Tarladan sofraya uzanan kriz: Pazarda satışların yarısı kartla

Tarladan sofraya uzanan kriz: Pazarda satışların yarısı kartla

Yaşanan ekonomik sıkıntılar, tarladan sofraya uzanan bir krize dönüştü. Çiftçiler yüksek üretim maliyetleri ve düşük satış fiyatları nedeniyle ürünlerini satmakta zorlanırken pazarcı esnafı da vatandaşın alım gücündeki düşüş nedeniyle tezgah açmakta güçlük çekiyor. İstanbul Pazarcılar Odası Başkanı Şengün, geleneksel olarak her yaz pazarlarda tezgah açan esnaf sayısının bu yıl yüzde 20 azaldığını belirtti. Şengün, pazarlarda artık satışların yarısının kredi kartıyla yapıldığını belirtti.

Alım gücündeki düşüş, pazarları olumsuz etkiledi. Çiftçiler ürettiği ürünleri satmakta zorlanırken, pazarcı esnafı da vatandaşın alım gücündeki düşüş nedeniyle tezgah açmakta güçlük çekiyor. İstanbul Pazarcılar Odası Başkanı Mesut Şengün, bu yaz pazarlarda tezgah açan esnaf sayısında yüzde 20'lik bir azalma olduğunu belirtti.

Şengün, pazarlarda yaşanan bu durumu, "Eskiden komşuluk ilişkileri daha fazlaydı, şimdi insanlar daha çok kendi ihtiyaçlarını karşılıyor" şeklinde açıkladı. Şengün, e-ticaretin yükselişi ve perakende yasasının olmamasının da pazarları olumsuz etkilediğini belirtti.

"VATANDAŞ EKMEĞİ BİLE KREDİ KARTIYLA ALIYOR"

Ekonomik sıkıntılar, vatandaşların alışveriş alışkanlıklarını değiştirdi. Alım gücündeki düşüşe paralel olarak, pazarlarda kredi kartı kullanımı da arttı. Şengün, "Artık pazarlarda satışların yarısı kredi kartıyla yapılıyor. Vatandaş ekmeği bile kredi kartıyla alıyor" şeklinde konuştu.

“KÜÇÜK ESNAF GİTTİKÇE AZALIYOR”

Dünya Gazetesi'nin haberine göre, müşterilerin azalmasında e-ticaretin de etkisi olduğuna vurgu yapan Şengün, bu konuda perakende yasasının çıkması gerektiğini ama bir türlü çıkmadığını söyledi. 400 metrekare üzerinde olan marketlerin şehir dışına taşınması gerektiğini hatırlatan Şengün, “Bütün Avrupa’da ve dünyada böyleyken, maalesef ülkemizde perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Burada güçlü bir lobi var gibi duruyor. Hal yasası ve perakende yasası daha çıkmadı. Bundan dolayı bizim müşteri kaybımız oluyor ve küçük esnaf gittikçe azalıyor. Bizler günlük geçimiyle çok az sermayesi ve emek gücüyle çalışan insanlarız. Bu nedenle büyük marketlerle rekabet etmemiz son derece zor.

Onlar gidip tarladan daha ürün ekilirken köylüye parasını verip borçlandırıp alabiliyor veya kendileri büyük tarlalarda ekim yapıyor. Biz ise halden almak zorundayız. O nedenle rekabet etme şansımız zor. Anayasamızın maddesinde 173. maddesi devlet küçük esnafı korur ve kollar diyor. Devletin bizi koruyup kollamasına inanmak istiyoruz. O nedenle bu perakende yasasının bir an önce çıkmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

PAZARDA KART KULLANIM ORANI YÜZDE 50’YE ULAŞTI

Pazarda en çok tekstil ürünlerinde azalma yaşandığını, son dönemde gıda fiyatlarının yükselmesiyle orada da ciddi oranda bir düşüş olduğunu belirten Şengün, “Tüketiciler evde dört kişi ise dört tane şeftali alıyor. Meyveyi bile sınırlı alıyor. Vatandaş kıyafet alımını erteliyor ve zaten kredi kartları dolu oluyor. Kredi kartı kullanımı artınca biz de mecburen kredi kartı kullanmak zorunda kaldık. Artık pazarda da satışların yarısı karttan yapılıyor. Özellikle kıyafette kredi kartı kullanmayan tezgah sayısı çok az. Gıdada ise yüzde 10’a yaklaştı. Şu anda Bakırköy ve Yeşilköy gibi merkez pazarlarında bütün sebze ve meyve tezgahlarında kredi kartı kullanılmaya başlandı. Vatandaş artık ekmeği bile kredi kartıyla alıyor” ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTELİ PAZARCI SAYISI ARTIYOR

Pazarcılık esnafın mesleği genellikle babadan oğula geçtiğine dikkat çeken Mesut Şengün, esnafın çocuklarını beyaz yakalı olsun diye üniversite okuttuğunu, üniversite mezunu olmayan kalmadığını belirterek, “Çok zor şartlarda hepimiz çocuklarımızı okuttuk ama çocuklarımız iş bulamayınca baba mesleği pazarcılığa döndüler. Uluslararası ilişkilerden halkla ilişkilere kadar mezunumuz var. Bu nedenle artık mesleğimizde üniversite mezunu pazarcılar çoğunlukta” dedi.

“PLANLI BİR ÜRETİM EKONOMİSİ UYGULAMAMIZ LAZIM”

Bu yıl özellikle sebze ve meyvenin kalmasının sebebini ‘plansız’ üretime bağlayan Mesut Şengün, “Artık planlı üretime geçmemiz lazım. Hal sistemimiz var. Bu hal kayıt sistemine kimlerin ne üreteceğini de eklesek, bölgeleri ayırırsak ve tarladan tüketiciye kadar hangi ellerden geçtiğini düzenlersek mükemmel bir iş yapmış oluruz. Böylece hiçbir ürün de zayi olmaz. Diğer yandan, iklim de değişiyor. İklimdeki değişim de artık Türkiye’deki ürünlerin rekoltesini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle planlı bir üretimi ekonomisi uygulamamız lazım. Bu konuda çalışmaları var ve eylül itibariyle planlı üretime geçiyoruz. Sistemli bir üretime geçildiği takdirde gerçekten hem zayiat önlenecek hem de vatandaş daha kaliteli bir ucuz ulaşabilecek” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN