Dünya sinemasında iz bırakan yapıtlarda rol alan İranlı oyuncu Hümayun Erşadi’den acı haber geldi. Erşadi, uzun süredir tedavi gördüğü kanser hastalığı nedeniyle 78 yaşında hayata veda etti.
BİR KIRMIZI IŞIK RASTLANTISIYLA BAŞLAYAN KARİYER
Erşadi'nin sinema kariyerine başlama hikayesi, sektörün en ilginç rastlantılarından biri olarak kabul ediliyor. Erşadi, o dönemde profesyonel bir oyuncu değilken, usta yönetmen Abbas Kiyarüstemi ile Tahran'daki bir trafik ışığında duran arabasında tanışmıştı.
GerçekGündem'in haberine göre Kiyarüstemi’nin arabanın camına vurarak kendini tanıtması ve "Bir film çekiyorum, içinde oynamak ister misiniz?" teklifi, Erşadi'yi sinema dünyasına taşıdı. Bu rastlantı, aynı zamanda İran sinemasının en unutulmaz eserlerinden biri olan, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanan Kirazın Tadı filminin de doğuşuna vesile oldu.
Erşadi, bu filmdeki varoluşsal krizi yaşayan başrol karakteriyle uluslararası üne kavuşmuştu. Usta oyuncu, kariyeri boyunca İran sinemasının felsefi derinliğini yansıtan birçok önemli projede yer aldı.
HÜMAYUN ERŞADİ KİMDİR?
26 Mart 1947’de İsfahan’da doğan Erşadi, 1980’lerde İran İslam Devrimi’nin ardından Kanada’nın Vancouver kentine taşındı ve on yılı aşkın süre bir mimarlık firmasında çalıştı.
1990’ların ortasında İran’a döndüğünde Kiyarüstemi’yle yolları kesişti ve sinemaya adım attı.
Kirazın Tadı’nda intihar etmeyi planlayan bir adamı canlandıran Erşadi’nin sade ama derinlikli performansı, filme 1997 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandırdı.
Erşadi, 2007’de Marc Forster’ın Afganistan’da geçen The Kite Runner (Uçurtma Avcısı) filminde canlandırdığı “Baba” karakteriyle uluslararası tanınırlık kazandı. Filmde, 1970’lerin Kabil’inde büyüyen iki çocuğun dostluğunu konu alan öyküye güçlü bir baba figürüyle derinlik kattı.
Erşadi, kariyeri boyunca 90’dan fazla yapımda yer aldı. Uluslararası sinemada Kathryn Bigelow’un Zero Dark Thirty (2012), Alejandro Amenábar’ın Agora (2009) ve Hassan Nazer’in Utopia (2015) filmlerinde rol aldı. İran’da ise Lelah, Mahoor ve ölümünden sonra gösterime girmesi planlanan The Hill of Kites filmleriyle anıldı.
