Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının sonlandırılması için yürütülen ABD öncülüğündeki diplomatik girişimler, Donbas üzerindeki baskının artmasıyla kritik bir aşamaya girdi. Moskova, savaşla elde edemediği bölgeleri bu kez müzakere masasında kazanmayı hedeflerken, Trump yönetiminin Kiev’e sunduğu “toprak takası” önerisi barış planının en tartışmalı başlığına dönüştü. Ukrayna’nın doğusundaki stratejik kentleri içeren Donbas hattı, hem Kiev’in en güçlü savunma bölgesi hem de Rusya’nın jeopolitik hedeflerinin merkezinde yer aldığı için görüşmelerde çıkmazı derinleştiriyor.
EN GÜÇLÜ SAVUNMA HATTI DONBAS'TA
Financial Times'ta yer alan habere göre, ABD öncülüğünde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşını sonlandırmaya dönük diplomatik girişimler sürerken, müzakerelerin önünde önemli bir engel bulunuyor: Toprak tavizleri. Washington ve Moskova, Kiev’in hâlâ kontrolü altında tuttuğu Donetsk bölgesinin dörtte biri ile komşu Luhansk’ın küçük bir bölümünden geri çekilmesini talep ediyor. Bu topraklar, Ukrayna açısından hem siyasi öneme sahip hem de Rusya’nın 2014’ten bu yana hedef aldığı işgale karşı en güçlü savunma hatlarını barındırıyor.
SOVYET YÖNETİMİNİN AĞIR SANAYİ ÜSSÜ
Donetsk ve Luhansk bölgeleri, Sovyet döneminin ağır sanayi üssü olarak bilinen ve İngiltere’nin yaklaşık yarısı büyüklüğünde geniş bir araziye yayılan Donbas’ı oluşturuyor. Metalürji tesisleri, kömür madenleri ve çok dilli yapısıyla tanınan Donbas, tarih boyunca dış güçler tarafından yönetilmesi zor bir bölge olarak görüldü. 1921 tarihli bir mektubunda Troçki’nin bölgeyi “siyasi gaz maskesi gerektiren bir yer” olarak tanımlaması, Donbas’ın karmaşık yapısına dair tarihsel bir örnek olarak öne çıkıyor.
Bugün de bölge barış müzakerelerinin en çetin başlıklarından biri. Rusya, 2014’ten bu yana on binlerce asker kaybetmesine rağmen ele geçirmekte zorlandığı bu toprakları masada kazanmayı hedefliyor. Moskova’nın hedefindeki şehirler arasında Pokrovsk, Kostyantynivka, Druzhkivka, Kramatorsk ve Slovyansk yer alıyor. Bu kentler, Ukrayna’nın doğudaki savunma hattının “kale kuşağı” olarak tanımlanıyor.
Ancak Rus birlikleri ilerlemeye devam ediyor. Son haftalarda Pokrovsk’un büyük bölümünü kontrol altına aldıklarını iddia eden Rus güçleri, Kostyantynivka’nın güney girişine kadar yaklaşmış durumda. Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Syrskyi, Pokrovsk çevresindeki bazı birliklerin savunma pozisyonlarının “sürdürülemez” hale gelmesi nedeniyle kısmi geri çekilme talimatı verdiğini açıkladı.
UKRAYNA SAVUNMASINDA EN BÜYÜK DONBAS'IN
Ukrayna’nın geçen yıl savunmaya ayırdığı 1 milyar doların önemli bir kısmı Donbas’taki tahkimatlara yönlendirildi. Bölgede tel örgüler, siper hatları, mayın tarlaları ve çeşitli engellerden oluşan çok katmanlı savunma hatları dikkat çekiyor. Doğal vadiler ve kayalıklar ile insan eliyle oluşturulmuş ocaklar ve moloz yığınları da savunmayı güçlendiren unsurlar arasında yer alıyor. Ancak hattın batısında arazi düzleşiyor ve nüfus yoğunluğu azalıyor; bu da Rusya’nın ilerlemesi için daha uygun bir zemin oluşturuyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibindeki isimler, özellikle özel temsilci Steve Witkoff, Kiev’e “toprak takası” önerisini kabul etmesi yönünde baskı yapıyor. Witkoff’un bu yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile altı kez bir araya geldiği ve Donetsk’in kalan kısmının devri karşılığında “adil bir barış” sağlanabileceğini savunduğu belirtiliyor. Trump ise Ukrayna’nın elindeki “kartların zayıf” olduğunu ve daha büyük kayıplar yaşamamak için bu şartları kabul etmesi gerektiğini öne sürüyor.
"DONBAS GİDERSE UKRAYNA İÇİNDE BÖLÜNMELER BAŞLAR"
Ukraynalı analist Mykola Bielieskov, ABD’nin önerisinin Rusya ile Ukrayna’nın pozisyonları arasında “köprü kurma” çabası olduğunu ifade ediyor ancak bu önerinin Ukrayna için ağır sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Bielieskov’a göre zayıf bir anlaşma, ülke içinde bölünmelere yol açabileceği gibi Rusya’nın daha batıya ilerlemesi için yeni fırsatlar yaratabilir. Öte yandan Kiev’in toprak vermeyi reddetmesi durumunda ABD’nin desteğini azaltabileceği endişesi de dile getiriliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise toprak tavizlerini kesin bir dille reddediyor. WhatsApp üzerinden gazetecilere yaptığı açıklamada Zelenskiy, Ukrayna’nın herhangi bir bölgesini devretme konusunda “yasal ya da ahlaki bir hakkının olmadığını” söyledi. Sahada ve kamuoyunda da benzer bir yaklaşım hâkim; analistler, böyle bir tavizin Ukrayna'da sert bir toplumsal tepki doğuracağını belirtiyor.
AVRUPALILAR PLANA KARŞI
Trump yönetiminin hazırladığı 28 maddelik taslak planın önceki versiyonlarında, Ukrayna güçlerinin çekilmesinin ardından Donetsk’te “tarafsız ve askerden arındırılmış bir tampon bölge” kurulması öneriliyordu. Bu bölgenin uluslararası toplum tarafından Rusya’nın toprağı olarak tanınması gerektiği ifade ediliyordu. Taslağı değerlendiren Avrupalı diplomatlar, öneriyi “rahatsız edici” olarak nitelendirdi. Washington’un güvenlik garantileri sunma vaadi, özellikle Ukrayna’nın doğusunda yüksek teknolojiye sahip bir “DMZ” kurulması önerisi, birçok başkentte şüpheyle karşılandı.
Analistler, Rusya’nın böyle bir DMZ’yi kötüye kullanabileceği uyarısında bulunuyor. Finlandiya merkezli Black Bird Group’tan Emil Kastehelmi, Rusya’nın taahhütlerine güvenilemeyeceğini belirterek Ukrayna’nın ancak güçlü Batı garantileriyle böyle bir öneriyi değerlendirebileceğini söylüyor. Ancak Batılı askerî güçlerin Ukrayna’da konuşlandırılması ihtimali şu an için uzak görünüyor ve mevcut plan metninde bu yönde bir ifade yer almıyor.
"RUSYA YENİ BİR ATEŞKESİ ZAMAN KAZANMAK İÇİN İSTİYOR"
Uzmanlara göre Donbas konusunda yanlış bir adım, 2014 ve 2015’te imzalanan fakat uygulanamayan Minsk anlaşmalarının yarattığı “donmuş çatışma” ortamının yeniden oluşmasına yol açabilir. Ukrayna’nın Nobel Barış Ödüllü insan hakları savunucusu Oleksandra Matviichuk, Rusya’nın daha önce olduğu gibi yeni bir ateşkesi zaman kazanmak için kullanacağını savunarak, Moskova’nın saldırgan politikalarının durmayacağını ifade ediyor.
Matviichuk’a göre Putin’in hedefi yalnızca Donbas değil, “Ukrayna üzerinden Avrupa’ya ilerlemek.” Rus liderin, Sovyet dönemi bir deyişi hatırlattığını belirten Matviichuk, “İştah yedikçe artar” sözünü aktardı.
