Vergi yükü dengesi bozuluyor: Ücretlilerin payı artarken kurumlar geri çekiliyor

Vergi yükü dengesi bozuluyor: Ücretlilerin payı artarken kurumlar geri çekiliyor

Türkiye'de vergi yapısındaki dengesizlik derinleşiyor: Gelir vergisinin payı %25'e çıkarken, kurumlar vergisi %10'un altına geriledi.

BERFU KARGI

Türkiye ekonomisinde vergi kompozisyonu, son yıllarda gözle görülür biçimde ücretliler aleyhine dönüştü. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine dayandırılarak ekonomist İnan Mutlu tarafından hazırlanan analiz, gelir ve kurumlar vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payındaki dramatik değişimi gözler önüne seriyor.

2025 yılının ilk yedi ayında gelir vergisi, toplam vergi gelirlerinin %25,28’ini oluşturdu. Bu oran, büyük oranda bordrolu çalışanlardan kesilen stopaj gelirlerinden oluşuyor. Aynı dönemde şirketlerden tahsil edilen kurumlar vergisinin payı ise yalnızca %9,63 seviyesinde gerçekleşti. Bu veri, Türkiye’de vergi yükünün giderek daha fazla ücretli çalışanların omuzlarına yüklendiğini ve vergi adaletinde ciddi bir kırılma yaşandığını gösteriyor.

adad8a8

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ ARASINDAKİ UÇURUM BÜYÜYOR

2018 yılında gelir vergisinin toplam vergiler içindeki payı yaklaşık %22 iken, kurumlar vergisinin payı %10,5 seviyesindeydi. Bu yıllarda aralarındaki makas sınırlı kalırken, 2021’de geçici bir sapmayla kurumlar vergisi oranı %21,8’e kadar yükselmişti. Ancak 2022 sonrasında tablo tersine döndü: Kurumlar vergisinin payı hızlı bir düşüş trendine girerken, gelir vergisi istikrarlı bir şekilde arttı.

2025’e gelindiğinde bu makas, neredeyse üç katına çıkacak şekilde açıldı: Bordrolu çalışanlardan kesilen gelir vergisi oranı %25’i aşarken, kurumlar vergisi %10’un altına indi. Bu fark, Türkiye’nin vergi sisteminde kazançlara değil, tüketime ve ücretliye dayalı bir vergi politikası izlediğini teyit ediyor.

DOLAYLI VERGİLERDE DEĞİŞMEYEN YAPI: YÜK YİNE HALKTA

Vergi kompozisyonunun bir diğer önemli bileşeni olan dolaylı vergiler de sistemin adaletsiz yapısını pekiştiriyor. KDV, ÖTV gibi tüketim üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı hâlâ %65 civarında. Yani, düşük gelirli vatandaşın tüketim harcamalarından alınan vergi oranı, şirketlerin kazançlarından alınan vergilerden çok daha büyük bir yer kaplıyor.

İnan Mutlu’nun ifadesiyle, “Bu kriz sadece şirketlere mi var?” sorusu kamuoyundaki temel adalet kaygısını yansıtıyor. Özellikle son iki yıldır enflasyon karşısında alım gücü ciddi biçimde zayıflayan sabit gelirli çalışanlar için bu tablo, sistematik bir yük artışı anlamına geliyor.

KRİZ YALNIZCA ÜCRETLİ ÇALIŞANA MI?

Vergi gelirlerindeki dengesizlik, kamu maliyesinin sürdürülebilirliği açısından da tartışmalı. Ekonomistler, kurumlar vergisindeki düşüşün yalnızca konjonktürel bir kriz etkisiyle açıklanamayacağı görüşünde. Şirket kârları 2023 ve 2024’te ciddi artışlar gösterirken, kurumlar vergisinin bu artışlara paralel yükselmemesi sistemsel bir vergi kaçırma veya istisna düzeniyle ilişkilendiriliyor.

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN