Sloven filozof Slavoj Zizek, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeyi “özgürlükçü bir faşizme” sürüklediğini savundu. Alman Die Zeit gazetesine konuşan Zizek, “Trump benim gözümde bir faşist ama özgürlükçü bir faşist. Ona göre ifade özgürlüğü, güçlülerin zayıfları aşağılayabilme özgürlüğüdür” dedi.
Zizek, Trump’ın davranışlarını “utanmazlık çağı”nın bir ürünü olarak yorumladı ve bu kültürün kökenini Batı’daki 68 kuşağı öğrenci hareketlerine dayandırdı. “Cumhuriyetçiler, o dönemin utanmazlığını bir iktidar ilkesi haline getirdi” diyen filozof, Trump’ın bu anlayışı “sapkın bir özgürlük” biçiminde yeniden ürettiğini belirtti.
Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Maria Corina Machado, Trump'ın en büyük hayranlarından çıktı
Demokrat Parti’yi “ABD’deki sefaletin asıl sorumlusu” olarak tanımlayan Zizek, solun kaybettiği alanı geri kazanması için “aile yaşamı, toplumsal düzen ve suçla mücadele gibi muhafazakâr temaları yeniden sahiplenmesi” gerektiğini vurguladı.
“Biri ‘Mahallemizde şiddet yanlısı göçmenler sorun çıkarıyor’ dediğinde, bunu hemen ırkçılık olarak damgalamamak gerekiyor” diyen Zizek, solun toplumsal dayanışmayı yeniden kurabilmesi için daha kapsayıcı bir dil geliştirmesi gerektiğini söyledi.
T24'te yer alan habere göre, Trump’ın demokrasiyi “Stalinist bir biçimde yeniden tanımladığını” belirten filozof, “Gerçek özgürlük onun için mutlak otorite anlamına geliyor. Solun yıllardır yapamadığını o yaptı; küresel kapitalizmin mevcut biçimini fiilen çökertti,” ifadelerini kullandı.
Zizek, dünyanın geleceğine dair umutsuz olsa da “mucizelere inanıyorum, çünkü beklenmedik olanın her zaman mümkün olduğunu biliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
