Medeniyetimiz çözümsüzlükten intihar ediyor

Bir kriz veya savaş yok iken medeniyetimizle övünmeyi pek severiz. Kriz veya savaş baş gösterdiğinde ise aslında medeniyetimizin derin bir fikri kriz yaşadığı gerçeği sert bir şamar gibi yüzümüze çarpar. Alın size Türkiye. Ortadoğu'nun en derli toplu ülkesi sayılır. Hatırı sayılır bir entelektüel birikime sahip. Gerektiğinde uluslar arası krizlere bile yapıcı anlamda müdahale edip çözüm üretebilecek bir potansiyel sahibi gibi görünür. Bu sadece kendi kendine oluşturduğu bir görüntü değildir. Bölgede ve dünyanın önemli bir kesiminde böyle bir beklenti de var. Ama işte Kürt meselesinin çözümünde bocalıyor. Bir fikri krizin yansıması olarak pratikte çözüm üretemiyor.

Hepimiz konuşuyoruz. Hepimiz fikir sahibiyiz. Hepimizin elinde her derde deva çözüm reçeteleri var. Özellikle sakin zamanlarda. Ama çatışma başladığında ya da gerçek hayatta bir kriz baş gösterdiğinde sadece konuştuğumuzu, her hangi bir çözüm üretemediğimizi görüyoruz. İki üç senelik barış sürecinden sonra çatışmalar yeniden başlamış biz hala konuşuyoruz. Okulda konuşuyoruz. Kahvede konuşuyoruz. Camide konuşuyoruz. Ceddede konuşuyoruz. Sokakta, evde konuşuyoruz. Yapmak adına zaman zaman birbirimizi linç etmeye kalkıyoruz. Birbirimize diş biliyoruz. O kadar. Hiçbir şey bir medeniyetin çaresizliğini, çözümsüzlüğünü bundan daha güzel ifade edemez. Bir medeniyetin sokağında aklı başında bir çözüm etkin değilse üst mahfillerde afili sözlerle kotarılan yüksek volümlü entelektüel nutuklar çözüm değildir. Medeniyetimiz sadece konuşuyor. Aslında doğru düzgün konuşmuyor da gevezelik yapıyor.

Malik b. Nebi Kültür Sorunu kitabında Müslüman Arapların ve Yahudilerin Fransa’da karşılaştıkları bir eğitim sorunundan ve bu sorun karşısında Müslüman Araplarla Yahudilerin gösterdikleri tepkilerden, ürettikleri çözümlerden söz eder. Bir ara Fransız hükümeti yabancılar için eğitimde kota öngören bir yasa çıkarır. Bunun anlamı Arapların ve Yahudilerin cahil kalmalarıdır. Bu nedenle biri Arap Müslüman biri Yahudi iki avukat buna şiddetle tepki gösterip harekete geçerler. Yahudi avukat bu kanun çıkar çıkmaz diyor Malik b. Nebi, ofisinin bir odasını sınıf haline getirir, kota yüzünden okula gidemeyen mahallesindeki Yahudi çocukları için sınıf haline getirir, avukatlık cübbesinin yanında bir de ögretmen önlüğü edinir ve çocukları okutmaya başlar. Böylece ülke genelindeki diğer Yahudilere pratik bir çözüm üretir.

Bizim Arap Müslüman avukat ise camiye gider, caddeye çıkar sokakta gezinir. Karşılaştığı herkesle bu sorunu konuşur. Bunun ne büyük bir felaket olduğunu anlatır. Bütün Müslüman Arapların cahil kalacaklarını dile getirir. “İlim erkek-kadın her müslümana farzdır”, “İlim Çinde de olsa onu bulun” hadislerini hatırlatır. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ayetini okur. Ama hiçbir şey yapmaz. Sonunda Malik b. Nebi bu bir medeniyet ve kültür sorunudur der.

Dün Mersin sahillerine vuran o çocuğun cansız bedenini basında görünce Medeniyetimiz konuşma evresini geride bırakmış, artık intihar ediyor, dedim. Çözüm üretemeyen, sadece konuşan bir medeniyetin ciddi bir sorunla karşılaştığı zaman intihar etmekten başka çaresi yoktur zaten.

Türkiye, Ortadoğunun en derli toplu, en birikimli, en deneyimli ülkesidir. Yalan değil, sınırlarımızın dışında da yüz milyonlarca insanın ümididir. Artık şu konuşma evresinden çıkıp çözüm üretme evresine geçmesi gerekir. Yoksa ikinci ihtimal sosyolojik intihardir.

Kürt sorunu bağlamında Müslüman Arap avukat gibi yıllarca konuştuk. Dilimize dolayıp yalama yapmadığımız güzel ve etkili kelime kalmadı. Belagatı tükettik. Retoriğin dibine vurduk. Ama işte PKK’nin başlattığı son çatışmada çözümü rafa kaldırdık demekten başka bir şey de aklımıza gelmiyor.

Medeniyetimizin bir yarısı ürettiği çılgın şiddetin etkisiyle kendini dalgalara teslim edip intihara kalkıştı bile. Diğer yarısı hançeri kalbinin hizasında tutup boş gözlerle ufukları seyrediyor.

Hala umut var.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.