İran’daki stratejik hedeflere peş peşe hava saldırıları düzenleyen İsrail 20 üst düzey komutan ve 6 nükleer bilim insanını öldürdü. Trump “İran’a şans tanıdık başaramadılar. Anlaşmazsa daha da kötü olacak” diyerek tehditler savururken, tetikçisi Netanyahu “Uzun bir savaş olacak” dedi. Gözler intikam bayrağını göndere çeken İran’ın vereceği yanıtta.
İSRAİL’DEN SERİ HAVA SALDIRISI
İsrail, İran’ın nükleer programının kalbini hedef aldığını söyleyerek gece yarısı 200 savaş uçağı ve 100 drone ile 300 hava saldırısı düzenledi. Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Ordusu Komutanının da olduğu 20 üst düzey asker ve 6 nükleer bilim insanı öldürüldü. Natanz’daki ana uranyum zenginleştirme merkezi de hedef alındı. Saldırı sonrası Netanyahu, “Operasyon gerektiği kadar sürecek” dedi. Ardından Tebriz Havaalanı ile Natanz Nükleer Tesisi bir kez daha vuruldu.
ABD’DEN TEHDİT İRAN’DAN İNTİKAM YEMİNİ
Saldırının ‘mükemmel’ olduğunu söyleyen Trump, İran ile ABD arasındaki nükleer müzakerelere dikkat çekerek “İran’a anlaşma yapmak için şans üzerine şans vermiştim. Bunu halledemediler. Eğer anlaşma olmazsa daha da kötüsü olacak” tehdidini savurdu. Tahran rejimi “Misilleme yapacağız, İsrail ve ABD ağır bedel ödeyecek” diyerek kırmızı intikam bayrağını göndere çekti. İran’ın İsrail’e gönderdiği 100 İHA ise Suudi Arabistan ve Ürdün hava sahasında imha edildi.
İSRAİL’DEN İRAN’A HAYDUT SALDIRI
Nükleer müzakerelerde anlaşma çıkmayınca günlerdir beklenen saldırı yerel saatle 03.30’da başladı. İsrail, İran’ın nükleer tesisleri başta olmak üzere havalimanlarını, üst düzey yetkililerin evlerini, birçok kritik hedefi 200 savaş uçağı ve dronlarla vurdu. Bombardıman gün boyu devam etti.
ABD ile İran arasında nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanamamasının ardından dünya günlerdir İsrail’in Tahran’a saldırmasını bekliyordu. Harekata daha önce karşı çıkan Trump yönetiminin Tahran’ı anlaşmaya zorlamak için tıpkı Ukrayna’ya karşı Rusya’ya tavizler verdiği gibi olası İsrail saldırısını koz olarak kullanmak istediği yorumları yapılıyordu. Bu kapsamda
Irak’taki Bağdat Büyükelçiliği’ne kısmi tahliye emri verildi, Orta Doğu’daki bazı askeri üslerde alarma geçildi. Beklenen saldırı ise yerel saatle dün sabaha karşı 03.30’da gerçekleştirildi. İsrail, “Yükselen Aslan Harekatı” adını verdiği operasyonda, İran’ın nükleer tesisleriyle çeşitli kritik noktalarına hava saldırısı düzenlendi. Başkent Tahran, Doğu Azerbaycan (Tebriz), Kirmanşah, Huzistan, Hemedan, Kum, İlam ve İsfahan şehirlerindeki kritik askeri bölgeler, karadan karaya balistik füzeler, savunma sistemleri, 200 savaş uçağı ve 100 dron ile yoğun bombardımana tutuldu.
EVLERİNDE VURULDULAR
Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi, İslami Azad Üniversitesi Rektörü Muhammed Mehdi Tehranchi, Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızadeh’nin aralarında bulunduğu 20 üst düzey asker ve 6 nükleer bilim insanı öldürüldü. Komutanlar, evlerinde hedef alındı. Tahran’da 78, Tebriz’de 5 sivil hayatını kaybetti. İran, misilleme amacıyla 100’den fazla kamikaze insansız hava aracı (İHA) fırlattı. İsrail basını, İHA’ların Suriye ve Ürdün üzerinde imha edildiğini öne sürdü.
NÜKLEER PANİK
İsrail güçleri, İsfahan kentindeki Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi’ni birkaç defa vurdu. Tel Aviv, tesiste ağır hasar oluştuğunu iddia etti. İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini belirterek “Fakat bu kirlilik tesisin dışına yayılmadı. Endişeye gerek yok” ifadesini kullandı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da (IAEA) radyasyon seviyelerinde artış gözlemlenmediğini duyurdu. İsrailli üst düzey bir yetkili, hava saldırılarının 2 hafta daha sürebileceğini ileri sürdü. İsrail’in, İran’ın lider kadrosunu çökertme ve cephaneliğini azaltma yoluyla Tahran yönetimini anlaşmaya zorlayacağı yorumunu yapan yetkili “Gerginlik, müzakere edilmiş anlaşmayla sona erebilir” şeklinde konuştu.
TEŞEKKÜRLER TRUMP
Netanyahu “İran durdurulmazsa, çok kısa bir sürede nükleer silah üretebilir” diyerek operasyonu savundu, ABD Başkanı’na teşekkür etti. Trump ise “Saldırı mükemmeldi. Dahası gelecek” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan Harekatı” adı verilen saldırıları “İran tehdidini geri püskürtmeyi amaçlayan hedefli bir askeri operasyon” olarak tanımladı. Operasyonun tehdit ortadan kaldırılıncaya kadar devam edeceğini vurgulayan Netanyahu “İran son aylarda daha önce hiç atmamış olduğu adımları atarak, zenginleştirilmiş uranyumu silah haline getirmeye çalışıyor. Durdurulmazsa, çok kısa bir sürede nükleer silah üretebilir. Birkaç ay içinde, bir yıldan daha kısa bir sürede olabilir. Bu, İsrail’in varlığı için açık ve mevcut bir tehlikedir” dedi. Ayrıca telefonla görüştüğü ABD Başkanı Donald Trump’a “İran’ın nükleer silah programına karşı çıktığı” için teşekkürlerini sunan Netanyahu, operasyon hakkında Rus lider Putin’i de bilgilendirdi.
DAHASI GELECEK
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, operasyona ilişkin “İsrail, İran’a karşı tek taraflı bir harekette bulundu. Saldırılara dahil değiliz ve en büyük önceliğimiz bölgedeki Amerikan güçlerini korumaktır” ifadesini kullandı. Ancak Başkanı Donald Trump, saldırıları “mükemmel” şeklinde nitelendirerek “Tabii ki İsrail’i destekliyoruz. Hem de kimsenin daha önce hiç desteklemediği kadar... Çok daha fazlası gelecek” sözleriyle iş birliğini itiraf etti. ABD’nin saldırılara dahil olup olmadığı sorusuna “Yorum yapmak istemiyorum” yanıtını veren Trump şunları kaydetti: “Onlara (İran’a) bir şans verdik ve değerlendiremediler. Çok sert vuruldular. İki ay önce İran’a anlaşma yapılması konusunda 60 günlük bir ültimatom verdim. Anlaşmayı yapmalılardı. Bugün 61. gün. Henüz istediğim noktaya gelinemedi. Belki de şimdi ikinci bir şansları vardır. Geç olmadan masaya gelmeliler.” Öte yandan Amerikan basını Trump ve yardımcılarının İsrail’in saldırısına “karşı çıkıyormuş” gibi davrandıkları ancak “özel olarak engellemediklerini yazdı.
TAHRAN‘IN SAVUNMA SİSTEMİ FELÇ OLDU
İran Dini Lideri Ali Hamaney, İsrail’in saldırılarına, “Allah’ın inayetiyle İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri onları cezasız bırakmayacaktır. Siyonist rejim bu suçla kendisi için acı bir akıbet hazırlamıştır ve bunu mutlaka görecektir” ifadeleriyle tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan da “İran’ın meşru ve güçlü yanıtı, düşmanı yaptığı aptalca girişimden pişman edecek. Meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız. Sert, akıllıca ve güçlü bir karşılık vereceğiz” açıklamasını yaptı. Ancak İsrail’in üst düzey komuta kademesini öldürerek askeri üsleri rahatça bombalaması karşısında çaresiz kalan rejim, yine sorgulanmaya başlandı. İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD’ın saldırılardan aylar önce başkent Tahran yakınlarında kamikaze İnsansız Hava Aracı (İHA) üssü kurduğu iddia edildi. Yerel basına konuşan ve adı açıklanmayan İsrailli üst düzey yetkili, üsten kalkan patlayıcı yüklü kamikazelerin karadan karaya füze rampalarını imha ettiğini öne sürdü. İran daha önce de İsrail’in doğrudan ya da üstü kapalı saldırıları karşısında zor anlar yaşamıştı.
İNTİKAM BAYRAĞI
Kum kentindeki Cemkeran Camisinin kubbesine intikam anlamına gelen “kırmızı bayrak” çekildi.
HAMAS: İRAN FİLİSTİN’E DESTEĞİN BEDELİNİ ÖDEDİ
Hamas, İsrail’in İran saldırılarına dair “Siyonist proje, bölgenin tamamı için varoluşsal bir tehdit teşkil ediyor. İslam aleminin merkezi düşmanı ile verilen kader niteliğindeki mücadelenin doğasını teyit eden tehlikeli bir gelişme. İran’ın Filistin’e ve direnişe verdiği kararlı desteğin bedelini ödediğin” açıklaması yaptı. Irak hükümeti, hava sahasını kapatarak ülkedeki tüm havaalanlarında uçuşları durdurdu. Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, saldırıyı “kırmızı çizgilerin tehlikeli bir şekilde aşılması” olarak niteledi; İran’la tam dayanışma içinde olduklarını kaydetti. Çin ile Hindistan endişesini dile getirirken Japonya ve Pakistan şiddetle kınadı. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon “Tatsız bir gelişme. Görmek istediğimiz şey, tarafların bir araya gelip müzakere etmesi.” ifadesini kullandı. Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve BAE kınamakla yetindi.
MACRON’DAN AÇIK DESTEK: SAVUNMA HAKKI
İran, İsrail’in saldırılarının ardından 15 Haziran’da yapılacak ABD ile nükleer müzakereleri durdururken operasyona dünyadan farklı tepkiler geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, saldırılara açık destek vererek Tel Aviv’in “kendini savunma hakkı” olduğunu savundu. Macron “Fransa, İran’ın devam eden nükleer programını defalarca kınamış ve buna karşılık olarak tüm uygun diplomatik önlemleri almıştır. Bu bağlamda Fransa, İsrail’in kendini savunma ve güvenliğini sağlama hakkını bir kez daha teyit etmektedir. Bölgenin tamamının istikrarını tehlikeye atmamak amacıyla tüm tarafları azami itidal göstermeye ve gerilimi düşürmeye çağırıyorum” dedi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, tüm müttefikleri acilen harekete geçmeye çağırdı.
İSRAİL’İN ŞIMARIKLIĞINA HEP BİRLİKTE DUR DİYELİM
İsrail’in İran’a saldırmasına Türkiye’den muhalefet de iktidar da sert tepki gösterdi. DEVA Partisi Lideri, İsrail’in İran’a yönelik bombalamalarının ‘uluslararası hukukun açık bir ihlali’ olduğunu belirtti. ‘Bu şımarıklığa hep birlikte dur denmeli’ diyen Babacan, tüm tarafları diplomasiye davet ederek bölgenin daha büyük bir felakete sürüklenmemesi gerektiğini vurguladı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da Dikimevi-Natoyolu Raylı Sistem Uzatma Hattı Temel Atma Töreni’nde konuştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a teşekkür eden Babacan, muhalefet belediyelerinin zor şartlar altında hizmet vermeye çalıştığını belirterek, kayyum düzenine alışmayacaklarını vurguladı.
ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ
Babacan, bölgedeki savaş riskine değinerek “İsrail’in gece boyunca İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, Orta Doğu’da zaten kırılgan olan barış ve istikrar umutlarını bir kez daha büyük bir tehdit altına soktu. Bu saldırıları, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak görüyor ve şiddetle kınadığımızı burada bir kez daha söylemek istiyorum. Tüm tarafları, uluslararası hukuka saygı göstermeye ve çatışmayı derinleştirecek veya bölgeye yayacak adımlardan kaçınmaya çağırıyorum.
MESELEYİ DİPLOMASİYLE ÇÖZÜN
“Bölgede çatışmaların tırmanması hiçbir tarafın çıkarına olmayacak, milyonlarca masum insanın hayatını tehlikeye atacak ve zaten ağır bedeller ödeyen Ortadoğu toplumlarını daha büyük felaketlere sürükleyecektir. Buradan özellikle Amerika ve İran’a çağrım, yapılması planlanan nükleer müzakereleri sürdürmeleridir. Her iki ülkeyi de bu kritik meseleyi diplomasi masasında çözmeye davet ediyorum. Nükleer anlaşmazlıkların çözümü, ancak diyalog ve karşılıklı güvenle mümkündür. Taraflar, bu müzakereleri bir fırsat olarak değerlendirmeli ve gerilimi düşürecek adımları derhal atmalıdır.
GELECEK BARIŞ İNŞA EDİLMELİ
Uluslararası kurumları, özellikle BM ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansını da Orta Doğu’da barış ve güvenliği sağlama görevlerini yerine getirmeye davet ediyorum. İsrail’in bu şımarıklığına, hoyratlığına hep beraber dur demeye çağırıyorum. Bizler, bu coğrafyada daha fazla kan dökülmesini değil, diyalog ve uzlaşının hâkim olmasını istiyoruz. Orta Doğu’nun geleceği savaşla değil, ancak barış ve iş birliğiyle inşa edilebilir” dedi.
BELEDİYELER ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞIYOR
Konuşmasında, ABB Başkanı Mansur Yavaş’a başarı dileklerini ileten Babacan “Ben buradan, öncelikle, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’a böyle güzel bir hizmeti Ankara’ya kazandıracağı için teşekkür ediyorum. Muhalefet belediyelerinin çalışmalarının ne kadar zor şartlarda yürüdüğünün gayet iyi farkındayım. Pek çok belediyenin hizmetinin, türlü türlü yollarla, iktidar tarafından nasıl engellendiğini de iyi biliyorum. Bürokratik ve finansal engellerle çok sayıda belediyeyi hizmet veremez noktaya getirdi bunlar. İktidar belediyelerine her türlü kolaylık ve imkân sağlanırken; muhalefet belediyelerinin önüne türlü türlü engeller koyuluyor.
KAYYUMA ALIŞMAYA HİÇ NİYETİMİZ YOK
Bugün ise Türkiye’de pek çok belediye kayyum tehdidiyle veya yargı operasyonlarının tehdidi altında işini yapmaya çalışıyor. Pek çok ilde ve ilçede milletin iradesi tamamıyla yok sayılıyor. Bizim bunlara alışmaya hiç niyetimiz yok. İtiraz edeceğiz, hayır diyeceğiz, yapamazsınız diyeceğiz. Bizim yönümüz her daim millet oldu, millet olmaya devam edecek. Belediyelere, yerel yönetimlere daha çok yetki verilmesi, belediyeler üzerindeki bu merkezi hükümet vesayetinin kalkması, bizim yönetim anlayışımızın tam da merkezinde yer almakta.”
YÖNETİM DEĞİŞMEZSE BAŞARAMAYIZ
Yönetim yetkisinin merkezden yerele devredilmesi gerektiğini vurgulayan Babacan “Türkiye çok büyük bir ülke. Avrupa’nın en büyük toprakları bizim. Avrupa’nın en büyük nüfusu Türkiye’de yaşıyor. Bu kadar büyük bir ülkenin tek bir merkezden, tek bir Külliye’den; Külliye’nin içindeki tek bir odadan yönetilmesi mümkün değil ya… Bu olmadı, olamayacak… Yönetim sisteminin mutlaka yukarıdan aşağıya delege edilmesi gerekiyor. Yönetim yetkisinin Ankara’dan yerele devredilmesi gerekiyor. Yoksa başarıya ulaşamazsınız, yönetemezsiniz. Olmuyor, olmuyor, olmayacak” diye konuştu.
DAVUTOĞLU’NDAN NATO ZİRVESİ’NDE ÖZEL OTURUM ÇAĞRISI: NETANYAHU, TÜRKİYE’NİN ETKİ ALANINI HEDEF ALIYOR
Gelecek Partisi Lideri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının Gazze’deki insanlık suçlarını örtme girişimi olduğunu belirtti. NATO Zirvesi’nde özel bir oturum düzenlenmesine çağrı yapan Davutoğlu ‘Netanyahu, Türkiye’nin bölgesel etki alanlarını hedef alıyor’ dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yazılı açıklamasında, uluslararası kamuoyunun İsrail’e karşı yükselen tepkilerini bastırmak amacıyla bu tür provokatif hamlelerin devreye sokulduğunu belirtti. Netanyahu’nun, Arjantin Devlet Başkanı ile yaptığı ortak basın toplantısında Osmanlı İmparatorluğu’na dair yaptığı ‘tarihsiz ve alakasız’ açıklamalarla, örtülü biçimde Türkiye’yi hedef aldığını da belirtti. Davutoğlu yazılı açıklamasında şunları söyledi: “İsrail İran’a yaptığı saldırıyla bölgede krizin ölçeğini büyüterek, Gazze’de işlemekte olduğu soykırımın üstünü örtmeye, son günlerde artan küresel tepkilerin etkisini kırmaya çalışıyor. Arjantin Devlet Başkanıyla yaptığı basın toplantısında son derece alakasız bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili yaptığı açıklamayla örtülü olarak, Türkiye’nin bölgesel etkinlik alanlarını hedef gösteren Netanyahu’nun, nerede duracağı belli olmayan bu saldırganlığı karşısında acilen muhtemel senaryolar üzerine çalışılmalı ve milli güvenlik stratejimiz yeni oluşan küresel ve bölgesel şartlara göre yeniden değerlendirilmelidir. Bu bağlamda Türkiye’nin savunma sanayi tesislerinin her tür ve ölçekte saldırıya karşı korunması öncelikle ele alınmalıdır.
Ayrıca oluşan yüksek gerilimin zaten kırılgan olan uluslararası düzeni tümüyle sarsacağı yönünde başta BM, NATO ve AB nezdinde girişimlerde bulunulmalı ve 24-25 Haziranda Hollanda’da yapılacak NATO zirvesinde tırmanan güvenlik risklerinin bölgedeki tek üye ülke olan ülkemizin kaygılarını gözetecek şekilde özel bir oturumda ele alınması sağlanmalıdır.”
