ESMAGÜL KOÇAK
İstanbul'daki 23 Nisan depremini ve Balıkesir'teki 10 Ağustos Sındırgı depremini önceden bildiği bilinen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, YouTube kanalında yaptığı bir değerlendirme ile dikkatleri üzerine çekti. Üşümezsoy, Sındırgı depremi, artçıları ve Simav fay hattındaki deprem potansiyeli üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
SINDIRGI DEPREMİ VE ÖNCESİ
Şener Üşümezsoy, Sındırgı depreminin sürpriz olmadığını, daha önceden Simav ve Sındırgı hatlarındaki mikrodepremleri takip ettiğini belirtti. Medyanın ilgisini çeken bu konuyu, Manisa'daki depremsellik üzerine yapacağı bir konuşma için hazırlık yaparken fark ettiğini ifade etti. Özellikle Gediz, Simav, Demirci ve Sındırgı fay hatlarındaki gerilimi vurgulayarak bölgedeki riskin altını çizdiğini söyledi.

BÖLGENİN JEOLOJİK YAPISI VE FAYLAR
Üşümezsoy, bölgenin jeolojik yapısını bir "pasta" örneğiyle açıkladı. Buna göre, pastanın altındaki kek kısmı metamorfik çekirdek granitten oluşurken, üstteki krem şanti tabakası ofiyolitik kayalardan, en üstteki genç çökeller ise kraker kırıkları gibi küçük faylardan oluşmaktadır. Bu yapının analizi, bölgedeki depremselliği anlamak için önemli bir model sunmaktadır.
AKTİF FAYLAR VE DEPREM POTANSİYELİ
Üşümezsoy'un harita ve kesitler üzerinden yaptığı incelemeye göre:
Sındırgı Fayı: Sındırgı'nın batısında yer almaktadır ve fay düzlemi yataya yakındır. Deprem sırasında buradaki bloklardan güneydeki yükselirken, kuzeydeki alçalmaktadır.
Türkmen Dağı ve Simav Fayı: Sındırgı fayının doğusunda yer alan bu faylar daha dik bir yapıya sahiptir ve daha yüksek aktivite göstermektedir. Türkmen Dağı'ndaki fayın 1964'teki Demirci depremi ile kırıldığı, Simav'daki fayın ise 2009'daki 5.9'luk depremle 10 km'lik bir bölümünün kırıldığı belirtilmiştir. Bu fayların önünde yaklaşık 40 km'lik bir kırılmamış alan olduğu ve bu bölgenin 6.5-6.6 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli taşıdığı ifade edilmektedir.

DEPREMSELLİĞİN NEDENİ
Üşümezsoy'a göre, Batı Anadolu'daki gerilme sonucunda Menderes masifi bir "kavun" gibi yükselmekte ve bu yükselen kütle doğu-batı yönlü faylarla kesilmektedir. Sındırgı fayı bu kavunun kabuk kısmında yer alırken, Türkmen Dağı ve Simav fayları ise iç kısmındaki metamorfik çekirdekte oluşmuştur. Bu tektonik gerilme, bölgede sürekli depremlerin meydana gelmesinin ana nedenidir.
SINDIRGI DEPREMİ VE ARTÇILARI
Şener Üşümezsoy, 6.2'lik Sındırgı depreminin artçılarını incelediğinde, artçıların fay düzleminin güneyindeki yükselen blok üzerinde yoğunlaştığını belirtmiştir. Bu durum, fayın hareket mekanizması hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, Sındırgı depreminin, 2009'daki Simav depremi gibi, bölgedeki kırılabilirliğin habercisi olduğunu ve daha büyük bir depremin öncüsü olabileceğini söylemektedir.
