Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul depremi için alarmı çaldı! Tarih verdi: Resmen başlıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul depremi için alarmı çaldı! Tarih verdi: Resmen başlıyor

Deprem uzmanlarının uyarıları sonrası 6 Şubat Pazartesi günü yaşanan depremlerin ardından kentsel dönüşüm ve riskli yapılarla ilgili çalışmalar hız kazandı. Bu çalışmaların odak noktası İstanbul oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Gaziantep Nurdağı'nda düzenlenen Köy Evleri Anahtar Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada İstanbul için tarih vererek atılacak adımları anlattı. İşte detaylar...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Nurdağı'nda gerçekleştirilen Belpınar ile Mesthüyük Köyleri ve Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek Köyü Köy Evleri Anahtar Teslim Töreni'nde konuştu.

Erdoğan, çiftçilere yönelik Akıllı Köy Evi projesiyle yeni bir model ortaya koyacaklarını belirtti.

İstanbul için deprem riski bulunan bölgelerde Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden Kampanyası'nın uygulanacağını açıklayan Erdoğan, "Bir kısmı yerinde, bir kısmı rezerv alanlardaki çalışmalarla 5 yıl içerisinde İstanbul'da riskli bina bırakmamayı amaçlıyoruz" dedi.

Erdoğan, "Ülkemizin tüm yerleşim yerlerini afetlere dirençli hale getirene kadar, kimsenin bizi engellemesine izin vermeden çalışmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

Ramazan Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, bu yıl Ramazan ayının depremlerin yıkımları ve yaralarının gölgesinde geçtiğini söyledi. Bin yıllık Anadolu topraklarında güzelliklerin yanı sıra afetlerin de yaşandığını ifade eden Erdoğan, ülkenin yöneticileri ve vatandaşlarının görevinin binaları sağlam yaparak afetlere hazırlıklı olmak olduğunu vurguladı. Geri kalanı ise Allah'ın takdiri olduğunu belirtti.

650 BİN YENİ KONUT YAPACAĞIZ

3

Erdoğan, son deprem felaketinin ardından hemen harekete geçtiklerini ve depremin 15. gününden itibaren temelleri atıp inşaatlara başladıklarını söyledi. Deprem bölgesinde 650 bin yeni konut yapacaklarını ve bunlardan 319 binini bir yıl içinde teslim ederek şehirleri ayağa kaldırmayı planladıklarını açıkladı. Ayrıca, bölgedeki tüm şehirlerin altyapısını da yenileyerek küçük sanayi siteleri kuracaklarını ve konutlarla birlikte istihdamı da gözeteceklerini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yeni bir kentsel dönüşüm kampanyasının müjdesini veren Erdoğan, dönüşüm bedelinin yarısını devlet olarak karşılayacaklarını ve diğer yarısının da çok uygun şartlı borçlanma şeklinde sunulacağını ifade etti. 5 yıl içerisinde İstanbul'da riskli bina bırakmamayı hedeflediklerini söyledi.

"Bay Kemal ve onun yandaşları, ülkemize hiçbir fayda sağlamazlar. Onların varlığı çöp, çamur ve susuzluk demektir. Yağmur yağdığında bile şehirlerin her tarafı lağım sularıyla dolup taşar. Ayrıca, projelerimize engel olmak için ellerinden geleni yaparlar.

İstanbul'da belediye başkanlığı yaptığım dönemde, susuzluk, çöp ve çamur sorunuyla karşı karşıyaydık. Ümraniye çöplüğünün patlaması sonucunda 39 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hem büyükşehirde hem de ilçelerde CHP vardı, ancak bu partiden kimseye bir şey veremezsiniz. Eğer teslim ederseniz, kaybedersiniz.

Ülkemizin tüm yerleşim yerlerinin afetlere dirençli hale gelene kadar hiç kimse bizi engelleyemez. Yapmaya devam edeceğiz ve durmayacağız. İlk temeli attığımız köy evlerinin inşaatını, tamamlanması için gereken sürenin yarısında bitirdik ve 45 gün içinde anahtarlarını teslim ediyoruz. Bu güzel evleri hak sahiplerine teslim etmekten mutluluk duyuyorum ve hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

ÇİFTÇİLERE MÜJDELER

1

"Bugün, ülkemizin tarım sektörüne önemli müjdeler vereceğiz. Afetzedeler arasında bulunan köylerdeki çiftçilerimize Ziraat Bankası aracılığıyla sıfır faizli hayvancılık kredileri vereceğiz ve hayvan, yem alımlarını destekleyeceğiz. Ayrıca, sözleşmeli üretim modeliyle aile işletmelerinde büyükbaş ve besi hayvancılığına destek vererek, her haneye en az bir asgari ücret garantisi sağlayacağız. Köylerde yaşayan vatandaşlarımızın mevcut evlerini yıkıp, daha sağlam, güvenli ve teknoloji desteğiyle donatılmış evlere sahip olmak isteyenlere uygun şartlı finansman sağlayacağız.

Afet alanları dışındaki vatandaşlarımızdan kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de 'İlk Evim' şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getireceğiz. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak üreticinin gelirini garanti altına alacak, arz güvenliğini temin edecek ve gıdadaki fiyat dalgalanmasının önüne geçeceğiz. Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımlarındaki desteği artıracağız. Ayrıca, tarımsal üretimde basınçlı sulama altyapısını güçlendirerek birim alanda daha fazla rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız.

Et-süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya da çözüm getireceğiz. 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretimine teşvik vereceğiz. Böylece, tarım sektöründeki üreticilerin daha rahat bir şekilde ürünlerini üretebilmeleri ve bu ürünleri piyasaya sunabilmeleri sağlanacak.

Ayrıca, Zonguldak'ta Karadeniz gazından üre sağlayacak bir fabrika kurulumu için çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayede, enerji ihtiyacımızı karşılamak için dışa bağımlılığı azaltacağız.

Bizler deprem turistleri gibi burada değiliz. Yaraları sarmaya, acıları paylaşmaya geldik. Depremzede vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz ve önümüzdeki yıl bu zamanlarda tüm şehirlerimizin eski canlılığına kavuştuğunu göreceğiz. Bay Bay Kemal ve yandaşları ise hala doğalgaz konusunda soru işaretleri taşıyorlar. Ancak, bizler Karadeniz'de ve Sakarya'da doğal gazın nasıl yandığını görmüş ve bu konuda gerekli adımları atmış durumdayız." dedi.

AMANOS TÜNELLERİNİN İNŞASINA BAŞLAYACAĞIZ

3

Gaziantep, sadece bölgemizin değil, ülkemizin üretim ve istihdam alanında yıldızı giderek daha da parlayan bir şehridir. Şehrin ihracatı aylık 1 milyar doların üzerindedir ve her alanda başarılar elde edilmektedir. Bu nedenle, Gaziantep'in önünü açacak projelere destek olmak boynumuzun borcudur. Ayrıca, Hatay için büyük önem taşıyan Amanos Tünellerinin inşasına yakın bir zamanda başlayacağız.

Ülkemiz, hem Karadeniz doğal gazı hem de Gabar'dan çıkacak petrol gibi kaynaklarla geleceğe yürümeye hazırlanıyor. Böylece, enerji ihtiyacımızı karşılamak için dışa bağımlılığı azaltarak ekonomik açıdan daha güçlü olacağız.

Ancak, son günlerde LGBT topluluğuna yönelik söylemler üzücüdür. Herkesin insan haklarına saygı göstermesi gerektiği gibi, farklı cinsel tercihlere sahip olan bireylerin de haklarına saygı göstermek zorundayız. LGBT topluluğuna yönelik yapılan saldırılar kabul edilemez. Ancak, bu konuda siyasi parti ayrımı yaparak LGBT'cilere karşı olduğumuzu vurgulamak doğru değildir. Siyasi partilerin LGBT haklarına yönelik tutumu farklı olabilir. Ancak, herkesin insanlık onuruna saygı göstermesi gerekmektedir.

Öte yandan, 14 Mayıs tarihinin LGBT'lere ders verme günü olarak nitelendirilmesi kabul edilemez bir söylemdir. Bu tür ayrıştırıcı ve ötekileştirici ifadeler, toplumsal barışa zarar verir. Kadına şiddetin de son derece önemli bir sorun olduğunu unutmamalıyız. Her türlü şiddete karşı çıkmalı ve insan haklarına saygı göstermeliyiz.

Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN