Ağrı'da doğup büyüyen bir iş insanı olan Mehmet Yıldırım, memleketine dönerek kurduğu tekstil fabrikasıyla sadece ekonomik bir yatırım yapmadı, aynı zamanda yüzlerce kadına ve engelli bireye umut ışığı oldu. İki yılda yaklaşık 200 kişiye istihdam sağlayan ve dünyaca ünlü markalara üretim yapan Sporteks, bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasında önemli bir rol üstleniyor. Bu başarı hikâyesi, yatırımcılara ilham verirken, çalışanların hayatında da büyük bir dönüşüm yaratıyor.

BİR HAYALDEN GERÇEĞE: AĞRI'YA YATIRIM CESARETİ
İstanbul'un hareketli iş dünyasında yıllarca çalışan Mehmet Yıldırım'ın aklı hep memleketinde, Ağrı'daydı. Çocukluk hayalini gerçekleştirmek için bir milyon dolarlık birikimini bu topraklara taşıdı. Birçok kişinin riskli görebileceği bu yatırım, Sporteks adlı modern bir tekstil fabrikasının doğuşunu sağladı. Yıldırım, "Bu hayali gerçekleştirmek kolay olmadı. Elimizdeki tüm varlığımızı ortaya koyarak bu fabrikayı kurduk" sözleriyle, memleketine hizmet etme arzusunun ardındaki zorlu mücadeleyi gözler önüne seriyor. İki yıldır aralıksız devam eden üretim, kısa sürede Ağrı'yı uluslararası markaların tedarik zincirine dahil etmeyi başardı.

KADIN VE ENGELLİ İSTİHDAMINA ÖNCELİK
Yıldırım, fabrikasının en büyük misyonunu kadın ve engelli istihdamına odaklanmak olarak belirledi. Ağrı'da kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımının zorluklarını bizzat tecrübe eden Yıldırım, çalışanlarının yüzde 60-70'inin kadınlardan oluşmasını sağladı. "Senelerce kadınlarımız okumadı, çalışmadı. Cebinizde para varsa hayata daha güvenle bakarsınız" diyerek, kadınlara sağladığı ekonomik özgürlüğün aynı zamanda özgüvenlerini de tazelediğini vurguluyor. Fabrika, sadece kadınlara değil, engelli bireylere de kapılarını açarak eşitlikçi bir istihdam modeli sunuyor.
EKONOMİK KATKI VE GELECEK HEDEFLERİ
Fabrika, aylık altı milyon liralık gideriyle Ağrı ekonomisine doğrudan bir katkı sağlıyor. Mevcut 200 kişilik istihdamı iki katına, yani 400 kişiye çıkarmayı hedefleyen Yıldırım, bu sayede bölgeye sağlanan ekonomik faydanın da artacağını belirtiyor. Engelli veya işe gerçekten ihtiyacı olan kişilere öncelik vererek sosyal bir sorumluluk da üstlenen Yıldırım, diğer yatırımcılara da çağrıda bulunuyor: "Eğer yatırımcılar Ağrı’ya destek verse, yüzlerce kişiye daha istihdam sağlanabilir. Başka bir yerde yatırım yapsaydık belki üç kat fazla kazanırdık ama bizim için önemli olan memleketimizde insanlara iş imkânı sunmak."

ÇALIŞANLARIN YAŞAMINA DOKUNAN BİR İŞVEREN
Sporteks'in çalışanları, fabrikayı sadece bir işyeri olarak görmüyor, aynı zamanda ikinci bir aile olarak benimsiyor. Engelli çalışanlardan Zarife Ayşe Porsu'nun hikayesi, bu sıcak ortamın en güzel kanıtı. İki yıl önce başvururken engeli nedeniyle tereddütleri olan Porsu, fabrikanın kendisine kucak açtığını söylüyor. "Beni işe aldılar. Çok mutluyum, çok memnunum" diyen Porsu, işverenin kendisine tanıdığı esneklikler ve sağladığı destekler sayesinde hayatının nasıl değiştiğini duygusal bir dille anlatıyor. Fabrika yönetimi, sadece maaş ödemekle kalmayıp, çalışanlarının kişisel sorunlarına da çözüm ortağı oluyor. Porsu, yakın zamanda oğluna araba alırken eksik kalan parası için bile destek sözü aldığını belirtiyor. Bu insan odaklı yönetim anlayışı, çalışanların sadakatini ve mutluluğunu artırarak, fabrikanın başarısını pekiştiriyor.
