TBMM Genel Kurulu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerine konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal, kurumun toplumdaki rolüne ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Karal, "Din adamı ne cennetten arsa pazarlayan ne de cehennem postacılığı yapan kişi olmalıdır" diyerek, Diyanet'in siyasetten ve tarikat yapılanmalarından uzak durması gerektiğini vurguladı.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Meclis'te devam eden bütçe maratonunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın faaliyetlerini ve din hizmeti anlayışını değerlendirdi. Türkiye'nin derin bir sosyal dönüşüm ve yoksulluk sürecinden geçtiğine dikkat çeken Karal, Diyanet'in tartışmalarla yıpratılmaması gerektiğini belirtti.
"CENNETTEN ARSA PAZARLAYAN DEĞİL, YOL GÖSTEREN REHBER"
Konuşmasında din hizmetinin özünün rehberlik olduğunu savunan Karal, din adamlarının yargılayıcı değil kucaklayıcı bir dil kullanması gerektiğini ifade etti.
Karal şu ifadeleri kullandı: "Din adamı; insanları yargılayan, tasnif eden değil; yol gösteren, anlatan ve anlamaya imkân veren bir rehber olmalıdır. Din adamı ne cennetten arsa pazarlayan ne de cehennem postacılığı yapan kişi olmamalıdır."
"SİYASET VE TARİKATLARA EŞİT MESAFE"
Diyanet'in siyaset, etnik köken ve cemaat yapılanmalarının dışında kalması gerektiğinin altını çizen Karal, kurumun "itidal ve sağduyunun taşıyıcısı" olması gerektiğini belirtti.
Karal, "Diyanet’in siyasetten, etnik ayrışmalardan ve tarikat–cemaat yapılanmalarına eşit mesafede durması hayati önem taşımaktadır. İnsanların dindarlığını ölçen bir makam değil, yol gösteren bir kurum anlayışına ihtiyaç vardır" değerlendirmesinde bulundu.
"GENÇLERLE ARADAKİ MESAFE ARTIYOR"
Dini anlatırken şekilcilikten uzaklaşılıp öze odaklanılması gerektiğini belirten DEVA Partili vekil, geleneğin dinin yerine geçirilmesinin özellikle genç kuşakla mesafeyi açtığını savundu.
Karal sözlerini şöyle tamamladı: "Yüce Rabbimiz, yarattıklarından kendisine inanana da inanmayana da ‘Benim sevgili kullarım’ diyor da, biz kim oluyoruz? Bu nedenle Diyanet’te ötekileştirme olmaz. Aydın din adamlarına, İslam’ı çağın idrakine sunabilecek bilgiye sahip kadrolara ihtiyaç var."