DÜN MESELE SADECE GAZZE, SURİYE DEĞİLDİ BUGÜN DE İRAN DEĞİL
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İsrail’in İran’a yönelik saldırısına sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. Arıkan X paylaşımında “İsrail’in bombalaması; hemen ardından, ABD’nin bu saldırıya destek veren açıklamalar yapması bölgemiz açısından tarihi bir kırılma noktasıdır. Herhangi bir ülke, Amerikan askerlerini savaş alanında veya kışlalarında değil, çocuklarıyla birlikte evlerinde hedef alsaydı, ABD bunu ‘terörizm’ olarak nitelendirirdi. Bu saldırılar şüphesiz ‘terör’ saldırılarıdır ve bu durum İsrail güvenliğini bahane ederek tüm bölgeyi ‘güvensizliğe’ ve ‘teröre’ sürüklemektedir. Artık açıklamalarla geçiştirilemeyecek bir sürecin içine girildiğinin farkına varılmalıdır. Bölge ülkeleri ‘Trump hayranlığının, İsrail dostluğunun’ kendilerine güvenli bir liman olacağını düşünüyorlarsa tarihi ve ölümcül bir yanılgı içinde olduklarını zaman onlara çok geçmeden ispat edecektir. Türkiye’nin üzerine düşen ‘en güçlü şekilde kınamak’ değil; -İsrail’i koruyan Kürecik radarını kapatmak, -Amerika’yı koruyan İncirlik üssünü kapatmak, -BTC boru hattından İsrail’e akıtılan petrolü kesmek, -İsrail’e giden tüm gemilere limanları kapatmaktır. Onlarca yıldır Türkiye’ye yaklaşan tehlikelerin artık son perdesindeyiz ve bilinmelidir ki tehlike çanları kulakları sağır edercesine artık bizim için çalıyor. Türkiye tarihi bilinç ve sorumluğu ile acil olarak İslam İş Birliği Teşkilatı’nı toplamalı ve bölge ülkelerinin liderleri ile birlikte İsrail’e karşı somut ve caydırıcı adımlar atmalıdır. Uyarıyoruz; bugün Siyonist İsrail’e karşı adım atmayan her ülke, bir sonraki saldırıların kurbanı olacaktır.”
BU HAYDUTLUĞA, PROVOKASYONA ‘DUR’ DENİLMELİ
İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıları ‘uluslararası hukuku hiçe sayan açık bir provokasyon’ olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu’nun bölgeyi felakete sürüklediğini vurguladı: Uluslararası toplum, küresel istikrarı hedef alan İsrail haydutluğuna artık dur demeli.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in sabah saatlerinde İran’a yönelik düzenlediği hava saldırılarına sert sözlerle tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Erdoğan, saldırıları ‘uluslararası hukuku hiçe sayan apaçık bir provokasyon’ olarak nitelendirdi. Gazze’ye yönelik saldırıların sürdüğü, İran’ın nükleer programı konusunda müzakerelerin yoğunlaştığı bir süreçte gerçekleştirilen bu eylemlerin, İsrail’in ‘kural tanımaz zihniyetini’ gözler önüne serdiğini belirten Erdoğan, Netanyahu hükümetinin pervasız ve hukuk dışı girişimlerle yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı felakete sürüklemeye çalıştığını vurguladı. Erdoğan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İsrail, Gazze başta olmak üzere bölgemizi kana, gözyaşına ve istikrarsızlığa boğma stratejisini bu sabah itibarıyla çok tehlikeli bir aşamaya taşımıştır. İsrail’in komşumuz İran’a düzenlediği saldırılar, uluslararası hukuku hiçe sayan apaçık bir provokasyondur. İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı ve Gazze’ye yönelik insanlık dışı eylemler karşısında uluslararası baskıların arttığı bir dönemde yapılan bu saldırılar, İsrail’in kural tanımaz zihniyetini göstermektedir. Netanyahu yönetimi pervasız, saldırgan ve hukuk tanımaz eylemleriyle bölgemizi ve tüm dünyayı felakete sürükleme gayretindedir. Uluslararası toplum, küresel ve bölgesel istikrarı hedef alan İsrail haydutluğuna artık bir dur demelidir. Netanyahu ve katliam şebekesinin tüm bölgemizi ateşe atan saldırılarının mutlaka önüne geçilmelidir. Orta Doğu’da daha fazla kan, yıkım ve çatışma görmek istemediğimizi bugün bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye olarak komşumuz İran’a yönelik düzenlenen menfur saldırıları lanetliyor; hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor; dost ve kardeş İran halkına taziyelerimizi iletiyoruz.”
ANKARA’DA İRAN ZİRVESİ
İsrail’in, İran’a yönelik saldırıları devam ederken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Müsteşarı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Metin Gürak Dışişleri Bakanlığında bir araya geldiler. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, toplantı saat 14.30’da başladı. Akşiam saatlerine kadar süren toplantıda İsrail’in İran’a yönelik hava saldırısıyla başlayan süreç ve muhtemel yansımaları ele alındı.
‘FİLİSTİN TÜRKİYE’NİN ULUSAL MESELESİ’ DİYEREK SESLENDİ: İSRAİL’E MÜSAMAHAKÂR TUTUM TERK EDİLMELİ
Ferdi Zeyrek’in devam eden taziyesinde soruları yanıtlayan CHP Lideri ‘Gözü dönmüş İsrail’in bu kez İran’a saldırmasını net kesin bir dille kınıyoruz’ dedi. Filistin’in Türkiye’nin ulusal meselesi olduğunu belirterek hükümete seslendi: İsrail’e karşı müsamahakâr tutumunu, yumuşak dilini, cesaretlendirici tavırlarını bir an önce terk etmesini istiyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 9 Haziran’da hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in ardından kentte düzenlenen taziye programlarına katıldı. Basına konuşan Özel İsrail’in İran’a yönelik saldırısına da değindi. Sert ifadeler kullandı: “Dün akşam saatlerinde gözü dönmüş İsrail’in bu kez İran’a saldırmasını net kesin bir dille kınıyoruz. Ve diplomasiye alan açılması lazım. Silahlara alan açılmaması lazım. Her iki tarafı da itidale, barışa davet ediyoruz.
Uluslararası toplumu bu konu da duyarlı olmaya görev almaya davet ediyoruz. Hükümetin İsrail’e karşı müsamahakâr tutumunu, yumuşak dilini, cesaretlendirici tavırlarını bir an önce terk etmesini bir yalan olduğu artık kesin net ortaya çıkan Filistin’e gidiyor gemiler İsrail’le ticaret yok. Filistin’e makarna bile götürmesine izin vermediler.
İSRAİL KÜÇÜK HARFLE KONUŞMAKTAN CESARET ALIYOR
Madleen gemisini 12 aktivisti aldılar, tutukladılar. Zorla serbest bıraktılar. Oradaki iki Türk vatandaşının sağ salim kurtulmuş olmasına da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ve bir kez daha söylüyoruz. Bu İsrail sessizlikten, bu İsrail aman bunlar Trump’la arayı bozamazlar Bize bir şey diyemezler deseler de işte küçük harflerle konuşurlar meselesinden cesaret alıyor.” Özel, Türkiye’nin İsrail karşısında net ve dik bir duruş sergilemesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
FİLİSTİN TÜRKİYE’NİN ULUSAL MESELESİDİR
“Filistin’de hayatını kaybeden herkesin de dün İran’a yapılan saldırıda ölen, yaralanan sivillerin de ve dünya barışını tehdit eden, Türkiye’nin yanı başında bir 3. Dünya Savaşı’nı tetikleyebilecek olan azgınlığın da mazur görülebilir bir tarafı yoktur. İsrail’i kesin bir dille kınıyoruz. Hükümetten de en sert tepkiyi bekliyoruz. Bir kez daha söylüyorum bir kez daha hastane bahçesinde söylemiştim Madleen saldırısı sırasında. İsrail’in karşısında net olsunlar. Dik olsunlar. Bizi yanlarında bulurlar. Karşılarında olmayız da arkalarına geçeriz. En net desteği veririz. Ama böyle müsamahakâr tutumlar bugüne kadarki müsamahakâr tutumlar İsrail’e cesaret veriyor. O zaman da en sert şekilde eleştiririz. Filistin meselesi Türkiye’nin ulusal meselesidir. Hükümeti buna uygun davranmaya davet ediyorum.”
CHP’NİN MİTİNGLERİ DEVAM EDECEK
Özel, Manisa’daki programın ardından Bayburt ve Üsküdar’da yapılacak mitinglerle CHP’nin normal siyasi programına devam edeceğini duyurdu. Üsküdar’da Saadet Partisi’nin düzenleyeceği “Filistin’le Dayanışma” mitingine de katılacağını belirten Özel, burada Saadet Partisi liderinin talebiyle bir konuşma yapacağını açıkladı. Zeyrek’in ardından yapılacak başkanlık seçimine ilişkin konuşan Özel, CHP’li meclis üyeleriyle duygusal bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktararak şöyle dedi: “Arkadaşlar biz dün belediye meclis grubumuzu buradaki Mevlitten sonra topladık. 58 arkadaşımız birden dediler ki pazartesi günü biz sizden bir isim duyarız. Emanetiniz namusumuzdur. Kimi söylüyorsa partimiz biz o arkadaşımızı seçeriz.”
İRAN’A SALDIRILAR TÜRKİYE’YE MESAJ
MHP Lideri , İran’a yönelik saldırının İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi. Bahçeli ‘İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi bir mesajdır’ dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in İran’a yönelik sabah saatlerinde düzenlediği operasyonun Türkiye’ye karşı bir mesaj olduğunu kaydetti. Yazılı açıklama yapan Bahçeli, İsrail’in asıl hedefinin Türkiye olduğunu belirtti. Bahçeli, uluslararası hukukun devre dışı, uluslararası kuruluşlarınsa ahlaken ve fiilen tasfiye halinde olduğunu kaydederek ekledi: “Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen ‘Yükselen Aslan’ isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir. Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır. Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.
Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır. Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır. İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir. Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir. İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.”
ÜLKEMİZİ YÖNETEN HÜKÜMET KINAMANIN ÖTESİNE GEÇMELİ
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İsrail’in İran’a yönelik hava saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, çatışmanın yalnızca iki ülkeyle sınırlı kalmayacağını ve bölgesel istikrarı tehdit ettiğini belirterek, hükümete diplomatik sorumluluk çağrısında bulundu. Dervişoğlu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda “İsrail’in komşumuz İran’a gerçekleştirdiği askeri harekâtı, bölgesel hatta küresel dengeleri sarsacak, istikrara değil krize hizmet edecek bir girişim olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı. Çatışmanın sadece İsrail ile İran arasında gibi görünse de sonuçlarının Türkiye’yi de içine alacak şekilde geniş yelpazede etkiler doğuracağını vurgulayan Dervişoğlu, “Bölgemizi ve dolayısıyla ülkemizi özellikle ekonomik açıdan derinden sarsabilecek bir gelişmeyle karşı karşıyayız” dedi. Dervişoğlu, açıklamasının sonunda hükümete ve uluslararası topluma seslenerek şu çağrıda bulundu: “Çatışma, bugün İsrail ile İran arasında gözüküyor olsa da sonuçları itibarıyla bölgemizi ve dolayısıyla ülkemizi de özellikle ekonomik açıdan sarsacak niteliktedir. Dolayısıyla başta ülkemizi yönetenler olmak üzere tüm ülkeleri kınamanın ötesine gidecek bir tavır belirlemeye ve sergilemeye, İsrail’i cesaretlendirecek söylemlerde bulunmak yerine saldırıların önünü alacak adımlar atmaya davet ediyorum.”