Görüşler

Cornel West ve trajedi

Cornel West ve trajedi

"Ütopyanın Sesleri" kitabının yazarı Halil Turhanlı, Afro-Amerikan kökenli düşünür Cornel West'in özgürlükler mücadelesini değerlendiriyor.

Pragmatist düşünce geleneğini güncelleyen Afrikan-Amerikan kökenli düşünür Cornel West aynı zamanda Reagan-Bush yıllarından bu yana özgürlüklerin daraltılmasına karşı ödünsüz mücadele yürüten bir aktivist, bir kamu entelektüeli. 1950’lerde yayına başlayan, ortodoks solun ötesinde demokratik sosyalist çizgideki Dissent dergisinin çevresindeki entelektüellerden biri olarak da biliniyor.

West pragmatist felsefenin öncülerinden John Dewey’in düşüncelerini, onun demokrasi anlayışını kabul etmekle birlikte bu geleneği yeni kavramlarla güncelleme gereğini duydu. Bunu yaparken pragmatist geleneğin dışındaki bazı düşünürlerden de, örneğin Kierkegaard’dan yararlandı. Esasında Kierkegaard’ın düşüncesi siyah Hıristiyanlıkla daha önce Martin Luther King sayesinde kendine yer bulmuştu. İlahiyat doktoru olan King öğrenim yıllarından öldürüldüğü 1968’e değin Kierkegaard’a sıklıkla gönderme yapmıştı. West ise onun insanın varoluşunda trajediyi önemsemesinden, varoluşsal kaygının trajik boyutunu vurgulamasından, insanın tinsel bir varlık olarak hakikat arayışını trajik bir çaba olarak görmesinden, trajediyi hayata ontolojik derinlik kazandıran bir kaynak olarak kavrayışından etkilenmişti. Şu halde özünde ezilenlerin inancı olan Afrikan-Amerikan Hıristiyanlığının temsilcilerinin Kierkegaard’a ilgi gösterdikleri, onda esin buldukları söylenebilir.

West pragmatist geleneğin soykütüğünü ele aldığı ve bu geleneğin belli başlı temsilcilerinin düşüncelerini analiz ettiği The American Evasion of Philosophy (Felsefenin Amerikan Kaçamağı) başlıklı kitabında John Dewey’i pragmatizmin zirvesi olarak niteler; fakat felsefede mutlak ve kesinlik, öz ve temel arayışını reddeden Ralph Waldo Emerson’ı pragmatizmin başlangıç noktası olarak görür. Ona göre Emerson bir “organik entelektüeldir”. Pragmatizmin üzerine Emerson’ın uzun bir gölgesi düşmektedir, ancak bu yeterince değerlendirilmemiştir.

West pragmatist felsefeye trajedi boyutu ekleyen, trajedi duygusu aşılayan bir kitap yazmak istediğini belirtiyordu. Neden trajedi? Haksızlığa uğrayanların tarihinde, mazlum ve madunların mücadelesinde trajik bir boyut hep var olmuştur. Trajik olan haksızlıklar, adaletsizlikler karşısında doğar. West de çok haklı olarak siyahların ırksal eşitlik, toplumsal adalet ve demokrasi mücadelesini trajedi duygusuyla ve trajik olanla birlikte düşünüyor, Afrikan-Amerikan kültüründe trajik bir boyut görüyor. Siyah halkın ırkçılığa, sömürgeciliğe, temelinde beyaz üstünlükçü (supremacist) anlayışın bulunduğu kapitalist sömürü düzenine karşı mücadeleleri boyunca kuvvetlenen bir trajedi duygusundan söz ediyor. Kölelik günlerinden beri siyah öfkeyi beslemiş ve eşitlik mücadelesini tetiklemiş olan bir duygu.

Bu trajedi boyutu ve trajedi duygu siyahların Güneydeki köle isyanlarında, linç edilerek ağaçlara asılan siyah bedenlerde, sivil haklar hareketinde, Martin Luther King’in vaazlarında, Jim Crow yasalarına verilen tepkide, siyahların kamu taşıtlarında kendilerine uygun görülen arka koltuklarda oturmayı reddedişlerinde ortaya çıkmıştır. Siyahların çektikleri acılarda, kültürel ifadelerde, müziklerinde, W.E.B. Du Bois’un sözünü ettiği kölelik döneminin “hüzün şarkıları”nda, plantasyonlarda çalışan siyah kadınların çocuklarına söyledikleri ninnilerde, blues ve siyah kiliselerdeki gospel müziğinde, kendini belirgin kılmıştır.

Çekilen acılarla büyüyen, hissedilen ıstıraplarla yoğunlaşan trajedi duygusu ırksal eşitlik mücadelesini tetiklemiş, demokrasi mücadelesine enerji sağladı ve bu mücadelenin itici gücü oldu. Robert C. Pirro’nun da belirtiği gibi siyahlar "trajedinin politikası”nı yürüttüler. West’in bu anlamda yaptığı ise “trajedinin politikası”nı kuramlaştırmak.

Beyaz Amerika’nın trajedi duygusundan yoksun olduğu, beyaz Amerikan kültüründe trajedinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Bu Cornel West’in de paylaştığı bir görüş. Aynı zamanda onun pragmatist düşünceye trajedi boyutu eklemeye çalıştığını da açıklıyor, anlaşılır kılıyor. West’e göre Amerikan kültürü, siyasi mücadele deneyiminde eksik olan, yoksun olduğu trajedi duygusunu, trajedi boyunu siyahların deneyimlerinde ziyadesiyle bulabilir. Siyahların tarihleri bu bakımdan hayli zengin bir kaynak oluşturuyor. Trajik olan beyaz Amerika’ya meydan okumalarında onlara güç ve moral aşılayan, hem kızgınlığı hem umudu besleyen bir duygu. Trajedi duygusu onlara güçlükleri aşma, baskıya direnme gücü vermenin yanısıra varoluşsal tedirginliği aşmalarını, onurlu ve anlamlı hayatlar yaşamalarını da mümkün kıldı.

Eski Yunan tragedyalarında çoğu kez kaçınılmazlık vardır; insanlar ne kadar çabalasalar, ne kadar kahramanca davransalar da durumu değiştiremez, geleceği belirleyemezler. Gelmekte olan kötülükleri önleyemezler. Engelleneyen yazgı insanların çabalarına ve iradelerine üstün gelir; bu anlamda tragedyaların kahramanları sonuçta güçsüzdürler. Tanrılar insanların iradelerini etkisiz hale getirirler. West’in trajedi anlayışı böyle bir kaçınılmazlığı reddeder. Onun düşüncesinde trajedi ve umut sıkı temas halindedir, birarada bulunurlar. Trajedi toplumsal dönüşüm mücadelesine güç verir.

Trajedi topluluk ruhunu besler, dayanışmayı büyütür. Trajedi duygusu taşıyan ifade biçimlerinin, öncelikle de müziğin dayanışmayı yaygınlaştırmadaki rolleri inkâr edilemez. Örneğin, West’in de çok beğendiği, hayranı olduğu ve “hep ruhuma bilgi verdi” dediği Curtis Mayfield "People Get Ready” gibi gospel esinli, şarkısıyla, Nina Simone “Mississippi Goddam” adlı protest şarkısıyla sivil haklar hareketine duygusal güç katarak siyah protestoyu yükselttiler. Bu örneklere daha onlarcasını eklemek mümkün.

“Yalvaçsı pragmatizm", West’in pragmatist düşünceye getirdiği yeni bir kavram ve anlayış. Daha doğrusu, geleneksel pragmatizme trajedi duygusu aşılama, pragmatizmi trajedi ile bağlantılandırma girişiminin sonucu. Pragmatist geleneği güncellerken, bu geleneğe trajedi duygusu aşılamaya çalışırken ortaya attığı bir kavram. Geleneksel pragmatizmin, Afro-Amerikan Hıristiyanlığının ve Marksizmin sentezi. Afro-Amerikan Hıristiyanlığı ile ifade etmek istediği siyahlara köleliğe karşı özgürlük mücadelelerinde yol gösterici olan, Martin Luther King’in vaazlarında dile getirdiği ezilenlerin inancı olarak, kurtuluş teolojisi olarak Hıristiyanlık. Görüldüğü üzere, yalvaçsı pragmatizm dinsel kaynakları olan bir demokrasi anlayışı öngörüyor.

Cornel West siyahların özgürlük ve eşitlik mücadelesinde öne çıkmış kişileri yalvaçsı pragmatizmin öncüleri olarak anıyor. Ondokuzuncu yüzyılın siyah özgürlük savaşçısı Frederick Douglas, beyaz teröre, linçe karşı büyük bir cesaretle kampanya yürütmüş olan Ida B. Wells, 1905 yılında Niagara’da sivil haklar konusunda bir program oluşturmak için toplanan siyah öncüler arasında yer alan W.E.B. Du Bois, ırksal eşitsizliğe karşı çıkarken siyah-beyaz herkes için toplumsal adalet vizyonuna da sahip olan Martin Luther King, şiddeti öven bir militan olarak resmedilmeye çalışılan, ama aslında içtenliği ve radikal ruhuyla genç kuşakları hayli etkileyen Malcolm X… Ortak özellikleri politik kararlılık ve moral tutarlılık. West bu geleneğin içinde yer alanları bütün hayatlarını eşitlik ve özgürlük mücadelesine adamış “uzun mesafe koşucuları’’ olarak niteliyor.

West’e göre siyah yalvaçsı gelenek evrenseldir. Sadece Amerika’daki siyahların değil, yeryüzündeki diğer mağdurların, ezilmişlerin de sesidir. Bu nedenle söz konusu geleneğin günümüzde canlanmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Böylelikle pragmatizmi salt “Amerikan düşüncesi’’ olmaktan çıkarmaya, ona evrensellik kazandırmaya çalışıyor.

West’e göre demokratik bir toplum yurttaşlarına yasal olanların yanısıra ahlaki sorumluluklar da yüklediğini, demokrasinin özünde bir dayanışma kültürünün bulunduğunu belirtir. Tam da bu nedenle sadece kendi ekonomik çıkarlarını gözeterek piyasada akılcı davranış sergileyen bireyi yücelten, giderek bir tür sosyal Darwinciliğin övgüsüne dönüşen neo-liberalizmin demokrasi kültürüyle çeliştiğini ileri sürüyor. Demokratik toplumun insanı “yurttaşlar arasında bir yurttaş” olduğunu bilir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynaklar:
Pirro,Robert C., The Politics of Tragedy and Democratic Citizenship, Continuum, 2011.
West, Cornel, The American Evasion of Philosophy: Genealogy of Pragmatism, The University of Wisconsin, Press, 1989
West, Cornel, Race Matters, Beacon Press, 2001

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Bunlar da İlginizi Çekebilir