Tüccar emlakçı kafasıyla Gazze’yi tatil köyüne çevirmek isteyen Trump, Ukrayna’ya mafyavari yöntemle ‘çökmek’ istiyor. Önce Ukrayna’nın Rusya’ya devrini ima eden Trump, ardından bakanını Kiev’e göndererek Zelenski’ye ülkenin madenlerini ABD’ye bıraktığına dair anlaşmayı imzalattırmasını istedi. Zelenski, ‘İmza at yoksa Washington’ın hışmına uğrarsın’ tehdidine rağmen imzalamayınca, Trump’ın gazabına uğradı.
YARDIM İÇİN BORÇ DEDİ MADENLERİ İSTEDİ
Beyaz Saray koltuğuna oturduğu günden bu yana sorunları tıpkı bir mafya lideri üslubuyla çözmeye çalışan Trump’a dünyadan tepki yağıyor ancak o bildiğini okuyor. Gündeminde Ukrayna meselesi olan Trump, ABD’nin üç yıllık savaşta Ukrayna’ya verdiği 350 milyar doları almanın peşine düştü. Bunun için Hazine Bakanı’nı görevlendirerek Zelenskiy’den ülkenin değerli titanyum ve lityum madenlerini Amerika’ya devreden anlaşmaya imza atmasını istedi. Zelenskiy, okumadan imzalaması istenilen belgeyi imzalamayınca Trump’ın öfkesinin kurbanı oldu.
Amerikan Hazine Bakanı Scott Bessent’in Kiev’e giderek Zelenski’ye anlaşma metnini imzalamasını aksi takdirde Trump’ın çok kızacağını söylediği iddia edildi.
DEZENFORMASYONLA ÜLKEYE ÇÖKME PLANI
Zelenskiy’den istediğini alamayan Trump bu kez yanıltıcı bilgilerle Ukrayna liderine yüklendi. Savaşı Rusya’nın değil Ukrayna’nın başlattığını öne sürdü. Zelenskiy buna cevap olarak “Trump’ın bir dezenformasyon balonu içinde yaşadığını” söyleyince daha da kızdı, Amerika’dan gönderilen yardımların kayıp olduğunu öne sürüp yolsuzluk imasında bulundu. Komedyen diyerek hakaret etti ve halkın desteğinin yüzde 4’e düştüğünü söyleyerek Zelenskiy’i diktatör olmakla suçlayıp, seçime gitmesini istedi. Zelenskiy ise ‘Ülkesine güvenlik garantisi’ karşılığında anlaşmayı imzalayacağını söyledi.
‘SÖMÜRGEM OL’ DAYATMASI
Mafya lideri gibi davranan Trump, Kiev’den 500 milyar dolarlık talepte bulundu. Zelenskiy’e sunulan anlaşma taslağına göre; Ukrayna’nın doğal kaynak gelirlerinin yüzde 50’si ABD’ye aktarılacak. İstekler; yalnızca kritik madenlerini kapsamakla kalmıyor, altyapıdan limanlara, petrol ve doğalgazdan diğer doğal kaynaklara kadar geniş bir alanı içeriyor.
Seçim öncesi Rusya-Ukrayna savaşını bitirme sözü veren ABD Başkanı Donald Trump, Batı cephesinde hayal kırıklığı yarattı. Rusya’nın Kırım ve ardından Donetsk bölgesini işgal etmesini göz ardı edip savaştan ‘diktatör’ diye nitelediği Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’i sorumlu tutan Trump, şimdi de akıl almaz taleplerde bulundu. ABD’nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, önceki akşam Kiev’de Zelenskiy ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından planlanan ortak basın toplantısı, Washington’un isteği üzerine iptal edildi. Zelenskiy, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda “İyi bir görüşme oldu. Birçok önemli detayı ele aldık. ABD’nin gücünün hissedilmesi, hem bizim için hem tüm özgür dünya için mühimdir. ABD Başkanı ile güçlü bir yatırım ve güvenlik anlaşmasına hazırız. Sonuçlara ulaşmanın en hızlı ve en yapıcı yolunu önerdik” dedi.
Zelenskiy, ABD’nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg ile Kiev’de bir araya geldi.
APTALCA HAREKETLER
Zelenskiy’nin bu ifadelerine rağmen ABD tarafı görüşmeden mutsuz ayrıldı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz “Başkan Trump, Zelenskiy’nin masaya gelmemesinden ve bu fırsatı değerlendirmeye yanaşmamasından dolayı büyük bir hayal kırıklığı içinde. Eninde sonunda istediğimiz noktaya gelecek ve umarım en hızlı şekilde gerçekleşir. Kiev yönetimi, ABD’nin bugüne kadarki destekleri karşısında yeterince minnettar değil” tepkisini gösterdi. Başkan Yardımcısı JD Vance da “ABD’nin cömertliği olmasaydı Ukrayna diye bir ülke olmazdı” şeklinde konuştu; Zelenskiy’ye “Trump’la bir problemi varsa telefonla araması gerek. Avrupa’da basın turnesine çıkıp ABD Başkanı’nı kötüleme. Bu hem onun hem halkımız için aşağılayıcı bir şey. Ayrıca aptalca. Daha iyi danışmanlara ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
‘VERSAY’DAN BETER
Bu arada, Ukrayna’ya sunulan anlaşmanın taslağı basına sızdı. The Telegraph gazetesinin edindiği belgelere göre; Washington’un 500 milyar dolarlık talepleri Ukrayna’nın yalnızca kritik madenlerini kapsamakla kalmıyor; altyapıdan limanlara, petrol ve doğalgazdan diğer doğal kaynaklara kadar geniş bir alanı içeriyor. Zelenskiy, Eylül 2024’te Trump Tower’da gerçekleştirdiği görüşmede, kritik madenlere doğrudan ortak olma teklifi yapmıştı. Ancak Kiev’in beklediğinden çok daha ağır koşullar masaya geldi. Doğal kaynak gelirlerinin yüzde 50’si ABD’ye aktarılacak. Yeni çıkarılacak maden ruhsatları da aynı oranda ABD’ye tahsis edilecek. Anlaşma metninde “Bu gelirler üzerinde ABD lehine bir haciz konulacaktır” ifadesi yer aldı. Üst düzey bir müzakere kaynağı, şartları “Önce bize ödeyin, sonra çocuklarınızı doyurun” şeklinde yorumladı. Taleplerin Birinci Dünya Savaşı’nda yenilen Almanya’nın önüne konulan Versay Anlaşması’ndan bile daha ağır olduğu belirtilirken Trump, Ukrayna’nın reddetmesi halinde Rusya’nın kazanacağını tehdidini savurdu. Uzmanlar “ Rusya’dan herhangi bir savaş tazminatı istenmiyor. Anlaşmanın mevcut haliyle kabul edilmesi halinde Ukrayna’nın ekonomik yükü, 1945 sonrası Almanya ve Japonya’ya uygulanan yaptırımlardan bile ağır” değerlendirmesine bulundu.
STRATEJİK PLANMIŞ
ABD’li Senatör Lindsey Graham, teklifi şöyle savundu: “Trump’ın ekonomik getiri sağlamaya yönelik hamlesi, Amerikan halkının Ukrayna’ya desteğini artırmaya yönelik stratejik bir plan. Anlaşma imzalanırsa Putin köşeye sıkışır. Çünkü, başkan anlaşmayı savunacak.” Ukrayna yetkilileri ise, bu şartların ülke yasalarına aykırı olduğunu vurgulayarak müzakerelerde değişiklik yapılması gerektiğini kaydetti. Öte yandan, Ukrayna’nın doğal kaynaklarının Trump’ın iddia ettiği kadar değerli olup olmadığı da tartışmalı. Lityum fiyatları son yıllarda yüzde 88 düşüş yaşadı. Yeni rezerv keşifleri nedeniyle uzun vadede stratejik önemi azalıyor. ABD’deki dev lityum rezervleri ve nadir toprak elementleri konusunda Çin’e bağımlılığı azaltma çabaları zaten hız kazanmış durumda. Petrol ve doğalgaz kaynaklarına gelince; Ukrayna’nın en büyük rezervlerinin bir kısmı Rus kontrolü altında. Ayrıca Batı Ukrayna’daki Karpat rezervleri, yüksek maliyetli bir coğrafyada yer aldığı için daha önce yatırımcıların ilgisini çekmemişti.
İNGİLTERE’YE GÖRE ZELENSKİY, CHURCHİLL GİBİ
ABD’nin Ukrayna politikasına en büyük tepkiyi İngiltere veriyor. Savunma Bakanı John Healey, ABD Başkanı Donald Trump’ın “diktatör” olarak nitelendirdiği Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i, İkinci Dünya Savaşı döneminde seçim düzenlemeyen eski İngiltere Başbakanı Winston Churchill’e benzetti. Norveç’i ziyaret eden Healey “Avrupa ile ABD’nin güvenliği açısından Ukrayna’daki savaşın sona ermesi ve NATO’nun birlik içinde kalması, en önemli çıkarımız. Bu, Amerikalılarla görüştüğümüz ve tartışmaya devam edeceğimiz bir konu. Zelenskiy, ülkesine bağlı bir lider. Buna bizzat tanıklık ettim. O Ukrayna’nın seçilmiş lideri. Churchill’in İkinci Dünya Savaşı’nda İngiltere’de yaptığını yaptı, savaştayken seçimleri askıya aldı” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, sosyal medya üzerinden yaptığı canlı yayında Trump’a seslenerek “Putin’e karşı zayıf olamazsın. Bu senin tarzın değil, çıkarına da değil” ifadesini kullandı. Bu arada Macron 24 Şubat’ta, İngiltere Başbakanı Keir Starmer 27 Şubat’ta Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelecek.