Mersin'de okul öncesi öğretmeni Işıl Ademoğlu, doğadan topladığı malzemelerle sanat eserleri yaratıyor. Doğayla iç içe büyüyen Ademoğlu, her gün daha fazla insanın ilham alması için çalışmalarına devam ediyor.
Mersin’de Hatice Uluğ İlkokulu’nda okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan Işıl Ademoğlu, doğanın sunduğu güzellikleri sanata dönüştüren bir isim. Yaşadığı bölgenin doğayla iç içe olması, ona doğa sevgisi kazandırmış ve bu sevgiyi bir adım ileriye taşıyarak sanata yansıtmış. Doğada yaptığı yürüyüşlerde karşılaştığı tohumlar, kurumuş yapraklar, ağaç kabukları ve dallar, zamanla onun ilham kaynakları haline gelmiş.
İlk başlarda sadece doğada bulduğu malzemeleri biriktiren Ademoğlu, zamanla bu malzemelerle küçük heykeller yapmaya başlamış. Heykelleriyle bir nevi doğanın güzelliklerini ve sunduğu olanakları keşfeden Ademoğlu, eserlerinde doğanın izlerini vurguluyor.
HEYKEL YAPMAK İÇİN DEĞİL, İYİLEŞMEK İÇİN
İşin ilginç yanı, Işıl Ademoğlu’nun heykel yapmaya doğrudan sanat amacıyla başlamamış olması. Ademoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğa yürüyüşlerinin bir parçası olarak karşılaştığı bitkileri toplamaya başladığını ve bu süreçte doğanın ona sağladığı huzuru keşfettiğini söyledi.
“Heykel yapma isteği bir anda oluşmadı,” diyen Ademoğlu, şunları belirtti: “Doğada karşılaştığım her yeni bitki ve tohum bana ilham veriyordu. Zamanla bu malzemeleri birleştirip heykeller yapmaya başladım. Yaparken meditasyon yapıyormuş gibi bir huzur buldum. Doğada bitkilere nasıl dokunup onları inceliyorsam, heykel yaparken de aynı şekilde yaklaşmaya başladım. Bu süreç, benim için başka bir dünyanın kapılarını araladı.”
Ademoğlu’nun bu heykel yapma süreci, ona sadece sanatsal bir ifade değil, aynı zamanda bir iyileşme alanı da sunmuş. Onun için doğa, yalnızca dış dünyadan değil, içsel dünyasından da iyileşmeye yardımcı olan bir mekan.
SANATIN GÜCÜ VE İLHAM VERİCİ YÖNÜ
Ademoğlu'nun eserleri sadece birer sanat eseri değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj taşıyor. Onun heykelleri, doğal malzemelerden yapılan eserlerin aslında geri dönüşüm değil, doğanın mevcut güzelliklerini fark etme ve takdir etme süreci olduğunu vurguluyor. Yaptığı işin insanlar üzerinde büyük bir ilham etkisi yarattığını belirten Ademoğlu, sergilerinin ardından aldığı geri bildirimleri de paylaştı:
“Bunu görenler genellikle bir geri dönüşüm çalışması olduğunu düşünüyorlar, ama asıl amacım doğanın sunduklarını daha yakından görmek. Yaptığım heykellerle, insanların doğaya farklı bir gözle bakmalarını sağlamayı hedefliyorum. Bir arkadaşım, 'Ne zaman moralim bozulsa, senin sayfanı açıp heykellere bakıyorum ve gülümsüyorum, bana çok iyi geliyor' dedi. Bu tür yorumlar, yaptığım işin ne kadar insanlara ilham verdiğini gösteriyor.”
YURT DIŞINA AÇILMA HAYALİ
Geçen yıl açtığı ilk sergide büyük beğeni toplayan Işıl Ademoğlu, bir sonraki adım olarak yurt dışında da sergi açmayı hedefliyor. Sanatçının amacı, sadece kendi çevresindeki insanlara değil, tüm dünyaya doğanın güzelliklerini ve onların sanatla nasıl buluştuğunu göstermek.
Doğadan topladığı malzemelerle yaptığı eserler, sadece sanatsal bir ifade biçimi değil, aynı zamanda doğa ile insanların arasındaki bağları güçlendiren bir köprü işlevi görüyor. Ademoğlu, sanat yoluyla daha fazla insanın doğaya duyduğu saygıyı artırmayı, onlara ilham vererek yaşamlarına dokunmayı hedefliyor.
SONUÇ: DOĞANIN GÜZELLİKLERİNİ KEŞFETME VE PAYLAŞMA ARZUSU
İşıl Ademoğlu’nun doğadan topladığı malzemelerle yaptığı eserler, sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda insanları doğayla daha derin bir bağ kurmaya teşvik ediyor. Onun heykelleri, hem doğayı daha yakından görmenin hem de sanatı bir iyileşme süreci olarak kullanmanın örneklerini sunuyor. Ademoğlu’nun sanatına ilham olan doğa, onun iyileşme alanı olduğu kadar, insanlara ilham veren bir dünya haline geliyor.