Türkiye’de son yıllarda yaşanan büyük depremlerin ardından, vatandaşlar daha güvenli bölgelere göç etmeye başladı. Deprem riski düşük şehirler arasında öne çıkan Mersin ve Konya, bu süreçte dikkat çeken yerleşim merkezleri haline geldi. Uzmanların da deprem riski açısından güvenli bölgeler arasında gösterdiği bu iki şehir, yaşam kalitesi ve güvenlik algısıyla öne çıkıyor.
KONYA: SAKİN YAŞAM VE GÜVENLİ ZEMİN YAPISI
Konya, Türkiye’nin yüzölçümü en büyük ili olmasının yanı sıra, jeolojik yapısı gereği aktif fay hatlarından uzak konumda bulunuyor. Bu durum, şehri deprem riski en düşük iller arasına sokuyor.

Konya’nın tercih edilme nedenleri arasında:
- Sağlam zemin yapısı,
- Uygun konut fiyatları,
- Sakin yaşam temposu,
- Gelişmiş sosyal olanaklar yer alıyor.
Özellikle büyükşehirlerde yaşayıp sürekli deprem korkusuyla karşı karşıya kalan vatandaşlar, Konya’nın güvenli yapısıyla yeni bir yaşam kurmayı tercih ediyor.
MERSİN: AKDENİZ’İN CAZİBESİ VE ARTAN YAPI GÜVENLİĞİ
Akdeniz’in önemli şehirlerinden biri olan Mersin, son dönemde hem iklim avantajı hem de kentsel dönüşüm çalışmaları ile dikkat çekiyor.

Deprem riski görece düşük olan şehir, şu özellikleriyle öne çıkıyor:
- Ilıman iklim,
- Denize kıyısı olması,
- Tarım ve ticaret potansiyeli,
- Güçlendirilen yapı stoğu.
Özellikle güneydoğudaki deprem bölgelerinden gelen vatandaşların Mersin’i tercih ettiği görülüyor.
UZMANLAR UYARIYOR: YALNIZCA ZEMİN DEĞİL, YAPI KALİTESİ DE ÖNEMLİ
Her ne kadar Mersin ve Konya deprem riski açısından avantajlı olarak görülse de, uzmanlar vatandaşları uyarıyor:
"Deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş binalar, sağlam zemin kadar hayati öneme sahiptir."
Güvenli yaşam için yapı kalitesinden taviz verilmemesi gerektiği vurgulanıyor.
