İnsan olumsuz duyguların bağımlısıdır; geçmişe takılıp kalanlar da bundan nasibini alanlardan... Sürekli geçmişi düşünmenin sebebinin kişinin kendisiyle alakalı bir sırrı netliğe kavuşturmak olduğunu söyleyen Psikolog Ayzet, geçmişin yüklerinden kurtulmanın yollarını anlattı.
Geçmişte yaşanan olumsuz anların sürekli kişinin beyninde yer edinmesi hayatı kimi zaman zor kılabiliyor. Bu durumun nedenlerinden birisinin de kişinin kendisiyle ilgili bir sırrı çözmek olduğunu söyleyen Psikolog Tuğba Ayzet konuya ilişkin "Geçmişe takılıp kalmak" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Ayzet'in yazısında şu ifadeleri kaydetti:
Takılıp kalmak, saplanıp kalmak, geçmişte yaşamak gibi çeşitli şekillerde adlandırılır bu durum. En genel tabiriyle belki geçmişe takılı kalmak denilebilir.
İNSAN NEYE TAKILIP KALIR?
İnsan genellikle olumsuz duygulara takılı kalır. Geçmişte hayli olumsuz yaşantılarımız varsa ve haliyle bu yaşantılar olumsuz duygular içeriyorsa burada takılı kalınması çok olasıdır.
Psikolog Tuğba Ayzet
İnsan kendine kendine çok konuşur “Oldu bitti, o olay orda yaşandı bitti, artık unut!” kızar kendine. Hatta etrafındaki insanlara da açtıysa bu konuyu onlar da eğer acıya nasıl yaklaşılacağını bilmeyen kişilerse onlardan da aynı cevabı almıştır. Bir süre sonra bastırır, bastırır, iter. Unutmuş gibi yapar, belki unutur. Ama gerçekte ne oldu o anıya? Tabi ki en ufak tetiklenmede tekrar suyun yüzeyine çıkmak üzere aşağılara gömüldü sadece. Yatağa yattığında, karanlıkta belki, belki bir insanın onu tetiklemesiyle, belki bir yüksek seste, belki bir otobüs şoföründe, belki trafikte biri, belki bir arkadaşı onu yeniden tetikleyene kadar sadece ve sadece sakladı.
Geçmişe Neden Takılı Kalırız?
Buradaki takılı kalma hali bir bağımlılık halidir dersem sanırım buna karşı çıkmazsınız. Çünkü bağımlılık kötüdür. Kötü duygulara bağımlı olunur. İyi ve güzel şeylere bağlı oluruz. Bağlılık ve bağımlılık ise birbirinden çok farklıdır. Olumlu duygular bağımlılık yapmazlar. Olumlu duygunun içinde korkular, öfkeler, acılar olmaz. Olursa ona olumlu duygu denilemez zaten.
Nedenine geldiğimizde ise, insan neden olumsuz bir duyguya takılıp kalır? Çünkü geçmişinde yaşadığı o anıyı, o yaşantıyı anlamlandıramamıştır, adlandıramamıştır. Karma karışık şekilde zihninde yer etmektedir. Ve çözmek isteriz, rahatlamak isteriz. Kurtulmak isteriz aslında. Bir daha aklıma gelmesin isteriz. Olumlu hissetmek isteriz.
Peki gerçekte olan nedir?
NEDEN AKLIMIZA GELİR DEVAMLI GEÇMİŞTE BİZİ KÖTÜ HİSSETTİREN ANILAR?
Çünkü bir sırrı çözmek için. Kendimle ilgili bir sırrı netliğe kavuşturmak istiyorumdur, hatta bunu çözmek bir zorunluluktur. Çünkü kendimle ilgili bu sorunu çözmezsem şimdi de gelecekte de bununla ilgili zorlantılar yaşayacağım kaçınılmazdır. Geleceğimi ve şimdiki anımı mahvetmem içten bile değildir. Zihnim bunu bilir. Bu yüzden devamlı aklıma getiriyor geçmişi “Bak, burada bilmen gereken bilgiler var. Şimdi sen buraya bakmazsan hayatın bitecek, mutsuz bir yaşam süreceksin.” der. Haklıdır da. Çünkü geçmişte takılı kalmak an’ı kaçırmak demektir. an’ı kaçırmak hayatı kaçırmak demektir.
GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN NASIL KURTULABİLİRİZ?
Sık sık geçmişin yokladığı insanlardan biriyseniz kendinize şu soruları sormalısınız:
Burada benim rahatsız olduğum şey neydi?
Olay sırasında kendimi nasıl hissettim?
Rahatsızlığımı dile getirememe engel olan şey(duygu, düşünce, ya da birisi) neydi?
Bu olaydan öğrenmem gereken ders nedir?
Ve şu An’da kendime söyleyeceklerim;
Beden yalan söylemez, bedeninde bir rahatsızlık varsa onu dinlemelisin.
O gün, o şartlarda elinden gelenin en iyisini yaptın. Daha fazla kendine yüklenme
Olaydan çıkardığın derslerle beraber kendine yeni sayfalar ve yeni deneyimler belirleyebilirsin.
Farkındalık getiren deneyimlerle dolu, bol bol an’da kaldığınız bir yaşam diliyorum…
