Yemen'deki Husilerin saldırıları tüm dünyada tartışılmaya devam ederken Beyaz Saray'dan bir açıklama geldi. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, "Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik operasyonların planlanmasına İran’ın doğrudan müdahil olduğunu biliyoruz. Bu, kolektif eylem gerektiren uluslararası bir zorluktur” ifadeleri kullanıldı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, birkaç haftadır tartışılan Yemen’deki Husiler tarafından Kızıldeniz’de İsrail ile bağlantılı ticari gemilere gerçekleştirilen saldırılar hakkında açıklamada bulundu.
Sözcü Watson açıklamasında, “Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik operasyonların planlanmasına İran’ın doğrudan müdahil olduğunu biliyoruz. Bu, kolektif eylem gerektiren uluslararası bir zorluktur” ifadelerini kullandı.
Al Jazeera'de yer alan habere göre Sözcü Watson İran’ın Kızıldeniz’deki saldırılar için silah, finansman, eğitim ve "taktik istihbarat" sağladığını iddia ederek, “İran’ın desteği, Husiler’in İsrail’e ve deniz hedeflerine karşı saldırılar başlatmasının önünü açtı. Ancak İran operasyonel karar alma yetkisini Husiler’e bıraktı” şeklinde konuştu.
Beyaz Saray, görsel analizlerde İran'ın KAS-04 insansız hava araçları ile Husiler tarafından kullanılan insansız araçlar arasında neredeyse aynı özellikler gösterdiğini söyledi.
Watson, İran’ın Husiler’e İsrail ile bilinen hiçbir bağlantısı olmayan ticari gemiler de dahil olmak üzere deniz taşıtlarına ve İsrail’e yönelik saldırılarda kullanılan insansız hava araçları sistemleri, kara saldırısı füzeleri ve balistik füzeler dahil gelişmiş silah sistemleri verdiğini iddia etti.
Ayrıca İran’ın desteği olmadan Husilerin ticari gemileri etkili bir şekilde takip etme ve vurma konusunda zorluk yaşayacağını belirten Watson, "İran’ın Husileri bu pervasız davranıştan caydırmaya çalıştığına inanmamız için hiçbir sebep yok" dedi.
İran yönetimi ise Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarına karıştığı yönündeki söz konusu iddiaları reddetti.
YUNANİSTAN'DAN FIRKATEYN KARARI
Öte yandan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, "Seyahat özgürlüğünün temel ilkesini desteklemeye çalışan ülkeler, bu devlet dışı aktörün yarattığı zorluklarla mücadele etmek için bir araya gelmeli" sözleri ile 10 ülkeden oluşan bir gücün, diğer adıyla Refah Muhafızı Operasyonu kurulduğunu duyurmuştu.
Ülkeler arasında Bahreyn, Kanada, Fransa, İtalya, Seyşeller ve İngiltere'nin de yer aldığını belirtilirken, AB'de bu koalisyonu destek verdiğini açıklamıştı.
Yunanistan ise Yemen'deki Husilerin saldırıları nedeniyle gemileri korumak için Kızıldeniz'e bir donanma firkateyni göndereceğini duyurmuştu.
