Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Ethem Karadirek, suyun idari sınırlarla yönetilemeyeceğini vurgulayarak, "Su il sınırına göre değil, havzaya göre yönetiliyor" uyarısında bulundu. Antalya'nın birden fazla havzada yer almasının su yönetimini daha kritik bir noktaya taşıdığını ifade etti.
Türkiye’nin en büyük 2'nci gölü Tuz Gölü kırmızı alarm veriyor: 90 yılda yüzde 85 küçüldü
İzmir'de tablo korkutan seviyeye ulaştı! Tarihin en düşük seviyesinde: Kuraklık kenti esir aldı
EĞİRDİR GÖLÜ’NDE KRİTİK VERİLER: BUHARLAŞMA GİRDİYİ GEÇTİ
Eğirdir Gölü üzerindeki baskının sadece iklimle açıklanamayacağını belirten Karadirek, acı tabloyu resmi verilerle ortaya koydu:
"Sadece bir yılda göle giren su, buharlaşmayı bile karşılayamadı. Bu tablo sürdürülebilir değil".
2024 verilerine göre göle 373 milyon metreküp su girerken, tam 473 milyon metreküp su buharlaşarak yok oldu. Karadirek, "Bu baskılar sonucunda gölde ciddi bir çekilme söz konusu. Hatta gölün ikiye ayrılması riski konuşuluyor" sözleriyle tehlikenin boyutuna dikkat çekti.

TARIM POLİTİKALARI VE VAHŞİ SULAMA MERCEK ALTINDA
Su krizinin temelinde yatan nedenlere değinen Prof. Dr. Karadirek, "Sorun tek başına iklim değişikliği değil" diyerek yanlış tarım uygulamalarına işaret etti. Havza potansiyeline uygun bir ürün deseni seçilmesi gerektiğini savunan uzman, "Herkes her yerde her ürünü yetiştirmemeli. Daha az su isteyen, daha yüksek katma değer sağlayan ürünlere yönelmek gerekiyor. Bu da sadece çiftçinin değil, kamu politikalarının konusu" ifadelerini kullandı.

BURDUR GÖLÜ HACMİNİN YARISINI KAYBETTİ
Sadece Eğirdir değil, Burdur Gölü de son 50 yılda su hacminin yaklaşık yüzde 50’sini kaybetti. Karadirek; Salda, Beyşehir ve Avlan göllerinin de benzer bir kaderi paylaşabileceği konusunda uyardı. Antalya'nın Elmalı ve Korkuteli bölgelerinde kuraklık sinyallerinin şimdiden güçlendiğini belirtti.

SU TRANSFERİ ÇÖZÜM MÜ?
Farklı havzalardan su taşınması önerilerine mesafeli yaklaşan Karadirek, bütünleşik yönetimin önemini şu çarpıcı örnekle özetledi: "Bir havzayı kurtarmaya çalışırken başka bir havzayı riske atıyorsunuz. Bir bardaktaki suyu diğer bardağa döktüğünüzde, bu kez diğer bardak boş kalıyor. Bu nedenle su yönetimi mutlaka bütünleşik bir yaklaşımla ele alınmalı."

