İsrail hükumeti, Filistin’deki işlediği korkunç cinayetlerle, katliamlarla, sergilediği hukuk tanımaz azgınlıkla tüm dünyada “ insanların ” vicdanını kanatıyor.
ABD’nin, tek kutuplu dünyada artık ahlaklı olmaya gerek duymayan yönetimi sadece İsrail’in dünyanın gözüne sokarcasına işlediği savaş suçlarını görmezden gelmekle kalmıyor, bir de para ve silah sevkiyatıyla bu zulmü destekliyor .
Dünyanın önde gelen zengin ülkelerinin yönetimleri de, “ kötülüğün tecessüm etmiş hali ” gibi görünen bu zulüm karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayı tercih ediyorlar.
Fakat madalyonun bir de aydınlık yüzü var!
Sayısız ülkede sokaklara dökülen vicdan, rikkat, izan, insaf sahibi milyonlar , dev protesto gösterileriyle, kulaklarının üzerine yatmış liderlerini sarsıp gaflet uykularından uyandırmaya çalışıyorlar.
Bu zulmü gerçekleştiren hastalıklı kafayı dünya kamuoyu nezdinde mahkum etmemiz lazım.
Köktenci Siyonistlerin çılgınlıklarını sürdürebilmek için insan kaynağına ihtiyaç duyduklarını biliyoruz.
İsrail’de mukim yedi milyon Yahudi var. Doğurganlık oranları oldukça düşük olduğu için dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Yahudileri İsrail'e çekmeye çalışıyorlar.
Fakat arzuladıklarının aksine, İsrail’e yerleşen Yahudilerin bazıları son zamanlarda ülkelerini terk etmeye başladı. Bu geri göç hareketinin bir adı bile var: “ yerida ”.
İsrail ordusunun son hadiseleri önlemedeki başarısızlığı , zaten çok fazla olmayan “ güvende olma ” algısını yıktı.
İsrail’in ekonomisi de iyi durumda değil . Hayat pahalılığı ülkeyi yaşanmaz hale getiriyor.
Bütün bunlar İsrail'i cazip bir yer olmaktan çıkarıyor.
Bazı vicdanlı Yahudiler, kendi devletlerinin radikal bir ideoloji çerçevesinde gerçekleştirdiği zulmü protesto ediyorlar. Devlet başkanlarının evinin önünde - fiziki şiddet görme pahasına- “ katil Bibi ” sloganlarıyla protesto gösterileri düzenliyorlar.
Dünyanın dört bir yanında yaşayan Yahudilerden de İsrail ordusunun cinayetlerine yüksek perdeden itirazlar geliyor.
Bu tablo karşısında şöyle bir proje öneriyorum:
- Uluslararası bir platform kuralım.
- Platforma mensup olan her ülke, daha önce kendisinden ayrılıp İsrail’e göç etmiş, ama Filistinlilere yönelik zulme razı olmayı reddeden vicdanlı Yahudileri İsrail'den ayrılıp geri dönmeye davet etsin .
En başta Türkiye, İstanbul'dan, İzmir'den, Ankara'dan İsrail'e göç etmiş ama canavarlaşan rejimlerinin yaptıklarına artık tahammül edemeyen vicdan sahibi Yahudileri yaşadıkları zulüm dolu topraklardan “ vatanlarına, hatıralarına, komşularına ” geri dönmeye davet etsin. Tabi emniyetlerini garanti ederek.
1492’de İspanya’nın zulmünden kaçan Yahudilere nasıl kucak açtıysak bugün de kendi ülkelerinin zulmünden kaçanlara kucak açalım.
- Kuracağımız beynelmilel platforma davet edeceğimiz Amerikalılardan, Kanadalılardan, Almanlardan, Fransızlardan, İngilizlerden, İtalyanlardan, Avustralyalılardan, İsviçrelilerden, Hollandalılardan, Polonyalılardan, Ruslardan, Lübnanlılardan bunun aynısını yapmalarını isteyelim .
- Dönmeyi kabul edenlerin taşınma ve yerleşme masraflarını bu proje kapsamında oluşturacağımız ortak havuzdan karşılayalım. Hatta onlara bunun ötesinde maddi/manevi ödüller sunalım, mesela kahramanlık madalyası takalım .
- Irkçı/dinci canavarlığa rıza göstermeyip İsrail'i terk etmeyi kabul edenleri havaalanlarında sevgi gösterileriyle, tezahüratlarla karşılayalım. Böylece tepkimizin Yahudilere değil zulme olduğunu , tüm dünyaya gösterelim.
- Bir terör devletine dönüşen İsrail’i protesto ile terk eden vicdanlı Yahudilerle yapılan röportajlardan hareketle sağlam bir iletişim kampanyası başlatalım. İsrail terörünü onların diliyle mahkum edelim . Bu röportajları devlet televizyonlarında, popüler YouTube kanallarında yayınlayalım.
- Ahlaki ve vicdani duruş sergileyen Hollywood ünlülerini ve yönetmenlerini destekleyip Yahudi köktenciliğinin nasıl bir bela olduğunu dünyaya anlatacak belgeseller çektirelim.
- İsrail’deki apertheid rejimini reddeden haysiyetli Yahudi akademisyenleri üniversitelerimize davet edelim.
Böylece topsuz tüfeksiz ama toptan tüfekten daha etkili bir mücadele verebiliriz.
