Murat Ülker ambalajın gücünü yazdı: Altında servet yatan öykü

Murat Ülker ambalajın gücünü yazdı: Altında servet yatan öykü

Murat Ülker, kişisel son yazısında ambalajın şirketlerin büyüme ve verimlilik süreçlerindeki rolünü örneklerle anlatırken, Yıldız Holding’de uygulanan “IMPACT” paketleme modelinin ortaya çıkışını ve modelin “kimlikten uygulamaya” uzanan yaklaşımını paylaştı.

İş insanı Murat Ülker, kişisel internet sitesinde yayımladığı “Altında Servet Yatan Ambalaj Öyküleri…” başlıklı yazısında, ambalajın yalnızca bir “paket” değil, kimi zaman şirketlerin kaderini değiştiren stratejik bir alan olduğunu vurguladı. Ülker, dijital bir almanakta yer alan ambalaj yazısının kendisine gönderilmesiyle başlayan anlatıda, hem dünya ambalaj tarihinden örnekleri aktardı hem de Sabri Ülker’in ambalaj konusundaki titizliğine dair kişisel anılarına yer verdi.

Ülker, İzmir’den Tolga isimli bir ismin kendisine gönderdiği mesajda, 2020 yılına ilişkin bir dijital almanakta “ambalajla ilgili bir yazı” bulunduğunu ve bu bölümde Sabri Ülker’den söz edildiğini belirterek “çok duygulandım” dediğini aktardı. Yazıda, söz konusu almanaktan ilgili sayfayı alıntıladığını ifade eden Ülker, “Altında Servet Yatan Ambalaj Öyküleri” başlığı altında dört farklı döneme ait örnekleri sıraladı.

ekran-resmi-2025-12-14-16-58-24.png

1891: “BARDAKTAN ŞİŞEYE”

Murat Ülker’in aktardığına göre, Coca-Cola’nın ilk yıllarında bardakta satış yaptığı, günlük satışın 100–150 bardak seviyesinde olduğu belirtilirken, 1891’de “şişeleme fikri” ile birlikte markanın bugün 200’ü aşkın ülkede “günde 2 milyar şişe” satışa ulaştığı ifade edildi.

1952: “ŞİŞEDEN KUTUYA” VE TETRA PAK

Yazıda, İsveçli sanayici Ruben Rausing’in 1952’de süt şişesine alternatif olarak “depozitosuz, kırılmaz, çatlamaz karton kutu” ürettiği; “4 yüzlü” yapıya “Tetra Pak” adını verdiği anlatıldı. Ülker, bu formun daha sonra “Tetra Brik”e evrildiğini, sıvı gıdaların aylarca dayanmasına imkân sağladığını ve tedarik zincirindeki maliyetleri düşürdüğünü belirtti. Bu gelişmenin Rausing ailesini dünyanın en varlıklı aileleri arasına taşıdığı da yazıda yer aldı.

ekran-resmi-2025-12-14-16-58-36.png

1982: “SELOFANDAN PROPİLEN’E”

Murat Ülker’in alıntıladığı bölümde, “Bisküvici Dedesi” olarak anılan Sabri Ülker’in gıda sanayisinde “devrim yaratan ambalaj malzemesi” olarak nitelenen “propilen” ile ilişkilendirilen bir ambalaj hikâyesine yer verildi. Bu malzemenin, ambalajlı gıdaları aylarca koruduğu; yalnızca Ülker için değil, tüm gıda sanayisinin kullanımına sunulduğu anlatıldı.

1994: “DİZLİKTEN MASAYA” VE AMAZON ÖRNEĞİ

Yazıda, Jeff Bezos’un Amazon’un ilk dönemlerinde yerde kitap paketlediklerini anlattığı bir hatıra da aktarıldı. Ülker’in paylaştığı anlatıda, “dizlik” yerine “masa” alınması önerisiyle paketleme verimliliğinin arttığı, bunun da satışlara yansıdığı belirtildi. Bu bölüm, “Ambalaj, paketleme çözümlerine vakit ayırın… Sorun varsa, fırsat da var demektir” çağrısıyla tamamlandı.

SABRİ ÜLKER’İN AMBALAJ YAKLAŞIMI: “PRATİK, CAZİP, KORUYUCU”

Murat Ülker, yazısında Sabri Ülker’in ambalaja verdiği önemi “malzeme, renk, baskı ve yazılar, katlanması, rafta duruşu yani tüketiciye arzı” başlıkları üzerinden anlattı; ambalajın ürünü muhafaza etmesinin de temel öncelik olduğunu vurguladı. Ülker, bu yaklaşımı “Kısacası ambalaj hem pratik, hem cazip, hem de koruyucu olmalıydı” cümlesiyle özetledi.

Çocukluğuna dair bir kesit de paylaşan Ülker, bisküvilerin teneke kutulara elle dizildiği, kremalı olanların “tırtıklı yağ geçirmez kâğıtlara” sarıldığı, çikolataların ise alüminyum tabakalara elle sarıldığı dönemleri anlattı. İlk kez fabrikaya gittiğinde babasının kendisine kraft kâğıdı katlayarak paket yapmayı ve sicimle bağlamayı öğrettiğini aktardı.

photo-2025-12-14-16-58-02.jpg

“AMBALAJ MERAKIMIZ SAYESİNDE ÜRÜNLERİMİZİ TÜM DÜNYAYA ULAŞTIRABİLİR OLDUK”

Ülker, ambalaj konusundaki titizliğin ürünlerin dünya pazarlarına ulaşmasında etkili olduğunu belirterek bunun “stratejik bir hamle” olduğunu ifade etti. Yazıda, bir dönem Türkiye’de kutu/koli, folyo ve baskı alanlarında sektörün önde gelen grupları arasında yer aldıklarını; daha sonra atıştırmalık işinde global pazarlara yönelmeyle birlikte stratejik öneminin azaldığı değerlendirmesiyle bu alandan çıkma kararı aldıklarını kaydetti.

YILDIZ HOLDİNG’DE “IMPACT” MODELİ

Murat Ülker, ambalaj yaklaşımının Yıldız Holding şirketlerinde “IMPACT” modeliyle sürdüğünü belirterek akrostişin açılımını da paylaştı:

I: Identity (güçlü kimlik)

M: Maintain (tutarlı ol)

P: Product (ürünü göster)

A: Attract (çekici olsun)

C: Consumer (tüketiciye odaklan)

T: Think (uygulamayı düşün)

“İKİ MÜHİM PRENSİP”

Yazının sonunda Murat Ülker, Sabri Ülker’in iki temel prensibini de aktardı. Bunlardan ilki, “Yaptığınız işte lider olun, birinci olamazsanız mutlaka ikinci olun. Zira üçüncüyü kimse hatırlamaz.” ifadesi oldu. İkincisi ise her sektördeki işin “tek başına ayakta duracak şekilde” kurgulanması; grup içi firmaların da birbirleriyle alışveriş kararlarını “ticari” şekilde vermesi yönündeki yaklaşım olarak aktarıldı.

Ülker, yazısında ayrıca dijital almanak çalışması için PLAT Derneği’ni kutladığını belirterek, “Özel Markalı Ürünler” başlığını ise “bir başka sefer” ele alacağını ifade etti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN