ESMAGÜL KOÇAK
Uzun bir süredir otomotiv dünyasının gündeminde olan dizel motorların çevresel etkileri, yeni bir düzenlemeyle somut bir adıma dönüşüyor. Özellikle Avrupa'da, hava kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle dizel araç kullanımını azaltmaya yönelik politikalar hız kazanıyor. Birçok otomobil üreticisinin dizel motor geliştirme ve üretimine son vermesi de bu küresel eğilimin bir parçası.
NEDEN "İKLİM VERGİSİ"?
Planlanan yeni verginin temel gerekçesi, dizel motorların çalışma prensibi gereği, özellikle partikül madde ve azot oksit gibi zararlı salınımlar açısından benzinli veya alternatif yakıtlı motorlara göre çevreye daha fazla yük getirmesi. Bu nedenle, "iklim değişikliğiyle mücadele" ve "çevreyi koruma" hedefleri doğrultusunda, bu motor tipine sahip araçlardan ek bir "iklim vergisi" alınması bazı AB ülkelerinde masaya yatırılmış durumda.

TÜRKİYE İÇİN MEVCUT DURUM VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Haberin en önemli noktası, bu iklim vergisinin ilk etapta sadece bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerde hayata geçirilmesinin planlanması. Yani, şu an için Türkiye'deki dizel araç sahiplerini doğrudan etkileyen bir durum söz konusu değil.
Ancak, global çevre standartları ve Avrupa'daki uygulamaların zamanla Türkiye'nin otomotiv ve vergilendirme politikalarını etkileme potansiyeli göz ardı edilemez. Türkiye'nin kendi çevre hedefleri ve uluslararası anlaşmalara uyum süreci çerçevesinde, gelecekte benzer bir vergilendirmenin gündeme gelme olasılığı, sektör uzmanları ve araç sahipleri tarafından yakından takip ediliyor.

DİZEL ARAÇ PİYASASI NASIL ETKİLENEBİLİR?
Avrupa'da başlayacak bu vergilendirmenin, Türkiye'de henüz uygulanmasa bile dizel araçların ikinci el piyasası üzerinde psikolojik bir etki yaratması ve potansiyel olarak değerlerini düşürmesi beklenebilir. Gelecekte benzer bir verginin Türkiye'ye de gelme ihtimali, dizel araç sahiplerini alternatiflere yönlendirebilir.
Bu gelişmeler ışığında, mevcut dizel araç sahiplerinin veya ikinci el dizel almayı düşünenlerin, uzun vadeli maliyetleri ve aracın gelecekteki değerini göz önünde bulundurarak benzinli, hibrit veya tamamen elektrikli modellere geçiş yapmayı değerlendirmesi mantıklı bir seçenek olarak öne çıkıyor. Dizel motorlar için otomotiv dünyasındaki rüzgarın tersine döndüğü açıkça görülüyor.
