Şehirlerimizde her geçen gün artan betonlaşma ve buna bağlı olarak gelişen çevre felaketleri gündemden düşmüyor. Konuyla ilgili radikal ve kalıcı bir çözüm önerisi getiren Kürem-Der Genel Başkanı Faruk Çebi, mevcut yeşil alanların geleceğe taşınabilmesi için yasal statü değişikliğinin şart olduğunu vurguladı.
ÇEVRE FELAKETLERİNİN TEK NEDENİ: YEŞİLİN AZALMASI
Sel, su baskınları, susuzluk, kuraklık ve hava kirliliği gibi şehir yaşamını doğrudan tehdit eden sorunların kaynağına inen Çebi, temel nedenin yeşil alan artış oranının, nüfus artışı ve betonlaşmanın gerisinde kalması olduğunu belirtti. Şehirlerin nefes alabilmesi için boş kalan su havzalarının hızla ağaçlandırılması gerektiğini savunan Çebi, asıl koruma kalkanının hukuki statüde yattığına dikkat çekti.
"TÜM YEŞİL ALANLAR TAPUYA 'ORMAN' OLARAK İŞLENMELİ"
Faruk Çebi, parklar, Millet Bahçeleri, elde kalan askeri alanlar ve yaşam vadileri gibi şehir içi yeşil alanların vasıflarının değiştirilmemesi için şu öneride bulundu:
"Betona boğulmuş mahallelere nefes olan yeşil alanların tamamı, büyüklüğüne bakılmaksızın ve mülkiyet hakkına dokunulmadan, 'orman vasfıyla' tapuya tescil edilmesini zorunlu kılacak yasal değişikliğe gidilmelidir."
"AKSİ HALDE İMAR RANTINA KURBAN GİDECEKLER"
Bu yasal statünün kazandırılmaması durumunda büyük bir tehlikenin kapıda olduğunu belirten Çebi, Osmanlı’dan bugüne kalan korulukları örnek gösterdi. Mevcut yeşil alanların tıpkı askeri alanlar gibi gelecekte imar rantına kurban edilebileceği uyarısında bulunan Çebi, "Böylece bugünün yeşil alanları geleceğe taşınacak ve şehirlerimizin tarihine mal olacaktır" ifadelerini kullandı.
YAŞAM ADINA VAZGEÇİLEMEZ BİR ZORUNLULUK
İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerde emekle yetiştirilen veya doğal yollarla oluşan yeşil alanların sonsuza dek yaşatılmasının bir tercihten öte zorunluluk olduğunu vurgulayan Faruk Çebi, sözlerini şu çağrıyla noktaladı:
"Mevcut yeşil alanları sonsuza dek yaşatabilecek hukuki bir statüye kavuşturmak (orman tanımı kapsamına almak), yaşam adına vazgeçilemez bir zorunluluktur. Sesimizin ulaşabildiği herkesi, şehirlerimizin yaşamına sonsuza dek büyük katkı sağlayacak bu önerimize destek vermeye çağırıyoruz."
