Kaz Dağları'nın eteklerinde yer alan bu küçük ve tatlı kasaba tarihi dokusu, oksijen dolu havası, zeytinyağlı lezzetleri ve mavi bayraklı sahilleriyle görenleri şaşkına çeviriyor. El değmemiş yapısıyla turistler buraya akın ediyor.
Kaz Dağları'nın eteklerinde yer alan bu küçük ve tatlı kasaba tarihi dokusu, oksijen dolu havası, zeytinyağlı lezzetleri ve mavi bayraklı sahilleriyle görenleri şaşkına çeviriyor. El değmemiş yapısıyla turistler buraya akın ediyor.
Ege Denizi ile Kaz Dağları’nın buluştuğu noktada, doğası ve tarihiyle öne çıkan Küçükkuyu, sakin atmosferi ve eşsiz güzellikleriyle dikkat çekiyor. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı bu şirin belde, yaz aylarında huzurlu bir tatil arayan yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.
Küçükkuyu, mitolojik ve tarihi dokusuyla görenleri büyülüyor. Antik dönemlerde Gargaron adıyla anılan belde, Lidya’dan Bizans’a kadar birçok uygarlığın izlerini taşıyor. Efsanelere göre Tanrı Zeus’un Troya Savaşı’nı izlediği yer olarak bilinen Zeus Altarı, bu bölgede yer alıyor. Afrodit’in şifalı sularını bulduğu, Hermes ile aşk yaşadığı anlatılan Küçükkuyu, mitolojik hikâyeleriyle kültürel zenginliğini pekiştiriyor.
Zeytincilik ve balıkçılık, beldenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. Küçükkuyu, dünyanın en kaliteli zeytinlerinin yetiştiği bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Bu zenginlik, zeytinyağı üretiminde de kendini gösteriyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen zeytinyağları, hem mutfaklarda hem de ekonomide önemli bir yer tutuyor.
Kaz Dağları'nın eteklerinde kurulmuş olması, Küçükkuyu’ya bol oksijenli, serinletici bir hava kazandırıyor. Bu özelliğiyle, solunum yolu rahatsızlığı olan kişiler için ideal bir dinlenme noktası olarak öneriliyor.
Doğal güzellikleriyle öne çıkan beldede, Mıhlı Şelalesi gibi doğa harikaları yürüyüşçülerin uğrak noktası haline gelmiş durumda. Serin suları ve tarihi taş köprüleriyle Mıhlı, huzurlu anlar yaşamak isteyenlere ev sahipliği yapıyor.