Diyanet meali sansürleyemez

Diyanet meali sansürleyemez

Diyanet’e Kur’an-ı Kerim meallerini toplatıp imha etme yetkisi verilmesine tepki sürüyor. KARAR’a konuşan siyasetçi ve ilahiyatçılar, meal konusunun devlete değil ehline bırakılmasını istedi. KARAR, yasanın Meclis Komisyonu’ndan geçmesi sonrası ilahiyatçıların tepkisini manşete taşımıştı.

BÜŞRA CEBECİ

Kur’an meallerinin toplatılmasına olanak tanıyan yasa Resmi Gazete’de yayımlandı. KARAR’ın birçok kez manşetine taşıdığı düzenlemeye tepkiler sürüyor. İlahiyatçı Abdulaziz Bayındır ‘Diyanet görevini yapsın, biz kendi görevimizi yapacağız. Engellemeleri mümkün değil’ derken, İlahiyatçı İhsan Eliaçık ise ‘Bu yasa Diyanet’in kilise gibi hareket etmesine imkân tanıyor. Türkiye 500 yıl geriye gitti’ ifadelerini kullandı.

Kur’an meallerinin “İslam’ın temel niteliklerine aykırılığı” gerekçesiyle denetlenip toplatılmasına olanak tanıyan yasal düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı. Mevzuat değişikliğiyle Din İşleri Yüksek Kurulu, mealleri inceleme ve gerekli gördüğü durumlarda adli mercilere başvurarak kitapların toplatılması sürecini başlatma yetkisine resmen kavuştu. KARAR’ın daha önce defalarca manşetine taşıdığı tartışmalı düzenlemeye tepkiler büyüyor.

İlahiyatçı Prof. Abdulaziz Bayındır, meallerinin toplatılma ihtimali olan yazarlardan biri. Yasa tasarısı gündeme geldiğinde KARAR’a “Allah bile denetlemiyor, iblise yasak getirmiyor” şeklinde tepki gösteren Bayındır, tasarının kanunlaşmasının ardından, “Diyanet görevini yapacak, biz de görevimizi yapacağız. Engellemeleri mümkün değil” diyerek tepkisini sürdürdü. KARAR’a konuşan İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ve ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık, yasanın hem hukuki hem de inanç özgürlüğü açısından ciddi sorunlar taşıdığını belirtti.

‘MEALİN DOĞRULUĞUNA ARTIK BİR KURUL KARAR VERECEK’

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yeni düzenlemenin hem Anayasa’ya hem de evrensel İslam anlayışına aykırı olduğunu belirtti. “Kurul, dinî içeriğe müdahale ederek hangi mealin doğru, hangisinin sakıncalı olduğuna karar veriyor. Bu açıkça Anayasa’ya aykırıdır” diyen Yeneroğlu, şöyle devam etti: “Mahkemeler sadece usule bakabilir, içerik denetimi yapamaz. Bu haliyle asıl karar mercii Din İşleri Yüksek Kurulu’dur. Oysa dinî yorum çeşitliliği İslam’ın temelidir. Kur’an yasaklarla korunmaz. Bu düzenleme, ilmî çalışmaları engelleyecek, otosansüre neden olacak ve Diyanet’i daha da tartışmalı hale getirecektir.”

‘YASA, ANAYASA İLE ÇELİŞİYOR’

Daha önce meali toplatılmak istenen ve hakkında dava açılan ilahiyatçı İhsan Eliaçık ise yasaya çok daha sert ifadelerle karşı çıktı. Eliaçık, 2023 yılında KHK ile mealinin yasaklandığını, ancak 20 gün içinde mahkeme kararıyla bu yasağın kaldırıldığını hatırlattı. “Şimdi yasa çıkardılar. ‘KHK ile olmaz diyordunuz, yasa çıkardık’ diyecekler. Hayır, bu yasayla da olmaz. Meşru gerekçeye dayanmadan temel hak ve özgürlükler kısıtlanamaz. Bu yasa ne 13. maddeye ne 24. maddeye ne de 26. maddeye uyuyor. Vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü ancak devletin bütünlüğüne ya da demokratik düzene tehdit varsa sınırlandırılabilir. ‘İslam’ın temel niteliklerine aykırı’ diye bir ölçüt hukukumuzda yok.”

‘TOPLAYACAKLAR, YAKACAKLAR’

Yasanın uygulamada nereye varabileceğini daha önceki deneyimlerinden örnek vererek anlatan Eliaçık, şunları söyledi: “2023’te polis geldi, kitaplarım hakkında zabıt tuttu. ‘Bir daha gelirsek kitapları toplar ve imha ederiz’ dediler. Karar iptal edildiği için yakmadılar. Ama şimdi aynı şeyi tekrar yapacaklar. Kitap toplayacaklar, yakacaklar. Kur’an’ın Arapçası ve Türkçesi bir aradaysa, sen onun mealini değil, Kur’an’ı yakmış oluyorsun demektir.”

‘DİYANET KİLİSESİ VE ENGİZİSYON’

Eliaçık, yasayı yalnızca hukuki değil, tarihsel bir kırılma olarak da değerlendirdi: “Bu yasayla birlikte Diyanet’in kilise gibi hareket etmesinin önü açıldı. Din İşleri Yüksek Kurulu bir engizisyon mahkemesi gibi çalışacak. Alacağı kararlar da aforoz anlamına gelecek. Türkiye bu yasa ile Avrupa’nın 500 yıl öncesine dönmüş oldu.” Diyanet’in içerik denetimi yaptığını, sadece Arapça veya noktalama açısından değil, doğrudan yorumlara müdahale ettiğini ifade eden Eliaçık, şu ifadeyi kullandı: “2023’te Diyanet, mealimi yasaklatmak için mahkemeye 24 sayfalık dilekçe sundu. Dilekçede doğrudan benim tefsir yorumlarım da vardı. Şimdi ‘tefsire karışmıyoruz’ diyorlar. Oysa mealin kendisi zaten yorumdur. Her ilahiyatçının kendi anlayışıyla, anladığıyla yaptığı bir çeviridir.”

YORUMLAR (6)
6 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN