Filistin Davaları İnisiyatifi üyeleri, Beyoğlu’nda bulunan İngiltere Başkonsolosluğu önünde bir araya gelerek pankartlar taşıdı ve Filistin bayraklarıyla sloganlar attı. Grup adına basın açıklamasını Gülşah Eldemir yaptı.
Eldemir, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşananlara dikkat çekerek, bölgenin “modern dünyanın gözleri önünde sistematik bir imhaya maruz bırakıldığını” söyledi.
Açıklamada, İngiltere’nin İsrail ile ilişkilerinin yalnızca diplomatik düzeyle sınırlı olmadığı savunularak askeri, akademik ve ekonomik alanlarda da destek sağlandığı ifade edildi. Eldemir, İngiltere’de faaliyet gösteren ve İsrail’le doğrudan ilişkisi bulunan kurumların, Filistin yanlısı Palestine Action grubu tarafından “meşru çerçevede” hedef alındığını belirtti.
Eldemir, İngiltere’de terör listesine alındığı belirtilen Palestine Action hareketiyle bağlantılı eylemlerde Filistin’e destek veren çok sayıda kişinin gözaltına alındığını anımsatarak, bu kişilerin en temel demokratik haklardan mahrum bırakıldığını dile getirdi.
TUTUKLULUK VE AÇLIK GREVİ VURGUSU
Açıklamada, bazı aktivistlerin yaklaşık 16 aydır cezaevinde bulunduğu ve bu durumun hukuki bir tedbir olmaktan çıkarak “fiili bir infaza ve peşin cezalandırmaya” dönüştüğü savunuldu. Eldemir, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Aktivistler Filistin'le dayanıştıkları için cezalandırılan ve mahkumiyet altında tutulan siyasi rehinelerdir. Bu hukuksuz tutukluluk süreci ve cezaevindeki ağır tecrit koşulları karşısında, Filton24 üyeleri fiili bir direniş süreci başlatmıştır. Kasım 2025 itibarıyla aktivistler, maruz kaldıkları siyasi baskıyı ve terörist yaftasını protesto etmek amacıyla süresiz açlık grevine girmiştir. Güncel olarak açlık grevinde bulunan yoldaşlarımızın sayısının 30 olduğu düşünülmektedir. Açlık eylemleri, şahsi özgürlük talebinin ötesinde, İngiltere'nin soykırım suçuna iştirakine karşı mahpuslardan yükselen intifada çağrısı niteliği taşımaktadır.”
Cezaevinde bulunan bazı tutukluların sağlık durumunun kritik aşamaya geldiğini ve hastaneye sevk edildiklerini aktaran Eldemir, cezaevlerinde yaşanabilecek olumsuzluklardan ve olası can kayıplarından doğrudan İngiltere hükümetinin sorumlu olacağını söyledi.
Filistin Davaları İnisiyatifi adına yapılan açıklamada, Palestine Action grubuna yönelik yasakların kaldırılması, tutukluların adil yargılanma haklarının güvence altına alınması ve serbest bırakılmaları çağrısında bulunuldu. Ayrıca ifade ve protesto özgürlüğünün korunmasının demokratik toplumların temel yükümlülüğü olduğu vurgulandı.
