IŞIL ÇALIŞKAN
Bundan 17 yıl önce, Eskişehir’de beş müzisyen bir araya geldi, Gevende adlı müzik grubunu kurdu. Bugüne kadar çıkardıkları dört albümle dinleyicilerini mutlu eden grup, canlı performanslarıyla da şaşırttı. Nepal’de otobüs üstünde, Kuzey Kutbu’nda, teknede, un fabrikasında, sokaklarda şarkılarını söylediler. Ömer Öztüyen, Gökçe Güray, Serkan Emre Çiftçi, Ahmet Kenan Bilgiç ve Okan Kaya’dan oluşan grup, şimdi beşinci albümleri ‘Kırınardı’yı çıkardı. Grup üyeleri dokuz parçadan oluşan bu yeni albümü yaparken Dostoyevski’nin ‘Karamazov Kardeşler’ romanındaki “Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı, o kentin halkı ne yapardı?” sorusundan yola çıktıklarını söylüyor. Gitar ve vokalde Ahmet Kenan Bilgiç ve grubun basçısı Okan Kaya ile devirdikleri yılları ve yeni albümlerini konuştuk.
2000 yılından günümüze edindiğiniz tecrübeler sizi ne yönde etkiledi?
Okan Kaya: Bunun tek bir yönü yok. Her tecrübe gibi olumlu, olumsuz, bir şeyler katan ve senden birşeyler götüren... Şimdi bunlarla ne yaparız gibi bir noktadayım sanırım.
Ahmet Kenan Bilgiç: Daha az cümle kurmanın ve eylemi arttırmanın, aslında bir çığlıktan daha fazla etkili olabileceğini gördük görüyüyoruz o zamandan bu yana.
Albümün ismi ‘Kırınardı’ ne demek?
A.K.B.: ‘Ard’ Arapça, Farsçada ve Türkçede farklı manalara gelen bir kelime. Bizim kullandığımız manası ‘ardı ardına’daki ‘arkası, sonrasında gelen’ manası...
O.K.: Ahmet albümde de olan bir şarkı yapmıştı ‘Kırınardı’ isimli. Daha sonra albüm ismi ne olsun diye düşünürken hepimizin hissettirdikleri sonucunda uzlaştığımız isim bu oldu.
Albümün hikayesinden bahseder misiniz? Nasıl süreçlerden geçti?
A.K.B.: Son albümden bu yana arada bir canlı performans sergiledik, bir de oyun müzikleri yaptık. Ayrıca yeni tınılar tencereye atıldı. En çok da geçen sene ocağın altı açıktı. Elimizde ne varsa onu koyduk içine, aşure gibi düşünün... Oldurmaya çalışmadan, elimizdekilerle bir albüm hazırladık.
Bir şehrin mutluluğu bir çocuğun her gün işkence görmesine bağlı olsaydı o şehir ne yapardı? Dostoyevski’nin sizdeki yeri ve müziğinize etkisi nedir?
O.K.: Vicdan
Dinleyici kitlenizi kimler oluşturuyor? Türkiye’deki dinleyici müzikal anlamda farklı tarzlara açık mı?
O.K.: Çok geniş bir aralık var gibi hissediyorum. Türkiye’deki dinleyici güzel yapılan her şeye açık.
A.K.B.: Her kulağı olan dinleyici değil bunu unutmamak lazım. O nedenle Türkiye’de dinleyici dediğiniz kişi sayısı epey az.
Bu albümü diğer albümlerden ayıran özelliği nedir?
O.K.: Parçaların daha compact ve elektronik seslerin müziğe dahil olması.
A.K.B.: Tarihi bir zaman diliminden geçiyoruz toplum olarak. Bu zamanlara dair bu albüm, en çok yapıldığı zamanla anılacak diye düşünüyorum.
