Avrupa’nın tarihi güzellikleriyle göreni hayran bırakan şehri Lizbon, emekliler için yaşaması en zor adreslerden biri oldu.
Avrupa’nın tarihi güzellikleriyle göreni hayran bırakan şehri Lizbon, emekliler için yaşaması en zor adreslerden biri oldu.
Bu şehir turistleri ne kadar mest ediyor olsa da ne yazık ki emekli şehri olarak görülmüyor. Dik yokuşlar, engebeli sokaklar ve arnavut kaldırımları olan şehir, hareket kabiliyetinin sınırlı olmasından dolayı emeklilere hitap etmiyor.
YEDİ TEPE ÜZERİNE KURULU ŞEHİR YAŞLILARA ZORLUK ÇIKARIYOR
Dünyanın en eski ikinci başkenti olan Lizbon, yedi tepe üzerine kurulan yapısıyla biliniyor. Renkli sokakları, tarihi yapısı ve Tejo Nehri manzarası ile mest eden şehir, bu yönleriyle genç ziyaretçilere görsel şölenler sunsa da, yaşlılar için ciddi fiziksel zorluklar barındırıyor. Öyle ki seyahat bloglarına bakıldığında, “Lizbon’da birkaç gün geçirdikten sonra her yokuş bacaklarda hissediliyor” yorumları dikkat çekiyor.
UZMANLAR YÜRÜYÜŞ KONUSUNDA UYARIYOR
Şehir içinde tramvay ve füniküler ile ulaşım sağlanıyor ancak tarihi meydanlar, kafeler ve seyir noktalarına genellikle yürüyerek gidiliyor. Arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve dik yokuşlar, özellikle emekli grupları kısa mesafe yürüyüşlerde bile zorluyor. Uzmanlar ise kenti ziyaret edeceklere destekleyici ayakkabı tercih etmelerini ve sık sık mola vermelerini öneriyor.
Tüm bunlara rağmen Lizbon’un erişimini kolaylaştıran noktalar da var. Daha düz bir yapıya sahip olan Baixa semti ve nehir kıyısı, yaşlılar için daha uygun bir adres. Aynı zamanda çoğu otel, popüler yerlere ücretsiz servis imkanı sağlıyor. Rehberli turlar da dik yokuşlardan uzak alternatif rotalar ile ziyaretçileri rahatlatıyor.