Güneydoğu Anadolu'nun şiirsel kentlerinden Mardin, kendine has mimarisi, taş işçiliğinin şaheserleri ve kültürel zenginliğiyle her yıl yüz binlerce turisti ağırlıyor. Süryaniler, Artuklular ve Romalılar gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan kent, gezilecek yerler listesiyle adeta bir zaman tüneli sunuyor. İşte Mardin’de görülmesi gereken yerler…
TARİHİN CANLANDIĞI MİMARİ HARİKALAR
Mardin'in kalbinde yer alan ve şehrin silüetini oluşturan yapılar, ziyaretçileri en çok etkileyen noktaların başında geliyor. Bu yapılar, Artuklu döneminin ve bölgenin kendine özgü taş işçiliğinin en görkemli örneklerini sergiliyor.

KASIMİYE MEDRESESİ: Akkoyunlu döneminde tamamlanan ve şehrin en büyük eğitim yapılarından olan Kasımiye Medresesi, sadece mimarisiyle değil, avlusundaki havuz ve çeşme detayındaki sembolizmle de ziyaretçilerini büyülüyor. Özellikle gün batımında Mezopotamya Ovası'na hakim manzarası nefes kesicidir.
ZİNCİRİYE MEDRESESİ (SULTAN İSA MEDRESESİ): Şehre yüksekten bakan bir tepede konumlanan bu medrese, mimari inceliği ve bulunduğu stratejik konum sayesinde misafirlerine şehir manzarasını en iyi izleme imkanını sunuyor.

MARDİN ULU CAMİİ: Artuklu mimarisinin en eski ve en dikkat çekici örneklerinden biri olan Ulu Cami, dilimli kubbesi ve ince taş işçiliğiyle süslü minaresiyle şehrin simgelerindendir.
MARDİN KALESİ (KARTAL YUVASI): Şehrin en yüksek noktasında bulunan ve askeriye tarafından kullanılan bu kale, halk arasında "Kartal Yuvası" olarak anılır ve Mardin'in tarih boyunca stratejik önemini kanıtlar niteliktedir.
DİNLERİN BULUŞMA NOKTASI: MANASTIR VE KİLİSELER
Mardin, farklı inançların yüzyıllardır huzur içinde bir arada yaşadığı hoşgörü kentidir. Süryani kültürünün köklü izlerini taşıyan yapılar, bölgenin kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor:

DEYRULZAFARAN MANASTIRI: Süryani Ortodoks Kilisesi'nin uzun yıllar boyunca patriklik merkezi olan bu görkemli manastır, "Safran Manastırı" anlamına gelen adıyla, yüzlerce yıllık tarihiyle mistik bir atmosfere sahiptir.
DARA ANTİK KENTİ: Yukarı Mezopotamya'nın Efes'i olarak adlandırılan Dara, Bizans İmparatorluğu'nun önemli bir garnizon kentiydi. Kent içinde kayalara oyulmuş yapılar, mağara evler ve etkileyici nekropol alanı (mezarlık) ile ziyaretçileri adeta Roma dönemine taşıyor.

MOR GABRİEL MANASTIRI (DEYRULUMUR): Midyat yakınlarında bulunan ve dünyanın en eski faal Süryani Ortodoks manastırlarından biri olan Mor Gabriel, 1600 yıllık geçmişiyle Turabdin platosunun en önemli dini merkezidir.
DOĞAL GÜZELLİKLER VE ESKİ MARDİN SOKAKLARI
Tarihi yapıların yanı sıra, Mardin'in kendine has mimari dokusu ve doğal kaçış noktaları da keşfedilmeye değerdir:
TARİHİ MARDİN EVLERİ VE SOKAKLARI: Daracık, taş döşeli sokaklarda yürüyerek, Mezopotamya Ovası'na bakan güney cepheli, teraslı geleneksel Mardin evlerini görmek, şehrin ruhunu hissetmek için eşsiz bir deneyimdir.

BEYAZSU: Özellikle sıcak yaz günlerinde Mardin-Midyat yolu üzerinde yer alan Beyazsu, buz gibi kaynak suyuyla bilinen popüler bir mesire ve piknik alanıdır. Doğanın içinde serinlemek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır.
MİDYAT ESKİ KENT VE GÜMÜŞÇÜLER ÇARŞISI: Telkâri gümüş işçiliğinin merkezi olan Midyat, tarihi konakları ve çarşılarıyla ayrı bir ziyaret noktasıdır.
