de.

Kendini dilin doğal akışına bırakan, dilin kendinden müziğinin peşine takılan bir şiirle önce Dıranas’ta karşılaşırız, sonra biraz bekleyip Dağlarca’da. Üçüncü durak 1950 kuşağının şiiri olacaktır.

***

Yahya Kemal, Ahmet Haşim ve hatta Nazım Hikmet gibi isimleri “erken modern” diye adlandıracak olursak, “ilk modern” diyebileceğimiz -1920’li ve 30’lu yılların- Necip Fazıl şiirindeki temalara bakalım…

Mesela modern sanatın -ve dolayısıyla modern şiirin- en kayda değer temalarından saplantılı cinsel tutkuları dile getiren Kadın Bacakları şiiri… (Necip Fazıl’ın aynı yıllarda yazdığı hikayelerinde de vardır bu temalar… Bu hikayelerde modern sanatın ayırt edici özelliklerinden biri diye zikredilen “çirkine gösterilen ilgi” de vardır.)

Mesela, şehir hayatının bunaltısını anlatan Kaldırımlar… (Denebilirse bu şiirin “roman versiyonu” Peyami Safa’nın “Bir Tereddütün Romanı”dır… Aynı duyarlık…)

Mesela, modern şiirin başat temalarından biri olan dünya dışına kaçma arzusu... (Modernliğin getirdiği sıkıntılar, şehir hayatından –hatta bazen dünya hayatından- duyulan sıkıntı bu kaçma arzusu temasını ortaya çıkarmıştır modern sanatta. Bunlar aynı zamanda Türk şiir geleneği içinde ancak Necip Fazıl’dan itibaren karşımıza çıkan temalardır.)

1936 tarihli “Yolculuk” şiirinin ilk dörtlüğü bu modern duyguyu benzersiz biçimde ifade ediyor:

“Yolculuk her zaman düşündüm onu

İçimde bu azgın davet ne demek

Oraya, nerdeyse güneşin sonu

Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.”

Her ne kadar Sezai Karakoç bu mısraları “klasik şair”in tavrına örnek olarak gösteriyorsa da, dönmemek üzere kaçıp gitmek, güneşin sonu nerdeyse oraya gitmek arzusu Necip Fazıl’a kadar Türk Şiirinin yabancısı olduğu temalardır.

***

Necip Fazıl, aslî anlamda 1950’lerde ortaya çıkacak olan modern şiirin habercisidir. Ama 1950’ler geldiğinde Necip Fazıl artık çok farklı bir noktada bulunmaktadır. Sosyal ve siyasal alanda yürüttüğü o dillere destan mücadelesi bireyselliğinin, birey olarak dünya karşısındaki duruşunun –yani ‘modern’ şiirin- önünde yer almaktadır artık.

Üstad’ın sonraki dönemde yazdığı şiirler –bu yüzden olsa gerek- geleneğin, geleneksel şiir anlayışının sınırları içinde değer ifade eden metinler olacaktır.

***

Necip Fazıl kuşağından Dıranas, Tarancı gibi isimlerin hem Kaldırımlar şairiyle akrabalıkları itibarıyla hem de doğrudan Fransız yüzyıl sonu (fin de siecle) şairlerinin açtığı büyük kapıdan geçerek Türk şiirine getirdikleri “yeni duygu” üzerinde duralım biraz da. Şiirlerinden örneklerle…

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum