Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana gelen ve 3’ü çocuk 7 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, olayda sorumluluğu bulunan firma sahiplerinin yurt dışına çıkışta yeşil pasaport kullanmasına ilişkin iddiaları soru önergesiyle Meclis’e taşıdı.
Karasu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması talebiyle verdiği önergede, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularındaki ihmallerin sistematik bir sorun haline geldiğini vurguladı.
“YAŞAM YANARAK SONA ERDİĞİNDE Mİ SORUMLULUK AKLA GELİYOR?”
Karasu, önergesinde çalışma hayatındaki denetimsizliklere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Denetimsizlikler, görmezden gelinen uyarılar, kayıtlara yansımayan çalışma biçimleri ve sorumluluktan kaçan bir patronluk düzeni. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, kâğıt üzerinde kalan başlıklar hâline gelirken, bunun bedelini emekçiler ödüyor. Yaşam, işçi sağlığı ve iş güvenliği, yanarak sona erdiğinde mi akla gelecek sorumluluk duygusudur?”
YEŞİL PASAPORT SORUSU: “BU AYRICALIK NASIL SAĞLANIYOR?”
Firma sahiplerinin üst aramasında yeşil pasaport bulunmasına dikkat çeken Karasu, kamuoyunda ciddi soru işaretleri oluştuğunu belirterek şunları söyledi:
“Şimdi kamuoyunun önünde çok daha ağır bir soru duruyor. Bu kadar zarar gösteren, kaçak işçi çalıştırdığı iddiaları bulunan, denetimsizliklerle anılan bir fabrikanın sahibi, yurt dışına çıkarken, nasıl olur da yeşil pasaport kullanabiliyor? Bu ayrıcalık nasıl sağlanıyor? Kim onaylıyor, hangi mekanizma bu tabloya göz yumuyor?”
İHRACAT ŞARTI VE BEYAN EDİLEN GELİRLER TARTIŞMA KONUSU
Karasu, mevzuata göre devlet memuru olmayan şirket sahiplerinin yeşil pasaport alabilmesinin tek yolunun ihracatçı statüsü olduğunu hatırlattı. Bu kapsamda son üç takvim yılında yıllık ortalama 10 ila 25 milyon dolar ihracat yapılması gerektiğini belirtti.
Ancak söz konusu firmanın devlete beyan ettiği yıllık kazancın 2 milyon TL’yi dahi bulmadığına dikkat çeken Karasu, şu soruların yanıtlanmasını istedi:
“İhracat rakamları gerçek ise 10 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşıldığı iddia edilirken, neden işçilerin can sağlığı ve can güvenliği için herhangi bir harcama yapılmamıştır? İhracat rakamları hayali ise, devletin ilgili kurumları bu usulsüzlüğe nasıl ve hangi denetim zafiyetleriyle onay vermiştir?”
“HESAP SORULMADAN BU ACILAR SON BULMAZ”
Dilovası’nda yaşananların münferit bir olay olmadığını vurgulayan Karasu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Dilovası’nda yaşananlar geçiştirilemez. Bu tablo, ihmallerin, denetimsizliğin ve cezasızlığın birikmiş sonucudur. 3’ü çocuk, 7 emekçinin hesabı sorulmadan, ayrıcalıklar sorgulanmadan ve çalışma hayatında insanı merkeze alan gerçek bir dönüşüm sağlanmadan bu acılar son bulmaz. Kamu vicdanı da bizler de bu soruların yanıtını bekliyoruz.”

