TL mi dolar mı? Kazandıran değil, kaybettiren faiz tuzağı! Ünlü ekonomist Ömer Gencal'dan kritik oranı açıkladı, yatırımcılara "Margin Call" uyarısı geldi.
"Paramı Türk Lirası'nda mı tutmalıyım, yoksa dolara veya euroya mı geçmeliyim?" Bu soru, Türkiye'deki birçok tasarruf sahibinin kafasını kurcalamaya devam ediyor. Dünya Gazetesi yazarı Ekonomist Ömer Gencal, 2008 küresel krizini konu alan "Margin Call" filminden çarpıcı bir benzetmeyle bu karmaşık soruya farklı bir bakış açısı getiriyor ve yatırımcıların dikkat etmesi gereken kritik bir finansal oranı masaya yatırıyor: Carry-to-Risk.
Gencal, "Margin Call" filminin sadece bir finansal çöküşü değil, aynı zamanda bir finansal oranın iflasını da anlattığını belirtiyor. Filmde, bir yatırım bankasının görünürde risksiz türev ürünlerden elde ettiği sürekli gelir akışının (carry) aslında devasa bir oynaklık potansiyelini gizlediğini ve bu görünmez riskin sonunda patlayarak tüm kazançları buharlaştırdığını hatırlatıyor. Peki, bu senaryonun Türkiye ekonomisi ve TL'nin geleceğiyle ne ilgisi var?
NEDİR BU HERKESİN KONUŞTUĞU "CARRY TRADE" VE "CARRY-TO-RİSK ORANI"?
Ekonomist Gencal'a göre, finansal yatırımcılar, özellikle gelişen piyasa kurlarında "carry trade" adı verilen bir stratejiyle getiri elde etmeye çalışıyor. En basit anlatımıyla bu strateji, yüksek faiz veren bir para birimini (örneğin Türk Lirası) borçlanıp, bu parayı düşük faizli bir para birimiyle (örneğin ABD Doları veya Euro) finanse ederek aradaki faiz farkından kazanç sağlamak anlamına geliyor.
Bu stratejinin ne kadar cazip ve sürdürülebilir olduğunu gösteren temel gösterge ise "Carry-to-Risk" oranı. Formülü oldukça basit:
CARRY-TO-RİSK ORANI = BEKLENEN GETİRİ / OYNAKLIK (VOLATİLİTE)
Bu oran neden bu kadar önemli? Ömer Gencal şöyle açıklıyor: "Yüksek faiz, düşük oynaklıkla birleşirse bu oran yükselir — yatırımcı için cazip bir tablo doğar. Ancak, faiz getirisi sabitken oynaklık artarsa, oran çöker. Tıpkı Margin Call filmindeki gibi, görünürde kazançlı olan pozisyon, aniden bataklığa dönüşebilir." Gencal, bu durumun özellikle politika ve rejim değişikliklerinin yaşandığı dönemlerde oranların yorumlanması açısından kritik olduğunu ve yakın tarihte, örneğin 19 Mart 2025'teki gelişmelerin bu açıdan dikkate değer bir tablo sunduğunu vurguluyor.
USD/TRY CARRY-TO-RİSK GRAFİĞİ: TL'NİN TARİHSEL SERÜVENİ VE DERSLER
Gencal, Bloomberg verileriyle oluşturulan Türk Lirası Carry-to-Risk endeksinin (TRYC2R) 1990'dan 2025'e uzanan seyrini inceleyerek önemli çıkarımlarda bulunuyor:
1990–2001: Yüksek Getiri, Yüksek Risk – Uçlarda Gezen Oranlar: Bu dönemde, özellikle 2001 krizine kadar TL faizleri çok yüksek olsa da, oynaklık da zirvedeydi. Bu durum, oranı zaman zaman negatif seviyelere kadar iten bir dengesizlik yarattı.
2003–2020: Görece İstikrar – Carry Trade’in Altın Çağı: AKP'nin ilk iktidar dönemi ve küresel likidite bolluğunun etkisiyle TL'deki faizler cazip kalırken, oynaklık kontrol altındaydı. Carry-to-risk oranı bu dönemde ortalama 1.5-2.0 bandında seyretti ve yatırımcılar Türk Lirası üzerinden ciddi getiriler sağladı.
2021–2023: Politik Müdahale ve Oranın Çöküşü: Enflasyonun kontrolden çıkmasına ve kur üzerindeki baskılara rağmen faizlerin düşürülmesi politikası, oynaklığı tırmandırdı. Temmuz 2023'te oran, -0.31 ile tarihin en düşük seviyesine geriledi. Gencal'a göre bu, yatırımcı için "Getiri sıfır, risk sonsuz" anlamına geliyordu.
2024–2025: Rasyonelleşme Arayışı ve Oranın Toparlanması: Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesiyle birlikte faizler artırıldı ve enflasyon beklentileri bir ölçüde kontrol altına alınmaya çalışıldı. USD/TRY paritesindeki oynaklığın gerilemesiyle birlikte "carry" yeniden anlam kazandı. Gencal, son verinin 2.61 olduğunu belirtiyor ve bu oranın, yatırımcıların yeniden TL pozisyonu açmaya istekli hale geldiğinin bir işareti olabileceğine dikkat çekiyor.
"MARGİN CALL" GÖLGESİNDE TAŞINAN RİSK: TL YATIRIMCISI NEYE DİKKAT ETMELİ?
Ömer Gencal, Türkiye'nin yaşadığı dönemsel carry krizlerinde temel sorunun, "Margin Call" filmindeki gibi, carry'nin cazibesine kapılıp riskin göz ardı edilmesi olduğunu vurguluyor. Yüksek nominal faizlerin, siyasi söylemlerle birleşerek bir "güvenli getiri" yanılsaması yarattığını, ancak oynaklık yükseldiğinde gerçeğin ortaya çıktığını ifade ediyor: Taşınan risk, getiriyi yutuyor ve oran eksiye düşüyor.
Ekonomist, bu durumu tersten okumanın da mümkün olduğunu belirtiyor: "Kısaca carry yüksek diye düşünenler işlerin hep yolunda gideceğini düşünerek döviz faizi ucuz diyerek TL borçlanmayı hiç düşünmediler fakat riskler ortaya çıkıp volatilite patladığında ise umduklarını bulamayarak borçlanma için büyük maliyetler ödemek zorunda kaldılar." Bu, özellikle TL'nin yüksek faizine aldanıp, kur riskini ve oynaklığı hesaba katmadan hareket edenler için önemli bir uyarı niteliğinde.
ORANLAR YALAN SÖYLEMEZ AMA TOPLUM BEDEL ÖDEYEBİLİR
Peki, TL mi döviz mi ikileminde güncel Carry-to-Risk oranı olan 2.61 ne anlama geliyor? Bu oran, TL'nin cazip bir yatırım aracı olduğuna mı işaret ediyor? Gencal, oranın yükselmesinin piyasaların rasyonelleştiğine dair bir işaret olabileceğini, ancak yatırım kararlarında tüm resme bakılması gerektiğini belirtiyor.
Daha da önemlisi, Gencal kritik bir noktaya parmak basıyor: "Ama akılda tutulması gereken de daima şu olmalıdır. Riski artıran faktörlerle oranın yükselmesi gerekiyorsa bu bedeli maalesef toplum ödemektedir." Yani, yüksek faiz ve artan carry-to-risk oranı, eğer artan riskleri dengelemek için ortaya çıkıyorsa, bunun maliyeti geniş kesimlere yansıyabilir.
Sonuç olarak, Ekonomist Ömer Gencal, yatırımcılara sadece nominal faizlere değil, bu faizin hangi riskle elde edildiğine odaklanmalarını salık veriyor. Carry-to-Risk oranı, bu anlamda bir pusula görevi görüyor. Tıpkı "Margin Call" filmindeki analistin yaptığı gibi, bir adım geri çekilip tüm resmi görmek, gözle görülmeyen risk fısıltılarını duymak ve "fırtına gelmeden önce şemsiyenin sağlam olup olmadığını" sorgulamak, TL mi döviz mi kararını verirken hayati önem taşıyor. Unutmayın, bir şeyin size her gün para kazandırması, onun her zaman güvenli olduğu anlamına gelmeyebilir.
Yatırımda ne altın ne de dolar… Yatırımını ona yapan yaşadı: Altın fiyatlarını da solladı geçti