Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye tarihinde sadece bir kerelik 15-64 yaş aralığına sahip olacak. Konuyla ilgili incelemelerde bulunan Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Özgür Arun, Türkiye’nin demografik yapısını TÜİK verileriyle değerlendirdi. Önümüzdeki yüzyılda Türkiye’yi bekleyen riskler ve fırsatlar olduğunu belirten Arun, Türkiye’nin dünyanın en hızlı yaşlanan ülkesi olduğunu vurguladı. Arun, Fransa’nın 115 yıl, Almanya’nın 85 yıl geçirdikten sonra yaşlı nüfusunun iki katına çıktığını kaydetti. Özgür Arun, Türkiye’nin ise bu süreci 15 yılda geçirdiğini dile getirdi.
TARİHİ FIRSAT
Hızlı yaşlanmanın fırsatları beraberinde getirdiğine değinen Doç. Dr. Özgür Arun, “Türkiye’nin aktif nüfusu (15-64 yaş), 2040 yılına kadar bir defaya mahsus olmak üzere en yüksek rakama ulaşacak. Çalışan, üreten nüfusu, Türk toplumunun tarihinde bir kereye mahsus olmak üzere en yüksek sayıya ulaşacak. Eğer üretken nüfusu üretime dahil edebilirsek o zaman Türkiye de ilerlemiş sayılı ülkelerden biri olabilir. Ama bu nüfusu üretime dahil edemezsek Türkiye toplumu tarihinde hiçbir zaman bu şansı yakalamayacak. Buna demografik fırsat penceresi deniyor. 2040 yılında bizim için bu pencere tamamen kapanacak.”
YÜZDE 70’İ TÜRKİYE’DE
Eğitime yapılan yatırımın önemli olduğu vurgulayan Arun, Türkiye’de okuma yazma bilmeyenlerin sayısının nüfusun yüzde 6’sını oluşturduğunu ifade etti. Arun, “Ortadoğu ve Balkanlarda okuma bilmeyenlerin yüzde 70’i Türkiye’de. Bu bizim için önemli bir eksiklik” dedi.
