DİSK’e bağlı Emekli-Sen üyeleri, bugün Ankara’da emekli maaşlarını protesto ederek insan onuruna yaraşır ücret talebini dile getirdi. Emekli- Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, "Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sağlık hakkına, barınma hakkına, güvenli çevre hakkına ve en nihayet yaşam hakkına gasp etmekten de geri durmamaktadır. Emekliler hesabı mahşere bırakmayacak; utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır" açıklamasında bulundu.
DİSK’e bağlı Emekli Sendikası’na (Emekli-Sen) bugün Ankara’da Ulus Meydanı’nda yapmak istediği emekli maaşlarını protesto eylemine Ankara Valiliği izin vermedi. Açıklama sendikanın genel merkezi önünde yapılırken; sendika üyeleri Ankara Valiliği’nin kararına tepki gösterdi.
“Açlık sınırı 9800 TL iken, en düşük emekli aylığı 7500 TL açıklaması emekliler arasında eşitsizlik ve ayrımcılıktır” yazılı pankart açan emekliler, “İhtiyaçtan dolayı acil satılıktır, not: pazarlık payı vardır” yazılı ve soğan görselinin yer aldığı dövizler ile “koşan enflasyona katkı makinesi” yazılı para basma makinesi maketini taşıdı.
Emeklilerden biri 100 lirayı göstererek “Bununla bir kilo soğan bir kilo patates alabiliyoruz” dedi. Bir başka emekli ise, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, Mahsuni’nin dediği gibi şu anda muhtacız” diye konuştu.
'REFAHTA EŞİTLİK DEĞİL DİBE DOĞRU YARIŞ İLKESİ'
Emekli- Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“3 Nisan 2023 tarihinde, ‘sarayın istatistik uydurma kurumu’ açıkladı: Yıllık enflasyon yüzde 50,51. Diğer yandan Konfederasyonumuz DİSK'in Araştırma Merkezi hesapladı: Emeklilerin ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 87-100 aralığında seyrediyor. Açıklanan ve gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurumun yanında, 14 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi yurttaş açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Dahası açlık sınırı altında kalan emekli aylıklarına yapılan sözde iyileştirmeler de emeklileri açlık ve yoksulluk kıskacından kurtarmıyor. Emekli maaşlarının belirlenmesinde refahta eşitlik değil dibe doğru yarış ilkesi benimseniyor.
'SESSİZ KALMAMAK BOYNUMUZUN BORCU'
Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile en düşük emekli maaşının 5.500 liradan 7.500 liraya yükseltileceği duyuruldu. Bir müjde gibi verilen bu haberin ardından Meclis’ten geçen bu düzenleme, milyonlarca emekli için hiçbir anlam ifade etmedi. Zira emekli maaşlarına oransal ya da seyyanen bir zam öngörülmedi; 7.500 liranın altında maaş alan emeklilerin maaşlarının Hazine yardımıyla 7.500 liraya tamamlanacağı karara bağlandı. Dolayısıyla emeklilerin kök maaşı aynı kaldı. Emekli maaşlarına ileride yapılacak zamların 7.500 lira üzerinden değil, bu kök maaşlar üzerinden gerçekleşeceği; diğer yandan 7.500 liradan bir lira fazla maaş alan emeklilere bu düzenlemenin hiçbir katkısı olmayacağı açıkken seçime yatırım umuduyla yapılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Emekliler açlık sınırının altında maaşlarla yaşam mücadelesi vermeye bir kez daha mahkûm edilirken; en düşük emekli maaşı ortalama emekli maaşı haline getirilirken sessiz kalmamak boynumuzun borcudur.
'EMEKLİLER HESABI MAHŞERE BIRAKMAYACAK'
Türkiye'de emeklilerin tek problemi açlık sınırın altındaki maaşları da değildir; emekliler özelleştirilen sağlık sisteminin, betonlaştırılan doğanın, yaşanılmaz hale gelen çevrenin bedelini fizyolojik ve psikolojik sağlıklarını kaybederek, toplumdan yalıtılarak, yalnızlaştırılarak, depremlerde ve tüm diğer afetlerde yaşamlarından olarak ödemektedir. Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sağlık hakkına, barınma hakkına, güvenli çevre hakkına ve en nihayet yaşam hakkına gasp etmekten de geri durmamaktadır. Öyleyse emekliler, devlete sosyal niteliğini yeniden kazandırmak için, insan onuruna yakışır bir yaşamı inşa etmek için, sendikal hak ve özgürlüklerini kazanmak için susmayacak; yaşamına kastedenlerle helalleşmeyecektir! Emekliler, dün olduğu gibi bugün de sokaklarda hesap sormaktadır; soracaktır. Emekliler hesabı mahşere bırakmayacak, utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır.
'TALEPLERİMİZE ÇALIŞMALARINDA YER VERMEYEN PARTİLERE OY ÇIKMAYACAK'
Bizler, sendikalı emekliler olarak anti-demokratik, emek ve emekçi karşıtı, temel hak ve özgürlüklere karşı saldırgan tutum ve eylemlerde bulunan hiçbir siyasi partiyi desteklemeyeceğimizi bildiriyoruz. Bizler emeklilere yönelik somut çalışmalarda bulunmayan, varlığımız ve haklı mücadelemiz karşısında taleplerimize parti programları ve seçim çalışmalarında yer vermeyen hiçbir partiye emeklilerden oy çıkmayacağını bir kez daha bildiriyoruz.
'EMEKLİ İKRAMİYELERİ ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE ÇIKARILMALI'
Hatırlatıyoruz, emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret alınmalıdır. Emekli ücretleri enflasyona değil milli gelire endeksli olmalıdır. Emekli aylığı bağlama oranları eski düzeye çekilmeli ve güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için emeklilikte intibak yasası çıkarılmalıdır. Aynı koşullarda emekli olanların aylıkları arasındaki uçurum kapatılmalıdır.
'MEZARDA EMEKLİLİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ'
Mezarda emeklilik uygulamasına son verilmelidir. Emeklilikte yaş şartı adil bir biçimde ve kademeli olarak yeniden düzenlenmelidir. Emekli olmak için 2008 sonrası yükseltilen prim gün sayısı şartı makul bir düzeye çekilmelidir. Emeklilerin sağlık hizmetlerinde ödedikleri katılım payı koşulsuz şartsız kaldırılmalıdır. Emeklilikte güvenli çevre, yaşanabilir doğa için gerekenler yapılmalıdır. Emeklilerle ilgili politika yapılacağında emeklilere danışılmalıdır. Ve tüm bunların gerçek anlamda yaşama geçirilebilmesi için emeklilerin sendikal hak ve özgürlükleri ile toplu pazarlık hakları tanınmalıdır. Emeklilerin somut talepleri açıktır, nettir. Taleplerimizin yaşama geçirilmesi mümkündür; zaruridir! Yoksullukta değil refahta birleşmek hakkımızdır.”