BARAN BEKİ
İngiliz otomotiv endüstrisi, hafta sonu yaşanan gelişmelerle adeta nefesini tuttu. Çinli otomotiv devi Geely'nin kontrolündeki efsanevi marka Lotus, İngiltere'deki üretimini sonlandırma kararı almıştı.
Lotus, Cuma günü yapılan haberlerin ardından bugün (Cumartesi) hemen yalanladı tabi jet hızıyla. Lotus'un yaptığı açıklama, Financial Times'ın haberiyle anlam kazandı.

KRİZ GECESİ: HÜKÜMETİN 'PANİK' TELEFONU HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Financial Times'ın Cuma günü yayınladığı ve 1.300 kişinin işsiz kalma riskini ortaya koyan haber, siyasi kanatta şok etkisi yarattı. Hükümetin anında devreye girmesiyle kriz, en azından şimdilik, donduruldu ve Lotus geri adım attı.
Haberin yayınlanmasının ardından İngiltere'de adeta zaman durdu. Habere göre, hükümet yetkilileri, raporun kamuoyuna yansımasından kısa bir süre sonra hem Lotus hem de ana şirket Geely yöneticileriyle temasa geçti. Duruma yakın bir kaynak, o anları "Herkes tam anlamıyla paniğe kapıldı" sözleriyle özetledi.
Bu hızlı müdahalenin ardından Lotus, Cumartesi günü yaptığı resmi açıklamada, operasyonel verimliliği ve küresel rekabet gücünü artırmak için "stratejik seçenekleri aktif olarak araştırdığını" belirtti. Açıklamada, "Lotus Cars normal operasyonlarına devam ediyor ve fabrikayı kapatma planı yok" denilerek sular durultulmaya çalışıldı. İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds'ın Pazar günü Lotus yetkilileriyle bir görüşme yapması bekleniyor.

SORUN ABD TARİFELERİ Mİ, DERİN FİNANSAL SORUNLAR MI?
Lotus'un Cuma günü yaptığı ilk açıklamada, üretimin Mayıs ortasından bu yana duraklatıldığı belirtilmişti. Gerekçe olarak ise Emira modelinin ABD'ye sevkiyatlarının askıya alınması sonrası ortaya çıkan envanter yönetimi ve tedarik zinciri sorunları gösterilmişti.
Ancak şirkete yakın kaynaklar, sorunun bundan daha derin olduğunu iddia ediyor. İddialara göre Lotus, son haftalarda tedarikçilerine ödeme yapmakta zorlanıyor, düşük araç talebi ve artan stoklarla boğuşuyordu. Bu durum, hem İngiltere'deki Hethel tesisini hem de Çin'in Wuhan kentindeki Geely'e ait fabrikayı baskı altına almıştı. Bir kaynak, "ABD gümrük vergisi sorunundan daha derin sorunlarla yüzleşiyorlar" diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.

PERDE ARKASI: CEO'NUN ÇIKIŞ PLANI VE ABD'DE ÜRETİM HEDEFİ
Krizin fitilini ateşleyen ismin, Lotus'un İngiltere'deki operasyonlarında kontrol hissesine sahip olan ve ABD'de halka açık olan Lotus Technology'nin CEO'su Feng Qingfeng olduğu ortaya çıktı. Feng Qingfeng'in hafta başında üst düzey yöneticilere İngiltere'deki üretimi sonlandırmak için bir teklif hazırlamaları talimatını verdiği öğrenildi. Ayrıca CEO'nun, yatırımcılara Lotus'un üretimi ABD'de yerelleştirmek istediğini söylediği de belirtiliyor.
Marka, son yıllarda işten çıkarmalarla ve aralarında Avrupa şefi Dan Balmer ile Ticari Direktör Mike Johnson gibi önemli isimlerin de bulunduğu üst düzey yönetici ayrılıklarıyla gündeme gelmişti.

KAN KAYBEDEN SATIŞLAR VE TARİHİ FABRİKANIN GELECEĞİ
Lotus Technology'nin finansal verileri, markanın içinde bulunduğu zorlu dönemi gözler önüne seriyor. Şirket, Haziran ayında sona eren üç aylık dönemde 103 milyon dolar faaliyet zararı açıkladı. Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemindeki 233 milyon dolarlık zarara göre bir iyileşme olsa da, teslimat rakamları endişe verici. Marka, bu çeyrekte sadece 1.274 araç teslim ederek bir önceki yıla göre %42'lik bir düşüş yaşadı.
1966 yılında kurulan ve yıllık yaklaşık 10.000 otomobil üretim kapasitesine sahip olan tarihi Hethel fabrikasının kaderi, şimdilik hükümetin desteğiyle kurtarılmış görünüyor. Ancak Geely'nin Çin'deki Wuhan fabrikasının yıllık 150.000 araçlık devasa kapasitesi düşünüldüğünde, markanın uzun vadeli üretim stratejisi ve Hethel'in geleceği üzerindeki soru işaretleri devam ediyor.

77 YILLIK OTOMOTİV MİRASI RİSK ALTINDA
1948 yılında kurulan Lotus, 77 yıllık tarihi boyunca İngiliz otomotiv endüstrisinin en prestijli markalarından biri olarak kabul edilmiştir. Formula 1'den Le Mans'a kadar motor sporlarında kazandığı zaferlerle dünya çapında saygı gören marka, hafif ve çevik spor otomobilleriyle İngiltere'nin teknik mükemmellik konusundaki itibarına büyük katkılar sağladı.
Ancak Honda, Ford ve diğer markaların İngiltere'den çekilmesinin ardından ülkenin otomotiv üretimi dramatik şekilde daraldı. Lotus'un da benzer bir kader yaşama riski, sadece 1.300 çalışanı değil, İngiliz otomotivinin son kalan sembol markalarından birini kaybetme tehlikesini de beraberinde getiriyor. Hükümetin müdahalesi kısa dönemde krizi durdurmuş olsa da, markanın uzun vadeli sürdürülebilirliği için daha köklü çözümlere ihtiyaç olduğu açık.
