Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve İngiliz Meteoroloji Kurumu (Met Office), 2025-2029 yılları arasındaki küresel sıcaklık tahminlerine ilişkin çarpıcı veriler içeren ortak bir rapor yayımladı. Rapora göre, önümüzdeki beş yıl boyunca sıcaklıklar sanayi öncesi döneme kıyasla rekor seviyelerde ya da bu seviyelere oldukça yakın düzeylerde seyredecek.
ORTALAMA SICAKLIK ARTIŞI 1,2 İLA 1,9 DERECE OLACAK
Rapor, 1850-1900 yılları arasındaki sanayi öncesi ortalamalarla kıyaslandığında, küresel ortalama sıcaklıkların her yıl 1,2 ila 1,9 derece daha yüksek olmasının beklendiğini ortaya koyuyor. Bu tahmin, dünya genelinde iklim krizinin etkilerinin daha da görünür hale geleceğine işaret ediyor.

1,5 DERECELİK KRİTİK EŞİK AŞILABİLİR
Paris Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefi, bu veriler doğrultusunda tehlikeye girmiş durumda. Raporda, 2025-2029 yılları arasındaki beş yıllık ortalama sıcaklığın 1,5 derecenin üzerine çıkma olasılığı %70 olarak değerlendiriliyor. Bu oran, iklim bilimciler için endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor.
WMO: RAHATLAMA BELİRTİSİ YOK
WMO Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kayıtlardaki en sıcak 10 yılı yeni yaşadık. Ne yazık ki bu WMO raporu, önümüzdeki yıllarda herhangi bir rahatlama belirtisi göstermiyor. Bu durum, ekonomilerimiz, günlük yaşamlarımız, ekosistemlerimiz ve gezegenimiz üzerinde giderek artan bir olumsuz etki olacağı anlamına geliyor.”

İKLİM KRİZİNDE YENİ BİR EŞİK
Uzmanlara göre, önümüzdeki beş yıl boyunca sıcaklık artışlarının bu seviyelerde seyretmesi, iklim değişikliğinin artık geri döndürülemez etkilerini beraberinde getirebilir. Deniz seviyesi yükselmeleri, kuraklık, orman yangınları, ekosistem bozulmaları ve gıda güvenliği krizleri gibi pek çok sorunun daha da derinleşeceği öngörülüyor.
ACİL ÖNLEM ÇAĞRISI
Bilim insanları ve iklim uzmanları, bu tür raporların yalnızca uyarı niteliğinde değil, aynı zamanda acil önlem alma çağrısı olduğunu vurguluyor. Küresel çapta sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması ve sürdürülebilir yaşam biçimlerinin teşvik edilmesi, iklim hedeflerine ulaşmak için hayati önem taşıyor.
