Amerika Birleşik Devletleri’nde Donald Trump yönetimi tarafından hayata geçirilen yeni iç politika düzenlemesi kapsamında, göçmen olmayan vize başvuru sahiplerine en az 250 dolarlık ek bir “vize bütünlük ücreti” ödeme zorunluluğu getiriliyor. Uygulama, ABD’ye turistik, ticari ya da eğitim amacıyla seyahat edecek tüm vize sahiplerini kapsarken, Vize Muafiyet Programı’na dahil ülkelerden gelen kısa süreli ziyaretçiler bu düzenlemeden muaf tutulacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2024 mali yılı verilerine göre, ülkede yalnızca geçen yıl yaklaşık 11 milyon göçmen olmayan vize verildi. Yeni ücretin, vize başvurusu onaylandıktan sonra tahsil edileceği ve başvuru sahibinin vize şartlarına uygun bir şekilde seyahatini tamamlaması durumunda iade edilebileceği belirtilse de, iade süreciyle ilgili ayrıntılar henüz netleşmiş değil.
BELİRSİZLİKLER ENDİŞE YARATIYOR
NTV'nin haberine göre, Göçmenlik hukuku uzmanı Steven A. Brown, söz konusu uygulamayı “iade edilebilir teminat” olarak tanımlarken, geri ödeme sürecinin karmaşıklığının başvuru sahipleri için caydırıcı olabileceği uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, ücretin temel amacının sınır güvenliği için kaynak yaratmak ve vize ihlallerini azaltmak olduğunu belirtirken, İç Güvenlik Bakanlığı ise uygulamanın detaylarının farklı kurumların eşgüdümünde netleşeceğini ifade etti. Uygulamaya göre, vize şartlarını ihlal eden ziyaretçilerin ücretleri ABD Hazine’sine aktarılacak ve yıllık olarak enflasyona göre güncellenecek.
SEYAHAT ENDÜSTRİSİNDEN SERT ELEŞTİRİ
Yeni düzenleme, ABD’ye gelen turist sayısının azalmasından endişe duyan seyahat endüstrisinde tepkiyle karşılandı. ABD Seyahat Birliği, ek ücret uygulamasını “geriye doğru atılmış dev bir adım” olarak nitelerken, kıdemli başkan yardımcısı Erik Hansen, bu tür mali yüklerin ABD’yi ziyaret etmeyi planlayan kişileri caydırabileceğini söyledi.
Hansen’e göre, 250 dolarlık bütünlük ücreti, mevcut vize masraflarının üzerine eklendiğinde ABD’ye seyahat etmenin ön maliyetini yaklaşık yüzde 144 oranında artırıyor.
Yeni düzenlemenin, uluslararası ziyaretçi trafiğini olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığı ifade edilirken, Trump yönetiminin göçmenlik politikalarına dair tartışmalar yeniden alevlenmiş durumda.
