İstanbul'da meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremin ardından vatandaşlar evlerine giremez oldu. Beşik gibi sallanan İstanbul'da peş peşe gelen depremler vatandaşları korkuturken herkes büyük İstanbul depremi yaklaşıyor mu? sorusunun yanıtını arıyor. İşte uzmanlardan gelen o açıklamalar…
İstanbul dün adeta beşik gibi sallandı... Marmara Denizi'nde, Kumburgaz açıklarında meydana gelen 6.2'lik (bazı ölçümlere göre 5.8) deprem, milyonlarca insanı sokaklara döktü, yürekleri ağza getirdi. Yüzlerce artçı sarsıntı paniği katmerlerken, herkesin aklındaki tek soru yeniden alevlendi: "O beklenen, kâbus senaryolarına konu olan Büyük İstanbul Depremi şimdi mi geliyor?"
Depremin merkez üssü, bilim insanlarının yıllardır "enerji biriktiriyor, kırılacak" dediği Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara'dan geçen o kritik kolu. Özellikle 1999 Gölcük felaketinden beri diken üstünde oturan İstanbul için bu sarsıntı, basit bir "oldu, bitti" depremi değil. Peki, dün kırılan bu fay parçası, devasa bir tehlikeyi savuşturdu mu, yoksa tam tersi, fitili ateşleyip o korkulan 7.2-7.4'lük felaketi daha mı yakına çekti?
İşte Tam Bu Noktada Bilim Dünyası İkiye Bölündü! Kafalar Karışık, Görüşler Çarpışıyor:
BİRİNCİ GÖRÜŞ (Çoğunluk ve Daha Endişeli Taraf): "TEHLİKE GEÇMEDİ, AKSİNE TETİKLENMİŞ OLABİLİR!"
Bu kamptaki deprem kahinleri, dünkü sarsıntının "büyük resim" için bir fragman bile olmadığını, hatta işleri daha da kötüleştirebileceğini savunuyor. Onlara göre:
Bu O DEĞİL: Dün yaşanan 6.2'lik sarsıntı, beklenen 7.2-7.4'lük depremin yanında "çerez" kalır. Unutmayın, logaritmik ölçekte 7.2'lik bir deprem, 6.2'likten yaklaşık 30 kat daha güçlü demek!
STRES ARTTI: Kırılan bu parça, ana fay hattının kilitli ve gergin olan diğer bölümlerine ekstra yük bindirmiş olabilir. Yani, büyük depremi öne çekmiş olabilir.
Prof. Dr. Naci Görür: Net konuşuyor: "Bunlar beklediğimiz büyük deprem değil. Stresi artırıyor, kırılmaya zorluyor. Asıl deprem 7'nin üzerinde olacak. Halk artık denetim yapmalı!"
Prof. Dr. Celal Şengör: Korkutan gerçeği yineliyor: "Büyük İstanbul depremi geliyor, kaçınılmaz. 7.2 büyüklüğünde tek seferde kırılma ihtimali yüksek."
Dr. Ramazan Demirtaş: Tarihsel verilere dikkat çekiyor: "Bu parça 250 yıl önce 7 üzeri deprem üretti. Tekrarlanma aralığı doluyor olabilir. 7.1-7.2'lik deprem her an kapıda."
Diğer Uzmanlar (Karabulut, Tüysüz, Çakır, Türkmen, Ercan, Öğüt): Benzer şekilde, bu depremin ana tehlikeyi ortadan kaldırmadığı, hatta büyük depremin öncüsü olabileceği, gerilimi artırdığı ve hazırlıkların acilen tamamlanması gerektiği konusunda hemfikirler. Prof. Ercan, "Bu deprem bize büyük depremin 22 kat daha güçlü olacağını ve 30-35 saniye süreceğini gösterdi. Uyardı, uyumayın dedi!" diyerek durumun ciddiyetini vurguluyor.
İKİNCİ GÖRÜŞ (Azınlık ve Daha İyimser Taraf): "BELKİ DE FAY PARÇA PARÇA KIRILIYOR, BÜYÜK FELAKET ÖNLENEBİLİR!"
Daha az sayıda uzman ise farklı bir pencereden bakıyor. Onlara göre fayın tek seferde değil de, böyle orta büyüklükte depremlerle parça parça kırılması, biriken enerjinin sönümlenmesini sağlayabilir.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir: Dikkat çekici bir yorum yapıyor: "Fayın tümü kırılmadı, sadece bir yeri kırıldı. Bu şekilde parçalı kırılması aslında iyi bir şey. Tek parça kırılsa 7.4-7.5 olurdu. Böyle 6'lı, 5'li parçalar kırıla kırıla enerji sönümlenirse daha iyi olur. 7'nin üzerinde deprem olma olasılığı düşüyor olabilir."
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: En iddialı yorumlardan biri: "Adalar'da kırılması beklenen fay ölü. En fazla 6.5 ya da bir 6.1-6.2 daha olabilir. Marmara Denizi depremleri bitti."
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “İlginçtir, M6,2 ile Silivri önünden başlayan kırılma Kuzey Anadolu Kırığı üzerinde doğudaki Büyükçekmece’ye doğru uzanıyor. En don 07.19’da Sinanoba denizinde M4,6 oldu. Trakya kolunu doğu ucunu artçı depremlerle tamamlıyor. Ancak gittikçe gerginliği düşüyor. Beylikdüzü’ne geçmesini beklemiyorum. Ne var ki Büyükçekmece-Çatalca kırığını kesti. Kaygılanacak bir durum yok.”
İlginçtir, M6,2 ile Silivri önünden başlayan kırılma Kuzey Anadolu Kırığı üzerinde doğudaki Büyükçekmece’ye doğru uzanıyor. En don 07.19’da Sinanoba denizinde M4,6 oldu. Trakya kolunu doğu ucunu artçı depremlerle tamamlıyor. Ancak gittikçe gerginliği düşüyor. Beylikdüzü’ne… pic.twitter.com/LuEEsWGPjA
— Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan (@ovgunaercan) April 24, 2025
Burak Çatlıoğlu (Jeofizik Müh. Odası Bşk.): Farklı bir bakış açısıyla, "Bu sarsıntının beklenen büyük İstanbul depremi olduğunu tahmin ediyorum... Ortada kırılmayan burası kalmıştı, burası da kırıldı," diyerek kırılmanın tamamlandığını düşünüyor. (Bu görüş çoğunluğun aksi yönde).
SONUÇ: NE YAPMALI? PANİK Mİ, TEDBİR Mİ?
Bilim insanları arasındaki bu tartışma, Marmara'nın altındaki tehlikenin ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor. Ancak net olan bir şey var:
Dünkü Deprem Bir Uyarıydı: İster büyük depremi tetiklesin, ister enerjiyi azaltsın, bu sarsıntı İstanbul'un deprem gerçeğini tokat gibi yüzümüze vurdu.
Hazırlık Şart: Uzmanların ezici çoğunluğu "hazırlıklı olun" diyor. Binaların durumu, kentsel dönüşüm, acil durum planları her zamankinden daha kritik.
Beklemeye Vakit Yok: "Acaba hangi uzman haklı?" diye beklemek yerine, en kötü senaryoya göre hareket etmek en doğrusu.
İstanbul dün geceyi korkuyla geçirdi. Bugün ise belirsizlik hakim. Ancak bu belirsizlik, rehavete değil, acil eyleme dönüşmeli. Çünkü Marmara uyumuyor ve bize ne zaman ne yapacağını söylemiyor...