ABD Başkanı Donald Trump, son dönemde küresel ölçekte her alanda kullanılmaya başlanan yapay zekaya ilişkin üç kararnameye imza attı.
"Yapay zeka yarışında Çin'in önemli ölçüde önündeyiz" ifadesini kullanan Trump, ABD'de bu alanda çalışan şirketleri ve yöneticilerini tek tek sıralayarak kendilerine teşekkür etti. Trump, yapay zeka alanında Çin'le girdikleri küresel rekabeti kesinlikle kazanmaları gerektiğini ve bunun için söz konusu kararnameleri imzaladığını dile getirdi.
‘PROJELER HIZ KAZANACAK’
Trump, "Bu harika insanlar, Amerika'nın dünya standartlarında altyapısını korumak için ülkemizin gerçekten işleyişini sağlıyorlar. Federal izinlerin hızlandırılması, incelemelerin kolaylaştırılması ve tüm büyük yapay zeka altyapı projelerinin inşaatının hızlandırılması için mümkün olan her şeyi yapmak üzere bu başkanlık kararnamelerini imzalıyoruz" diye konuştu.
ABD'nin teknolojik üstünlüğünü sürdürmesinin yapay zeka alanındaki gelişmelerle doğrudan ilgili olduğunu anlatan Trump, bu alanda çalışan şirketlere büyük iş düştüğünü ve kendilerinin bu firmalara büyük yatırım kolaylığı sağlayacaklarını vurguladı.
ABD'NİN YAPAY ZEKA EYLEM PLANI
Beyaz Saray, Trump'ın ocak ayında imzaladığı kararname doğrultusunda Yapay Zeka Eylem Planı’nı dün açıklamıştı. Yapay zeka yarışını kazanmanın Amerikan halkı için refahı, ekonomik rekabet gücünü ve ulusal güvenliği kapsayan yeni bir altın çağ başlatacağına vurgu yapılan açıklamada, planın adımlarının üç temel başlık altında ve 90’ı aşkın federal politika eylemiyle ortaya konduğu belirtilmişti.
Açıklamada, bu temel başlıkların inovasyonun hızlandırılması, Amerikan yapay zeka altyapısının inşası ve uluslararası diplomasi ve güvenlikte liderlik olduğu aktarılmıştı.
Yapay Zeka Eylem Planı'ndaki öne çıkan politikalara değinilen açıklamada, Amerikan yapay zekasının ihracı, veri merkezlerinin hızla kurulmasının teşviki, inovasyon ile uygulamanın önünün açılması ve modellerde ifade özgürlüğünün korunması gibi politikalara işaret edilmişti.
Yapay zeka ve kripto çarı David Sacks ise yapay zekanın, küresel ekonomiyi dönüştürme ve dünyadaki güç dengesini değiştirme potansiyeline sahip devrim niteliğinde bir teknoloji olduğuna dikkati çekmişti.
