Türkiye'nin en önemli bal üretim merkezlerinden Ordu'da, arıcılar bu yılki hasat için kovanlarının başına geçti. Normalde 20 bin ton civarında olan bal rekoltesinin, bu yıl nisan ayındaki zirai don ve sonrasındaki aşırı sıcaklar nedeniyle 13 bin ton civarında kalması öngörülüyor. Sadece Ordu'da 3 bin 500'ü kayıtlı olmak üzere yaklaşık 10 bin aile, arıcılıktan geçimini sağlıyor. Türkiye genelinde ise 82 bin birlik üyesi arıcı, yaklaşık 300 bin kişiye doğrudan iş imkânı sunuyor. Ordulu arıcıların ürettiği ballar, hem yurt içinde hem de Avrupa ülkelerinde alıcı buluyor.

HAVA KOŞULLARI HASADI OLUMSUZ ETKİLEDİ
Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi, 2025 yılı kestane ve çiçek balı hasat sezonunun başladığını duyurdu. Çiftçi, kestane balı rekoltesinden memnun olduklarını, ancak çiçek balında düşüş yaşandığını belirtti. 2024 yılında da benzer bir durumla karşılaştıklarını ve rekoltenin 13 bin ton seviyesinde kaldığını hatırlatan Çiftçi, bu yıl da benzer bir beklenti içinde olduklarını dile getirdi. Olumsuz hava şartlarının arıcıları zorladığını belirten Çiftçi, nisan ayındaki soğuk havaların ardından gelen aşırı sıcakların bal verimini düşürdüğünü ifade etti.

BAKANLIK BASKINLARI PİYASAYI DÜZENLEDİ
Konuşmasında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denetimlerinin önemine değinen Çiftçi, geçen yıl yapılan baskınların sahte bal piyasasını olumlu yönde etkilediğini vurguladı. Ulusal marketlerde artık "ucuz ballara" rastlanmadığını söyleyen Çiftçi, bu durumun gerçek balın değerini artırdığını ifade etti. Süzme bal fiyatlarında geçen yıla göre yüzde 50'lik bir artış olduğunu belirten Çiftçi, bakanlığa bu denetimler için teşekkürlerini iletti.

ARICILIK EKOSİSTEM İÇİN VAZGEÇİLMEZ
Çiftçi, arıcılığın sadece bal üretimi olmadığını, aynı zamanda doğadaki dengenin korunması açısından da hayati bir rol üstlendiğini belirtti. Balın yanı sıra, polen, arı sütü ve propolis gibi diğer arı ürünlerinin de son derece değerli olduğunu ve bu sektörün ekosisteme büyük katkılar sağladığını sözlerine ekledi.
