Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile iltisak ve irtibat gerekçesiyle meslekten çıkarılan üç yargı mensubunun bireysel başvurularını karara bağladı. Mahkeme, N.E. ve A.S. adlı savcıların başvurularında hak ihlali bulunmadığına; hâkim Halit İnciroğlu'nun başvurusunda ise özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
N.E. VE A.S. BAŞVURULARI: BYLOCK KULLANIMI YETERLİ GEREKÇE
N.E. ve A.S., Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından görevlerinden ihraç edilmişti. AYM, her iki ismin ByLock uygulamasını kullandığına ilişkin idari ve yargısal değerlendirmelerin ilgili ve ikna edici gerekçelere dayandığını, olağanüstü hal koşullarında alınan tedbirin durumun gerektirdiği ölçüde olduğunu vurguladı. ByLock kullanımının, anayasal düzene sadakat bağının zedelendiğini gösteren yeterli bir delil olduğunu belirten Mahkeme, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
HALİT İNCİROĞLU KARARI: TANIK BEYANI YETERSİZ BULUNDU
Hâkim Halit İnciroğlu’nun dosyasındaki durum ise farklı değerlendirildi. HSK müfettişliği görevi ve bir tanığın beyanı esas alınarak verilen ihraç kararı, AYM tarafından yeterli görülmedi. Kararda, tanığın sadece yorum içeren beyanlarının tek başına objektif ve ciddi bir neden oluşturmadığı, üstelik başvurucunun lehine olan diğer tanık beyanlarının yargısal mercilerce hiç dikkate alınmadığı belirtildi. Mahkeme, bu durumun özel hayata saygı hakkına yönelik müdahaleyi meşrulaştırmadığına hükmetti.
AYM'DEN ÖLÇÜLÜLÜK VURGUSU
Kararda, olağanüstü hâl döneminde alınan tedbirlerin Anayasa’nın 15. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ifade edilirken, yargı mensuplarının görevlerine dair anayasal sadakat yükümlülüğü hatırlatıldı. Ancak bu yükümlülüğün ihlal edildiği yönündeki iddiaların somut, tutarlı ve çok yönlü delillerle desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
MASUMİYET KARİNESİ İDDİASI REDDEDİLDİ
Başvurucu İnciroğlu’nun ayrıca ileri sürdüğü “masumiyet karinesinin ihlali” iddiası ise Mahkeme tarafından kabul edilmedi.
