Çalışan-emekli dengesinde alarm zilleri: 1,5 çalışan 1 emekliye yetmiyor

Çalışan-emekli dengesinde alarm zilleri: 1,5 çalışan 1 emekliye yetmiyor

Türkiye’de her 1,5 çalışana 1 emekli düşüyor. SGK’nin 2024 gelirleri 3,9 trilyon liraya ulaşırken, bütçeden yapılan transferler 1,4 trilyon liraya çıktı. Ekonomist Mahfi Eğilmez, sistemin sürdürülebilir olmadığını belirterek, “Açığı kapatmak için sürekli bütçeye yükleniliyor” dedi. Geniş işsizlik oranının yüzde 28,8’e ulaştığını vurgulayan Eğilmez, “Yatırım olmadan iş, iş olmadan prim olmaz” ifadelerini kullandı.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, son yazısında sosyal güvenlik sistemindeki bozulmaya dikkat çekti. Eğilmez, 2024 yılı sonu itibarıyla Türkiye'de 25,6 milyon aktif sigortalı ve 16,7 milyon pasif sigortalı bulunduğunu hatırlatarak, “Her 1,5 çalışana 1 emekli düşüyor. Oysa sağlıklı oran 4 çalışanın 1 emekliye bakmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

SGK’NİN GELİRİNİN YARISINDAN FAZLASI PRİMLERDEN

Eğilmez’e göre SGK’nin toplam 2024 gelirleri 3 trilyon 962 milyar liraya ulaştı. Bunun yüzde 71’i (2 trilyon 810 milyar lira) prim gelirlerinden, kalanı ise devlet katkısı ve diğer gelirlerden oluştu. Ancak aynı dönemde yalnızca emekli aylıkları için 2 trilyon 667 milyar lira, sağlık harcamaları için ise 980,9 milyar lira harcandı.

“SGK’nin gelirleri yetersiz kalıyor. Açığın devlet bütçesinden karşılanması artarak devam ediyor” diyen Eğilmez, 2023’te SGK’ye 894 milyar lira olan transferin, 2024’te 1 trilyon 442 milyar liraya yükseldiğini vurguladı.

“ÇALIŞAN/EMEKLİ ORANI, GENİŞ İŞSİZLİKLE DOĞRUDAN BAĞLANTILI”

Mahfi Eğilmez’e göre bu dengesizliğin giderilmesi için istihdamın artırılması gerekiyor:
“Geniş işsizlik 10 milyonun üzerinde. Bu oran düşmedikçe çalışan sayısını artıramayız. Geniş işsizlik oranı gerilemeden çalışan/emekli oranı sağlıklı düzeye çıkamaz.”

Mart 2025 itibarıyla dar tanımlı işsiz sayısının 2 milyon 807 bin olduğunu anımsatan Eğilmez, iş aramadığı halde çalışmaya hazır olanlarla birlikte işsizliğin yüzde 28,8’e ulaştığını belirtti.


“YATIRIM OLMADAN İŞ, İŞ OLMADAN PRİM OLMAZ”

Ekonomist Eğilmez, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için ekonomik risklerin azaltılması gerektiğini ifade etti:

“Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece, yatırım gelmez, istihdam artmaz. Yeni iş alanları oluşturulmadıkça prim ödeyen kişi sayısı artmaz. Bu döngü kırılmadıkça sosyal güvenlik sistemi üzerindeki yük hafiflemez.”

Yazının tamamı şu şekilde:

Çalışan - Emekli Oranı

2024 yılsonu itibarıyla Türkiye’de 25.625.750 aktif sigortalı (çalışan), 16.677.617 pasif sigortalı (emekli vb.) mevcut. SGK bünyesinde yer alan sigortalılar üç kategoride toplanıyor: 4a, 4b ve 4c. Bu gruplarda yer alanlar da ikiye ayrılıyor: Aktif sigortalılar: Sigortalı olarak adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri kapsıyor. Pasif sigortalılar: Kendisine veya hak sahiplerine aylık ve/veya gelir bağlananları ifade ediyor.

4a grubunda yer alan sigortalılar eskiden Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı olan sigortalılar. Özel bir işyerinde sözleşmeli olarak çalışan kişilere sağlanan sosyal güvenceler bu başlıkta toplanıyor. Bir işverene bağlı olarak çalıştırılanlar 4a kapsamına giriyor. 2024 yılsonu itibarıyla aktif 4a grubu sigortalı çalışan sayısı 18.899 bin. Pasif sigortalı konumunda 4a grubu üyelerinin sayısı 11.243 bin.

4b grubunda yer alanlar eskiden BAĞ-KUR sigortası olarak adlandırılan sisteme bağlı olan sigortalılar. Bu sisteme kayıtlı ve prim ödeyen kişiler kariyer ve meslek grupları dışında kalan ve bir işyerine bağlı çalışmayan, dolayısıyla kendi mesleğini yapanlar, bir başka deyişle Bağımsız çalışanlar bu grupta yer alıyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.067 bin, pasif sigortalı sayısı da 2.911 bin.

5510 sayılı kanuna göre hizmet akdi ile çalıştırılanlar, mahalle ve köy muhtarı olarak çalışanlar, serbest meslek çalışanları, gelir vergisinden muaf olan esnaf ve sanatkârlar, tarım çalışanları, anonim şirket ortakları, komandit şirket ortakları, şirket ve donatma şirketi ortakları ve devlet memuru olarak çalışan tüm kadrolu çalışanlar 4c kapsamına giriyor. Bunun yanında belirli bir adet ve ücret sınırında 1 yıldan az süreli veya mevsimlik olarak sözleşmeli çalışanlar da bu kapsamda değerlendiriliyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.660 bin, pasif sigortalı sayısı 2.523 bin.

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2024 yılı toplam gelirleri 3.962,4 milyar lira olmuş. Bu gelirlerin 2.810,5 milyar lirası (yaklaşık yüzde 71’i) prim gelirlerinden, 637,7 milyar lirası devlet katkısı, 514,3 milyar lirası da diğer gelirlerden oluşuyor.

SGK’nin 2024 yılında yaptığı toplam emekli aylığı ödemeleri 2.667,8 milyar lira olmuş (2023 yılında bu miktar 1.961,8 milyar lira idi). Bunlara ek olarak 980,9 milyar lira da sağlık ödemesi yapılmış.

SGK’ye devlet bütçesinden aktarılan paraların tutarı (transferler) 2023 yılında 894,8 milyar lira iken 2024 yılında SGK’ye 2024 yılında 1.442,6 milyar liraya ulaşmış. SGK’nin, topladığı primler ve diğer gelirlerle emekli maaşlarını ve benzer hakları karşılayamadığı, bütçeden giderek artan miktarlarda yardım aldığı görülüyor.

Yukarıda paylaştığımız verilere göre 1,5 aktif (prim karşılığı çalışan) sigortalıya 1 emekli düşüyor. Bu konuda sağlıklı olarak kabul edilen oran ise 4 çalışanın 1 emekliye bakması olarak ifade ediliyor. Eldeki son resmi veriler Türkiye’de 2025 yılının Mart ayında işsiz sayısının 2.807 bine (işgücünün yüzde 7,9’u) gerilediğini gösteriyor. Buna karşılık iş aramadığı halde işsiz olan ve iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu ifade edenleri de işin içine katarsak (geniş işsizlik) işsizlerin sayısı 10 milyonun üzerine yükseliyor (işgücünün yüzde 28,8’i.) Türkiye’de gerçek işsizlik oranını en doğru gösteren oran budur.

Çalışan (aktif) sigortalı / Emekli (pasif) sigortalı oranı biraz da bu geniş işsizlik kavramı içinde yer alan insanların iş bulup çalışmasına ve prim öder konuma gelmesine bağlı bulunuyor. Geniş işsizlik oranı ne kadar azalırsa çalışan / emekli oranı da sağlıklı orana o kadar yaklaşacak. Türkiye, yatırım ortamını mutlaka iyileştirmek ve istihdamı yükseltmek zorunda. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor. Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlıyor. Sosyal ve siyasal riskler yükseldikçe yatırım ortamı zayıflıyor, yatırımlar azalıyor, yatırımlar azaldıkça yeni iş yaratma imkânı kalmıyor ve sonuçta geniş işsizliği ve dolayısıyla çalışan / emekli oranını düzeltmek mümkün olamıyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN