Uzman isimler KARAR'a konuştu: 2022 PISA sonuçları ne anlatıyor?

Uzman isimler KARAR'a konuştu: 2022 PISA sonuçları ne anlatıyor?

2022 PISA testinde, Singapur tüm alanlarda birinci olurken Türkiye 39. sırada yerini aldı. KARAR'a konuşan uzman isimler ise PISA raporunu değerlendirdi. Türkiye'nin uluslararası alanda yetkin ve yeterli olmadığına dikkat çeken uzmanlar eğitimde okuma ve anlamaya yönelik yapılan yatırımların yetersiz olduğunu söyledi.

MERVE ŞİŞMAN I KARAR

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 3 yılda bir, 15 yaşındaki öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerileri değerlendiren Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testinin 2022 sonuçları dün açıklandı. Türkiye 2022 yılında "fen, matematik ve okuma" alanlarında sıralamasını 3 ila 5 sıra yukarı taşıdı.

OECD tarafından 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerileri değerlendiren ve üç yılda bir yapılan uluslararası araştırma programı olan PISA araştırmasının sonuçlarını uzman isimlere sorduk. KARAR'a konuşan uzman isimler okumaya yapılan yatırımların mutlaka arttırılması gerektiğine dikkat çekti. Öte yandan pandemi dönemindeki dijitalleşmeye dikkat çeken bir diğer uzman isim eğitimdeki yetersizliğe vurgu yaptı.

PISA Direktörü Andreas Schleicher basın toplantısında, pandemi döneminde sosyoekonomik olarak dezavantajlı çocukların eğitime erişiminde farkı öğretmenlerin yarattığını, öğretmenlere daha fazla yatırım yapan ülkelerin pandemiyi daha iyi atlattığını söyledi. Eğitim Danışmanı Barış Sezgin de İsviçre'de gördüğü uygulamalarla birlikte okumaya olan yatırımın artması gerektiğini söyledi.

Eğitim Danışmanı Barış Sezgin PISA testinde ortaya çıkan sonuçların iyileşmesi için 'Kitap okuma konusunda seferberlik geliştirilmeli. Bu konuda oturan bir sistemimiz yok.' diyerek eleştirdi.

İLGİLİ PİSA RAPORU İÇİN TIKLAYINIZ

'OKUMAYA YAPILAN YATIRIM MUTLAKA ARTIRILMALI'

Eğitim Danışmanı Sezgin 'çocuklara okumada merak konusunu aşımalıyız' diyerek şöyle konuştu:

"Eğitim yaşamamızın içinde yok. Okuduğunu anlayamayan bir toplum bilim üretemez. Okuduğunu anlamaya göre 2018 yılına göre çok daha kötü bir performans ortaya koymuşuz. Okuma konusunda çocuklara merak duygusunu aşılamamız gerekiyor. Okumaya yapılan yatırım mutlaka artırılmalı."

Benim İsviçre’de gördüğüm bir uygulama vardı; okulda okuma saati var, çaycı da kitap okuyor güvenlik de, öğrenci de, öğretmen de. Öğretmenin okumadığı bir ortamda öğrencinin okumasını beklemek, aynı şekilde anne babanın okumadığı bir ortamda çocuğun okumasını beklemek de saçma. Kitap okuma konusunda seferberlik geliştirilmeli. Bu konuda oturan bir sistemimiz yok."

yeni-proje-8-001.jpg
Eğitim Uzmanı Barış Sezgin

'TEST SINAVLARIMIZ ÇOCUĞUN NEYİ HATIRLADIĞINI ÖLÇÜYOR'

"Özel okullar nispeten PISA konusuyla ilgileniyor fakat sonuçta her şeyi belirleyen sınav sistemi" diyen Eğitim Uzmanı Barış Sezgin, PISA sınavlarının neyi ölçtüğü ile ilgili şöyle açıklama yaptı: "PISA sınavları şunu ölçüyor; çocuk var olan şeyi nasıl yorumluyor? Bizim test sınavlarımız ise çocuğun neyi hatırladığı ölçülüyor. Bunlar birbirinden çok bağımsız şeyler. Bir tanesi var olan bir olguyu yorumlama üzerine diğeri ise var olan bilgiyi hatırlamak üzerine. Bizim 12 yıl boyunca çocuklara aldırdığımız eğitim bu. En belirgin özelliği ise geçen yıl 320 bin öğrencinin üniversite sınavında en temel matematik sorularını yapamaması" dedi.

'MATEMATİĞİ SOMUTLAŞTIRMAMIZ LAZIM'

Türkiye'de Nisan-Mayıs 2022 tarihlerinde 60 ilden 196 okulda ve 7 bin 250 öğrenci PISA araştırmasına katıldı. Araştırmaya hem devlet, hem de özel okullar katıldı ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) raporunda okulların kaçının özel, kaçının devlet okulu olduğuna dair bir bilgi yer almadı. MEB'in verdiği bilgiye göre "PISA araştırmasına katılacak olan okul ve öğrencilerin seçim işlemi, OECD tarafından tesadüfi (seçkisiz) yöntemle belirleniyor"

Buna göre fen, matematik ve okuma becerileri açısından hem OECD ülkelerinde hem de dünya ortalamasında ciddi düşüş görüldü. Türkiye, 2018 yılında matematik kategorisinde 42. sırada, okuma kategorisinde 40. sırada yer aldı.

Fen kategorisinde 39. sırada yer alan Türkiye, 2022'de matematikte 39. sırada, okumada 36. sırada, fende ise 34. sırada olduğu görüldü.

Fen ve matematik alanlarını da 'iyi okuma alışkanlığı' adı altında değerlendiren Eğitim Uzmanı Barış Sezgin şu ifadelere yer verdi: "İyi okuma ve yazarlık matematik temelinde de olan bir şey. Özellikle küçük yaşlardan itibaren, çocuğun somut, dokunabileceği, hayattaki gerçek örneklerle birlikte işlem yapması lazım. Matematiği somutlaştırmamız lazım. İyi okuyup, anlamak da matematiğin temelidir. Matematik sorularında grafikler var, sembolleri anlayabilme de okuyabilme konusuna bağlanıyor."

EĞİTİM SİSTEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Eğitim Uzmanı Sezgin, farklı ülkelerdeki okullarda yer alan sisteme vurgu yaparak Türkiye'de bulunan eğitim sistemine dikkat çekti. Sezgin okullarda köklü bir yapının ve sistemin olması gerektiğine değinerek Türkiye'deki devlet okullarında ideolojik bir yapılanmanın olduğunu söyledi. Eğitim Uzmanı Barış Sezgin, "Avrupa’da okulları gezdiğimde, İtalya’da '200 yıllık bir okulun' daha genç olduklarını söylüyorlar. Bizde ise 6 ayda bir Bakan değişiyor. Bizim devlet okullarımızda tamamıyla ideolojik bir yapılanma var. Çocuklarımız beceriden, okumadan yoksun. Bizim çocuklarımızın akciğeri hasta ama çocuğa niye öksürüyorsun diyoruz." ifadelerine yer verdi.

yeni-proje-7-001.jpg
Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal

'ULUSLARARASI ALANDA YETKİN VE YETERLİ OLDUĞUMUZU SÖYLEMEK ZOR'

PISA 2022’ye katılan öğrencilerin devam ettiği okul türlerine bakıldığında en fazla katılımın yüzde 56 ile Anadolu liseleri ve yüzde 23 ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinden olduğu görülüyor. Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal, PISA'ya katılan çocukların 'eğitim ve kalite' düzeylerine dikkat çekerek değerlendirme yaptı.

Öcal, "PISA ‘ya dahil edilen öğrencilerin katılımı bakanlık yetkisi kapsamındadır. Tür olarak bakıldığında anadolu liseleri ile mesleki ve teknik anadolu liselerinin müfredat içerikleri bir birinden farklıdır bu nedenle farklı okul türlerinin katılması eğitimdeki durumu bütünsel tablo olarak görme açısından önemlidir. Bu anlamda objektif bir değerlendirme yapmak için önemlidir. Ancak buna benzer bir ölçeklemeyi okul türlerinin ayrıştırarak yapılması okul türlerini kendi içinde değerlendirmek önem arz eder, yani bu raporu iki şekilde inceleyebiliriz.

1- Bütün okul türleri içinde genel basamak durumu .

2- Her okul türünü kendi içinde değerlendirme yapmak eğitim seviyesini görme açısından objektif bir veri sunabilir. Türkiye’de sadece fen liselileri seçilmiş olsaydı daha farklı bir tablo karşımıza çıkardı.

Farklı okul türlerinin sistem içinde değerlendirilmesi bakanlık açısından 'genel durumu bir görelim' diye düşünülmüş olabilir.

Öğretmenlerin ve okulların uluslararası öğrenci değerlendirme programı (PISA) hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu söylemek zor, ancak belirli okulların beceri temelli atölye çalışmaları yaptığı konusunda bir şeyler söylenebilir ama uluslararası alanda yetkin ve yeterli olduğumuzu söylemek zor."

yeni-proje-6.jpg
Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt

"Türkiye PISA’ ya ilk kez 2003 yılında katılmıştır" diyen Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt PISA sonuçlarından ortaya çıkanları değerlendirdi. Pandemi döneminde dijitalleşmeye vurgu yapan Kurt, "Ülkemizde de pandemi sırasında öğretmen - öğrenci etkileşimi dijitalleşme süreciyle birçok ülkeye göre daha iyi korunduğu için pandemiye rağmen başarımızı yükseltebildik" şeklinde konuştu.

Kurt, "PISA sonuçlarını uluslararası düzeyde karşılaştırarak diğer ülkelerin uygulamaları hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Türkiye, son 3 sınavdır birden çok alanda başarısını artırmayı başarmış ender ülkelerden biri.

Pandemi sürecinden eğitimde dijitalleştirmeyi sağlayan bizim gibi ülkeler daha az etkilenmiştir. Örneğin Estonya, dijitalleşmeye yaptığı yatırımlarla eğitimdeki başarısını pandemiye rağmen artırmayı başarmıştır." dedi.

yeni-proje-5-002.jpgUğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, pandemi dönemindeki eğitim sürecinin iyi yönetildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

2018 PISA sınavından önce tüm alanlarda genel ortalamanın altında olan Türkiye, şu an tüm alanlarda genel ortalamanın üzerine çıkarak OECD ortalamasına yaklaşmıştır.

Örneğin, matematik alanında genel sıralama önceki yıla göre 3 sıra yükselmiş ve OECD ortalamasında 19 puan fark kalmıştır. Daha önce bu değer 70 puandı. Bu yakınlaşmanın bir sebebi de OECD ortalamasının azalması ve Türkiye’nin yükselmesidir.

Bir önceki yılın sonuçlarıyla kıyaslarsak matematik alanında 3 sıra, fen alanında 5 sıra okuma alanında 4 sıralık bir yükseliş sağladık.

Bu artışların bir sebebi pandemi sürecini daha iyi yöneterek eğitimdeki kalitenin düşmesinin engellenmesiyse diğer bir sebebi de MEB’in öğretmenlere ve öğrencilere eğitsel materyal desteğini artırmasıdır. Bahsi geçen materyallerin bir kısmı da öğretmen gelişimi için geliştirilen hizmet içi eğitim materyalleridir.

MEB’in geliştirdiği beceri temelli soru formatı PISA sınavında kullanılan beceri temelli sorulara çok benzediği için son 5 yılda MEB tarafından ulusal sınavlarda uygulanan beceri temelli sorular öğrencilerin akademik gelişiminde olumlu bir rol oynamıştır. "

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN