ABD'de çalışan deprem uzmanı Volkan Sevilgen'den İstanbul uyarısı: Fayın enerjisi doğuya aktı

ABD'de çalışan deprem uzmanı Volkan Sevilgen'den İstanbul uyarısı: Fayın enerjisi doğuya aktı

Jeofizik mühendisi Volkan Sevilgen, Marmara’daki fayların aktif olduğunu, İstanbul ve çevresinin 7’nin üzerinde bir depreme hazır olması gerektiğini söyledi. 6,2'lik depremin enerjisinin doğuya doğru kaydığını söyleyen Sevilgen, acil güçlendirme ve risk dağıtımı çağrısı yaptı.

ABD’de Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda (USGS) çalışan, Deprem Mühendisliği Enstitüsü’nün (EERI) Kuzey Kaliforniya şubesinin eski başkanı olan jeofizik yüksek mühendisi Volkan Sevilgen, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni bekleyen büyük deprem konusunda önemli uyarılarda bulundu. Sevilgen, 23 Nisan 2025'te Marmara’da yaşanan depremin ardından yaptığı değerlendirmede, bölgedeki fayların aktif olduğunu ve 7'nin üzerinde bir depremin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

10 Haber'de yer alan habere göre; 23 Nisan’da Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından dikkat çeken bir analiz yayımlayan Volkan Sevilgen, depremin Marmara’nın ortasından geçen kilitli fay segmentlerinin hemen yanında gerçekleştiğini belirtti. Sevilgen, bu depremin doğuya doğru bir enerji kaymasını tetiklediğini ve bunun İstanbul için kötü bir haber olduğunu vurguladı.

Fayın doğu kesiminin uzun zamandır kilitli olduğunu ve bu bölgede 6 metrelik bir enerji biriktiğini belirten Sevilgen, "Bu, 7'nin üzerinde bir deprem üretme potansiyeline işaret ediyor" dedi. 1509’daki büyük İstanbul depreminin büyüklüğünün 7,5 olduğunu hatırlatan Sevilgen, aynı büyüklükte bir depremin yeniden yaşanmasının bilimsel olarak mümkün olduğunu ifade etti.

basliksiz-1.jpg

“ÖLÜ FAY” TARTIŞMALARINA NET YANIT

Bazı çevrelerde Marmara’daki belirli fay segmentlerinin "ölü" olduğu iddialarına da değinen Sevilgen, bu görüşlerin bilimsel temele dayanmadığını söyledi. "Eğer bir fay uzun süre hareket etmiyorsa bu, onun aktif olmadığı anlamına gelmez" diyen Sevilgen, kilitli fayların büyük depremler üreten segmentler olduğunu vurguladı. Bilimsel değerlendirmelerin kişisel düşüncelerden ziyade yayınlanmış araştırmalara dayanması gerektiğini de sözlerine ekledi.

ŞİLİ VE JAPONYA ÖRNEKLERİ: DEPREM KADER DEĞİL

Deprem sonrası hazırlık sürecinde Şili ve Japonya gibi ülkelerin başarı hikâyelerine de değinen Sevilgen, büyük depremlerin bir ülkenin kaderi olmadığını, doğru adımlar atıldığında can kaybının minimuma indirilebileceğini belirtti. Şili’nin 1960 yılında yaşadığı 9.5 büyüklüğündeki depremden ders çıkararak, sonraki yıllarda meydana gelen büyük depremlerde çok az can kaybı yaşadığını hatırlattı.

Türkiye'de ise 1999 İzmit Depremi'nden bu yana yeterli adımların atılmadığını vurgulayan Sevilgen, İstanbul’da hâlen 90 bin binanın acilen yıkılması gerektiğini, ancak bunun maliyetinin bile henüz göze alınmadığını ifade etti.

basliksiz-2.jpg

SANAYİ VE LOJİSTİĞİN İSTANBUL’DAN TAŞINMASI GEREKİYOR

İstanbul’da olası bir büyük depremin sadece binaları değil, ülke ekonomisini de felç edebileceğini belirten Sevilgen, Marmara Bölgesi'nin Türkiye ekonomisinin yaklaşık %70’ini oluşturduğunu hatırlatarak, sanayi ve lojistik üslerinin İstanbul dışına taşınması gerektiğini savundu. "İstanbul'da beklenen büyük deprem, sanayiyi çökertir ve Türkiye’de hayatı durdurur. Bu nedenle sanayiyi Anadolu'ya yaymak şart" dedi.

SAN FRANCİSCO’DA DEPREME KARŞI FONKSİYONEL YAPILAŞMA MODELİ

San Francisco’da Deprem Mühendisliği Enstitüsü bünyesinde yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi veren Sevilgen, şehirde bina yönetmeliğinin tamamen değiştirildiğini ve “fonksiyonel iyileşme” (functional recovery) esasına göre düzenlendiğini belirtti. Geleneksel deprem yönetmeliklerinde binaların yalnızca çökmemesi hedeflenirken, San Francisco’da binaların deprem sonrası da kullanılabilir durumda olması zorunlu hale getirildi.

Sevilgen, bu hedefe ulaşmanın maliyetinin sadece %5 ila %10 arasında bir artış getirdiğini vurgulayarak, "Binaları biraz daha maliyetle ama yıkılmadan ve kullanılabilir hale getirerek büyük depremlerden sonra şehirlerin tamamen boşalmasını önleyebiliriz" dedi.

DEPREM GÜVENLİĞİ BİR HUKUK MESELESİDİR

Amerika’da deprem güvenliği konusunda sıkı hukuki yaptırımların uygulandığını belirten Sevilgen, yapıların deprem ve yangın yönetmeliklerine uymamasının ciddi cezalar doğurduğunu söyledi. "ABD’de bir evin deprem güvenliği yetersizse o ev kiraya bile verilemez" diyen Sevilgen, Türkiye’de de güçlü bir hukuk sistemi kurulmadıkça kalıcı çözüm elde edilemeyeceğini ifade etti.

“ŞEHİRLERİN GELECEĞİ %5’LİK BİR YATIRIMA BAĞLI”

Sevilgen sözlerini şöyle tamamladı: "Deprem yalnızca duvarların yıkılması değil, hayatların, umutların yıkılması demektir. İstanbul ve Marmara için zaman daralıyor. Büyük depremler kaçınılmaz. Yapılması gereken, bilimi ve hukuku esas alarak güvenli şehirler inşa etmektir. Bu da şehri kaybetmek yerine, maliyetin sadece %5’i kadar bir yatırımla mümkündür."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN