Türkiye'nin sıcak iklim bölgelerindeki şehirlerinde merkezi ısıtma zorunluluğu artık kalktı. Bu yeni düzenleme, hem enerji faturalarını düşürmeyi hem de karbon emisyonunu azaltmayı hedefliyor. Peki, merkezi ısıtma zorunluluğu kaldırılan iller hangileri? İşte detaylar...
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, binalarda enerji verimliliğini artırmak ve karbon salımını düşürmek amacıyla önemli bir adım attı.
Bakanlık tarafından hazırlanan ve uzun süredir üzerinde çalışılan 'Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği' güncellenerek Resmi Gazete'de yayımlandı.
Bu yenilikçi düzenlemeyle Türkiye'nin sıcak iklim bölgeleri olarak bilinen 5 ilde merkezi ısıtma zorunluluğu uygulaması yürürlükten kaldırıldı.
YÖNETMELİK AB İŞ BİRLİĞİYLE GÜNCELLENDİ
Diken'de yer alan habere göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bu önemli düzenlemeyi Avrupa Birliği Enerji Performansı Direktifi ve Yeşil Mutabakat iş birliğiyle hazırladı.
'Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' adıyla Resmi Gazete'de yayımlanan bu değişiklik, Türkiye'nin iklim hedeflerine ulaşmasında ve enerji tasarrufu sağlamasında kritik bir rol oynaması bekleniyor.
Yönetmeliğin temel amacı, binaların enerji tüketimini minimize etmek ve çevresel ayak izini küçültmek.
ZORUNLULUĞUN KALDIRILDIĞI İLLER AÇIKLANDI
Yeni yönetmelikle birlikte merkezi ısıtma zorunluluğunun kaldırıldığı iller açıklandı.
Buna göre, yaz aylarının oldukça sıcak geçtiği ve kış aylarında da ılıman iklime sahip olan Adana, Antalya, Mersin, Muğla ve Hatay'ın belirli ilçelerinde artık merkezi ısıtma sistemi kurma mecburiyeti bulunmayacak.
Bu illerde yaşayan vatandaşlar, iklim koşullarına daha uygun ve bireysel ısıtma çözümlerine yönelme imkanına sahip olacaklar.
AMAÇ, ENERJİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEK
Yapılan açıklamalarda, yönetmelik değişikliğinin temel hedeflerinin başında enerji maliyetlerini düşürmek ve daha sürdürülebilir şehirler inşa etmek geldiği belirtildi.
Merkezi ısıtma sistemlerinin yüksek kurulum ve işletme maliyetleri göz önüne alındığında, bu zorunluluğun kaldırılmasıyla birlikte hem bireysel tüketicilerin hem de genel olarak ülkenin enerji bütçesine katkı sağlanması hedefleniyor.
Ayrıca, karbon emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeledeki ulusal taahhütlerin yerine getirilmesi açısından da büyük önem taşıyor.