AB Dağlık Karabağ sorunu için AGİT Minsk Grubu'nu işaret etti

AB Dağlık Karabağ sorunu için AGİT Minsk Grubu'nu işaret etti

Avrupa Birliği, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi nedeniyle yaşanan çatışmaların durması için, 30 yıldır soruna çözüm üretemeyen AGİT Minsk Grubu'nu işaret etti.

AB: Dağlık Karabağ sorunu, sadece AGİT Minsk Grubu'nun çabalarıyla çözülebilir

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Dağlık Karabağ sorununun çözümünün sadece AGİT Minsk Grubu çabalarıyla mümkün olabileceğini, tarafların bir an önce ateşkes ilan ederek müzakerelere dönmesi gerektiğini söyledi.

Borrell, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda, Dağlık Karabağ'daki durum ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalar hakkında düzenlenen oturuma katılarak milletvekillerine bilgi verdi.

AB'nin Dağlık Karabağ'daki çatışmalardan büyük endişe duyduğunu vurgulayan Borrell, çatışmaların bir an önce durdurulması, ateşkesin sağlanması ve tarafların yeniden müzakerelere dönmesi için çağrıda bulunduklarını hatırlattı.

Borrell, son 30 yıldaki müzakerelerin başarılı olmadığını ancak soruna askeri bir çözüm de olamayacağını dile getirdi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanlarının himayesinde müzakerelere dönülmesinin önemine işaret eden Borrell, konu hakkında bugüne kadar Azerbaycan ve Ermenistanlı muhataplarıyla telefon görüşmeleri yaptığını, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de konuştuğunu aktardı.

"ULUSLARARASI YÜKÜMLÜLÜKLER YERİNE GETİRİLSİN"

Borrell, sivil nüfusun olduğu yerlere yönelik saldırılar hakkında haberler geldiğini belirterek, "Çatışmalar, sivillerin ölmesine neden olmaktadır. Tarafları, sivillerin korunmasına yönelik uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz." dedi.

Bölgede olup bitenlerden çok fazla bilgi sahibi olmadıklarını aktaran Borrell, AGİT'in sahadaki gözlem misyonunun durdurulduğunu, ayrıca çatışma bölgelerinden birçok asılsız haberin de geldiğini söyledi.

Borrell, Dağlık Karabağ'dan gelen haberlerin dikkatlice incelenmesi ve teyit edilmesinin önemine işaret etti.

Borrell, bölgesel aktörlerin müdahil olması halinde bölgesel istikrarın zarar göreceğini, Çavuşoğlu ve Lavrov ile görüşmelerinde gerginliği daha da tırmandıracak faaliyet ve söylemlerin kullanılmamasının önemine dikkat çektiğini kaydetti.

AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının bu hafta Azerbaycan ve Ermenistan'ın dışişleri bakanlarıyla görüşeceğini aktaran Borrell, sorunun sadece Minsk Grubu'nun çabalarıyla çözülebileceğini ifade etti.

RUHANİ: ÇATIŞMALAR BÖLGESEL SAVAŞA DÖNÜŞMEMELİ

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'daki işgalinden kaynaklı çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşmemesi gerektiğini söyledi.

Başkent Tahran'daki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Ruhani, Dağlık Karabağ'daki çatışmalarla ilgili açıklamada bulundu. 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefon görüşmesinde İran topraklarına yönelik tacizlere dikkat çektiğini hatırlatan Ruhani, "Bölgemiz çok hassas ve önemlidir. Öncelikle şehirlerimiz, köylerimiz ve topraklarımızın güvenliği çok önemli. Karabağ'da iki ülke arasında başlayan savaş sınırlarımızın dibindedir. Sınırlarımıza düşen katyuşa füzeleri, havan topları ve diğer mühimmatlar asla kabul edilmez." değerlendirmesini yaptı. 

Milletlerin hukukuna ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini dile getiren Ruhani, "Bu savaş büyümemeli ve bölgesel bir savaşa dönüşmemelidir. "Savaş çözüm değildir, siyasi faaliyetler devreye girmelidir. Tüm devletler komşularının hukukunu tanımalıdır ve işgal hiçbir şekilde bizim için kabul edilemez. Barış bizim için esastır." ifadelerini kullandı. 

Erivan ve Bakü'ye çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulunan Ruhani, "Azerbaycan halkının hukukuna saygı gösterilmelidir ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne bir kere daha vurgu yapıyoruz. Hiçbir sorun savaş ve kan ile çözülmez. Başka çözüm yolları bulmalıyız." tespitinde bulundu. 

ERMENİSTAN'IN SALDIRILARINDAN KAÇAN HALK OKULLARA SIĞINIYOR

Çatışma bölgesine yakın köylerde yaşayan ve Ermenistan ordusunun saldırılarına maruz kalan Azerbaycanlılar, can güvenlikleri için okul ve kamu binalarına sığınıyor.

Çatışmanın merkezi Dağlık Karabağ'ın doğusundaki Ağcabedi ve Ağdam'a bağlı Ahmedağalı, Sarıcali, Çemenli, Zengişalı, Karadağlı, Efetli ve Şahseven köyleri, 27 Eylül'den bu yana aralıksız topçu saldırılarının hedefinde.

Köylüler, 10 gündür, geçimlerini sağladıkları hayvanlarını geride bırakıp bölgelerinden göç ediyor.

Azerbaycan'daki yerel makamlar, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle eğitimin yapılmadığı Ağcabedi'deki okullara yerinden olmuş köylüleri yerleştiriyor. Köylüler, yerleştirildikleri sınıflarda Azerbaycan ordusunun zafer kazanması ve en kısa zamanda evlerine dönebilmek için dua ediyor.

Ağdam'ın Sarıcalı köyünden olduğunu belirten 63 yaşındaki Ahmed Abbas, "Ahmedağalı, Sarıcali, Çemenli, Zengişalı, Karadağlı köyleri arasında 700 ila 800 metre mesafe bulunuyor. Çatışmanın patlak vermesi üzerine hasta, yaşlı, kadın ve çocukların köyden çıkarılması uygun görüldü." dedi.

Ordunun ve köydeki gençlerin yerinde kaldığını, bölgeleri korumaya devam ettiğini aktaran Abbas, "Topraklarımız azat edilene kadar savaşmaya devam edeceğiz. Ben 63 yaşındayım ve orduya 2 defa gittim. Gerekirse tekrar giderim, köyüme dönmek istiyorum." diye konuştu.

"ÇOCUKLAR KORKTUKLARI İÇİN GELDİK"

Bir başka Sarıca köyü sakini olan Sahibe Alişov da komşuları gibi evlerini terk edip Ağcabedi'deki okula sığınanlar arasında.

Ermenistan'ın top atışlarından korkmadığını belirten Alişov, "Gerekirse biz de yardıma gideriz. Karabağ bizimdir ve bizim kalacak. Top atıyorlardı ve kaçmak zorundaydık." ifadelerini kullandı.

Evine top mermilerinin düştüğünü ve büyük oranda zarar gördüğünü aktaran Alişov, "İyi ki çıktık yoksa orada can güvenliğimiz olmayacaktı. Ailem 5 kişi ve 2 oğlum orduda görevde." şeklinde konuştu.

"Şahsen orada kalırdım ancak çocuklar korktukları için geldik." diyen Alişov, geride bıraktıkları hayvanlarını merak ettiklerini, köyde kalan bazı gençlerin onlara baktığını belirtti.

"SALDIRIYAR NEDENİYLE YARALANANLAR OLDU"

Şahseven köyüne top mermilerinin yağmur gibi yağması üzerine köy ahalisiyle birlikte evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Günay Mustafa, yaşadıklarını, "3 çocuğum var. Biri felçli. Çocuklarım için kaçmamız gerekiyordu. Köyümüzde saldırılar nedeniyle yaralananlar oldu. Evlerimiz hasar gördü." diye anlattı.

Hükümetin temel ihtiyaçlarını karşıladığını söyleyen Mustafa, "Ancak zor koşullar içindeyiz. En kısa zamanda köyümüze dönmek, öz topraklarıma kavuşmak istiyoruz." temennisinde bulundu.

"EVİMİZİ BOMBA ATTILAR"

Diğer köylüler gibi Ağcabedi'deki bir okulda yaşam mücadelesi veren Sultan Kerim de Ermenistan'ın köylerini vurmasına sert tepki gösterdi.

Oturduğumuz eve birden saldırılar gerçekleştirmeye başladılar diyen Kerim, "Bomba ve roketler attılar. Kadın ve çocukların hepsi korktu. Evimizi, hayvanlarımızı her şeyimiz geride bırakıp bir tek canımız için evimizi terk ettik." dedi.

DAĞLIK KARABAĞ SORUNU NEDİR?

Dağlık Karabağ, hukuken Azerbaycan sınırları içerisinde yer alıyor ancak fiilen Ermenistan işgali altında bulunuyor.

Ermenistan, Dağlık Karabağ'ın yanı sıra Laçın, Hocavend, Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan gibi Azerbaycan bölgelerini de işgal altında tutuyor.

İşgal sonucu doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan 1 milyona yakın kişi yaşamlarını ülkenin diğer bölgelerinde sürdürüyor.

Tarafların 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolararası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle imzaladığı "Bişkek Protokolü" diye bilinen ateşkes anlaşması da kağıt üzerinde kaldı.

Kademeli çözümden yana olan Azerbaycan tarafı, sürecin başlaması için Ermeni askerlerinin işgal altındaki bölgelerden çekilme şartını öne sürüyor.

Azerbaycan, Dağlık Karabağ'a yüksek statülü özerklik vadederken, Ermenistan bu bölgenin Azerbaycan'dan ayrılarak bağımsız olmasını istiyor.

Bişkek Protokolü'nün imzalanmasından bugüne kadar geçen 25 yılda yaşanan çatışmalarda, taraflarca net rakamlar verilmese de sayıları binlerle ifade edilen asker hayatını kaybetti.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN