Babacan'dan '14 Mayıs' mesajı: Aslında ortada bir referandum var

Babacan'dan '14 Mayıs' mesajı: Aslında ortada bir referandum var

DEVA Partisi lideri Babacan, 14 Mayıs seçimlerinin aslında bir referandum niteliğinde olduğunu belirterek, "Demokrasi mi otokrasi mi diyeceğiz? Bereketli, huzurlu sofralar mı, kilosu 30 liraya çıkan soğan mı? Herkesi kucaklayan bakış mı, kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran dil mi? Gidenlerin koşa koşa geri döndüğü bir ülke mi olacağız, yoksa vatandaşlarının terk ettiği bir ülke mi? Buna karar vereceğiz" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin il başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu. DEVA Partisi lideri, 14 Mayıs'ta yapılacak genel seçimlerde sandık güvenliğini tam sağlamak için hazırlıklar yaptıklarını söyleyerek, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. Cumhurbaşkanı yapacaklarını belirtti. Babacan, önümüzdeki seçimlerin aslında bir referandum niteliği taşıdığını vurgulayarak, hiçbir kesimin kazanımlarını kaybetmeyeceğini, aksine hak ve özgürlüklerin herkes için artacağını ifade etti.

'KILIÇDAROĞLU'NU 13. CUMHURBAŞKANI YAPACAĞIZ'

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Demokrasimize sahip çıkacak gönüllülerle, partili arkadaşlarımızla beraber sandık güvenliğini tam sağlayacak hazırlık yapıyoruz. Bu seçim, hiçbir partinin tek başına kazanamayacağı bir seçim. Ortak listeyle seçime girildiğinde, çok daha fazla sayıda milletvekilini çıkarmanın mümkün olduğunu yaptığımız araştırmalar ile gördük.

Bizim adaylarımız DEVA Partili olarak seçime giriyor, seçildikleri anda da DEVA Partisi’nin milletvekili oluyorlar. DEVA Partisi’nin özgün kimliğini koruyarak ama ittifak ortaklarımızla da yan yana durarak bu seçimi kazanmak zorundayız. Kemal Kılıçdaroğlu’nu ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı yapacağız. Sizden söz istiyorum, Millet İttifakı'nın en çok çalışan partisi olacağız.

'ARTIK ELLER AK PARTİ'YE GİTMİYOR'

Bakın 14 Mayıs'ta aslında iki tercih var sadece. Ortada bir referandum var. Demokrasi mi otokrasi mi diyeceğiz? Bereketli, huzurlu sofralar mı, kilosu 30 liraya çıkan soğan mı? Herkesi kucaklayan bakış mı, kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran dil mi? Gidenlerin koşa koşa geri döndüğü bir ülke mi olacağız, yoksa vatandaşlarının terk ettiği bir ülke mi? Buna karar vereceğiz. Korkulu bir rüyadan uyanırsınız ya, 'iyi ki kabusmuş' dersiniz, bir su içersiniz. Öyle bir rahatlamayla bu ülke hızla kendine gelecek.

'Elim altı oka gitmiyor' diyen vatandaşlar vardı. Bu seçim, tam da o mahallelerde, bazı evlerde kısık sesle ne söyleniyor biliyor musunuz? ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor.’ İnsanlar artık ‘Elim bu yoksulluğa, bu fakirliğe, bu açlığa, bu zulme gitmiyor’ diyor. Önceki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş arkadaşlarıma sesleniyorum. Evet, eliniz AK Parti’ye gitmiyor. Çünkü eliniz, yoksulluğa gitmiyor. Yolsuzluğa gitmiyor. Yüzde 100’ü aşan enflasyona gitmiyor. Eliniz, sınavı kazanan başarılı gençler torpilsiz işe giremezken, birilerinin haksız kazançla servetine servet katmasına gitmiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor, biliyorum.

'BU ÖYLE BİR ZAFER OLACAK Kİ KAYBEDENİ OLMAYACAK'

Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim; biliyorum, yüksek sesle itiraz etmiyorsunuz. Yüksek sesle sokaklarda bağırmıyorsunuz ama sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. O sandık günü sakince gidip, kabinde mührü bu kez bahsettiğim referandum için kullanacaksınız. İki temel tercih var: Ya şu andaki tablonun daha da kötüleşerek devam etmesi ya da Türkiye için yeni bir nefes, yeni bir ümit, özgürlük, zenginlik ve adalet… O seçeneklerin altında ne yazdığının belki çok önemi yok. Bizim özgürlük, adalet, zenginlik tercihimizi altında yazan isimler; birinci sandıkta Sayın Kılıçdaroğlu, ikinci sandıkta da DEVA için Cumhuriyet Halk Partisi. Bu öyle bir zafer olacak ki kaybedeni olmayacak. Biz buradayız. Sizleri de seçimin şafağında aramıza bekliyoruz. Bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız. Endişeye mahal yok.

'KAZANIMLARINIZI KAYBETMEYECEKSİNİZ AKSİNE ARTACAK'

Her parti kendi destekçilerinin hakkı hukuku için orada oturduğu için iktidarımız çok önemli olacak. Mevcut iktidar ise artık gitmeli, artık bu iktidar bir yük. Bilerek korku iklimini yayıyorlar. 'Ben gidersem haklarınızı elinizden alacaklar, kazanımlarınızı kaybedeceksiniz' tehdidi savuruyorlar size. Ama öyle bir şey olmayacak. Biz herkesin hakkını gözeteceğiz. Her gün tehdit ediyorlar vatandaşı, 'Ben gidersem daha kötü olur' diye. Hayır Erdoğan giderse daha kötü olmaz, aksine kazanımlar artar. Mafyaların cirit attığı bir ortam yarattınız böyle mi hak hukuk diyorsunuz? Bitireceğiz bu devri.

Tarihi seçime sayılı günler kalmış, iktidar bizim eylem planlarımızdan aldıkları vaatleri sıralıyor. Sanki bir imzayla İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan bu iktidar değilmiş gibi, ekonomik krizi kendileri yaratmamış gibi. Yahu krizi yaratan nasıl çözsün? Bunların temelinde özgürlük ihlalleri var. Siz yaptınız bunu."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN