Erdoğan'dan AK Partili vekillere: İlker Başbuğ'a dava açın

Erdoğan'dan AK Partili vekillere: İlker Başbuğ'a dava açın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ergenekon kumpası sonucu hapis yatan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan, "Askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasayı Meclis'ten geçirenleri FETÖ'nün siyasi ayağı" olarak işaret eden Başbuğ için AK Parti'li milletvekillerine "dava açın" çağrısı yaptı. Erdoğan "Parlamentonun hukuku boruyla sindirilemez" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'li milletvekillerine eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a dava açmaları için çağrıda bulundu. 

Başbuğ’un ’FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin 26 Haziran 2009’da TBMM’ye getirilen kanun teklifini veren siyasilerin araştırılmasını istemesini grup toplantısında gündeme getiren Erdoğan, "Parlamentonun hukukunu korumak için süratle hepiniz dava açmalısınız" dedi.

Erdoğan, "Türkiye’de millî iradeye, TBMM’de sürekli tuzak kuran, sürekli bu yüce kurumu yıpratmaya çalışan bir zihniyet var. Zahirde demokrat görünen ama aslında faşistin önce giden jakoben zihniyetin yeni bir oyunuyla karşı karşıyayız. Suça karışmış asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünün açılmasıdır. TBMM bu önemli düzenlemeyi 25 Haziran 2009’da grubu bulunan 4 partinin ittifakıyla gerçekleştirmişti. Bu partilerden biri de CHP’dir. Malum durmuş saat bile günde iki defa doğruyu gösterebilir. O dönem CHP her nasıl olmuşsa bu konuda doğru bir tutum sergilemiştir. Hatta bu düzenleme ile ilgili AK Parti Grup Başkanvekilleriyle görüşmeye gelenlerden biri de Kılıçdaroğlu’dur. Bu düzenleme komisyon ve genel kuruldan geçip kanunlaşmıştır. Sayın Elitaş neredesin? İyi bilir. Düzenlemenin amacı darbelere zemin hatırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir" diye konuştu.

"İLKER BAŞBUĞ MECLİSİ TOPTAN İTHAM EDİYOR"

Erdoğan, "Suç işleyen kişinin asker kimliğinin ona ayrıcalık tanımasının ne hukukta ne de demokraside yeri zaten olamaz. Dönemin Meclis tutanaklarına komisyon genel kurul görüntülerine baktığımızda CHP'liler başta olmak üzere tüm Meclis’in bu düzenlemeyi desteklediğini görüyoruz. Meclisimizin gayet doğru bir karar verdiğini düşünüyoruz. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclis’imizi toptan itham eden bir takım açıklamalar yapmıştı. Ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum, hepiniz süratle dava açmalısınız. Meclis’in yasama yetkisini dışarıdan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Maalesef bu açıklamalara CHP’den ve diğer partilerden destek vermiştir, daha önce aksi kararı aldıkları yönünde. FETÖ gölgesi sürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle meclise saygısızlıktır. Bu düzenlemeye destek evren tüm milletvekillerinin böyle bir ithama maruz bırakılması yasama dokunulmazlığına ve milli iradenin temsilcilerine yönelik gayet bilinci bir saldırıdır." ifadesini kullandı.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Süratle bu parlamentonun hukukunu hep beraber korumamız lazım. Bu hukukun gereği neyse bunu yapmamız lazım. Meclis’i ve milletvekillerini aşağılayarak sadece vesayet zihniyetine hizmet edebilir. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boruyla sindirilemez.

Emekli bir askerin peşine düşüp yasama dokunulmazlığını izama yeltenenler herhalde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi takdirde böyle bir yanlışa düşmezlerdi. CHP’nin geçmişinde hatalar vardır ama müsterih olsunlar bu konu göğüslerini gere gere savunabilecekleri bir meseledir.

BAŞBUĞ: ERDOĞAN'A 'BUGÜN BİZSEK YARIN SİZ HEDEF OLACAKSINIZ' DEDİM

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, 'FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili olarak işaret ettiği 26 Haziran 2009’da TBMM gündemine getirilen teklifle, Ergenekon, Balyoz, Kozmik Oda gibi kumpas davalarının yolunu açan yasal düzenlemeler hayata geçirildi. Teklifin TBMM’den, tatile girmeden çıkartılmasını sağlayan gece yarısı operasyonu ise dönemin AK Parti milletvekilleri, Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Mehmet Ceylan, Yahya Doğan ve Müfit Yetkin’in, "yeni madde ihdasına dair" önerge vermesiyle ile gerçekleştirilebildi.

Başbuğ, Haber Global’de katıldığı programda, 'FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili soruya yanıt verirken, 26 Haziran 2009’da TBMM’ye getirilen kanun teklifini veren siyasilerin araştırılmasını isterken, şunları söyledi:

“2008-2010 sürecinde Başbakan Erdoğan’a, ben ‘Bugün bizsek hedef yarın siz olacaksınız’ dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl uyarıda bulunabilirdim. 2002-2010 dönemi için MİT müsteşarlığından TSK'da şu FETÖ'cüdür diye isim istedim hiçbir istihbarat bilgisi gelmedi. Ordu içindeki isimleri istemem FETÖ'yü rahatsız etti. Biz ekonomik gücü var, siyaseti paylaşmak isteyecek dediğimizde bize denilen ‘Efendim ama bunların silahı yok ki’ diyenler şimdi ‘Yanıldık’ dediler. Türkiye uçurumdan döndü. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran'ı 26'sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009'daki toplantıda haberimiz oluyor. Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı… Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada ‘AK Parti ile cemaati bitirme planı’ algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.”

Başbuğ'un sözlerine ilişkin dün açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Çelik, elinde bilgi, belge olmaksızın devletin kurumlarının sahip olmadığı birtakım bilgiler üzerinden bir takım suçlamalar yöneltmenin FETÖ ile mücadeleyi sulandıracağını dile getirdi. Çelik, Başbuğ'un sözleriyle ilgili kanuni yollara başvuracaklarını açıklamıştı.

'BORU OLAYI' NEDİR?

Poyrazköy’de Bedrettin Dalan’a ait İstek Vakfı arazisinden çıkan bir kısmı ‘boş’ LAW silahlarıyla başlayan dava, İlker Başbuğ’un ‘boru’ polemiğiyle gündeme oturmuştu.

29 Nisan 2009’da Genelkurmay Karargahı’nda düzenlediği ‘iletişim toplantısı’nda LAW silahı hakkında bilgi vermiş ve Poyrazköy kazılarında ele geçen mühimmat artıkları için, “Lav silahı tek kullanımlık. Bunlar boş, daha önce kullanılmış. Bir defa kullanılan silaha, roket eklenerek ikinci defa kullanılamayacağı için artık işe yaramaz. En fazla eğitim için kullanılabilir. Yoksa çöp” demişti. Başbuğ, kazılarda savcılık tarafından ele geçirilen lav silahının da boş olduğu için espri yaparak boru vasfında olduğunu söylemişti. Bu açıklama günlerce konuşulmuştu. 

Ergenekon ve Balyoz’dan sonra 86 sanığın tutuksuz yargılandığı Poyrazköy davasında dijital delilleri inceleyen Adli Tıp Kurum Uzmanları, davanın bel kemiğini oluşturan ‘Kafes Eylem Planı’nı içeren 3 No’lu DVD’de ‘sahtecilik’ tespit etti. Sanıklardan Levent Bektaş’ın ofisinde bulunduğu iddia edilen o deliller, yargılama sürecinde sürekli tartışılmıştı. Kafes Planı’nda yer alan azınlıklara Poyrazköy’de bulunan silahlarla suikast yapılacağı iddiası da DVD’de yer alıyordu. Poyrazköy’de Bedrettin Dalan’a ait İstek Vakfı arazisinden çıkan bir kısmı ‘boş’ LAW silahlarıyla başlayan dava, İlker Başbuğ’un ‘boru’ polemiğiyle gündeme oturmuştu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN