BÜŞRA CEBECİ/ERCAN ÇANKAYA
İstanbul 45’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum kararı hukuku da çıkmaza soktu. Hukukçular, kararın Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükmüne ve ‘seçimle gelen seçimle gider’ ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak bunun yargının yetkisini aşan, demokratik iradeye ve çok partili hayata vurulmuş bir darbe olduğunu ifade etti. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu da ‘Mahkeme hukuk devleti varsa demokrasiye kayyum atayamaz’ dedi.
TEK YETKİLİ YÜKSEK SEÇİM KURULU
İstanbul 45. Asliye Hukuk’un yargı süreci devam ederken CHP’ye yönelik ‘kayyum’ kararına hukukçular itiraz etti. Anayasanın 79. maddesinin seçimle ilgili sadece Yüksek Seçim Kurulu’nu görevli kıldığını söyleyen Prof. Ersin Kalaycıoğlu, “‘Onun dışında herhangi mahkeme karar alamaz’ diyor. Siyasi partide kayyum olmaz. Demokrasiyse, hukuk devletiyse atama yapamaz” dedi. 2017 halk oylamasına CHP’nin itirazını hatırlatan Kalaycıoğlu, “Mahkeme ‘Biz kabul edemeyiz bu itirazları, bu YSK’nın kararı’ demişti. O zaman öyle idiyse şimdi böyle olmaz” diye konuştu.
Prof. Metin Günday: Bir asliye hukuk mahkemesinin seçim yargısının fonksiyonunu gasp etmesi hiç görülmemişti. Fonksiyon gaspı ile özürlü bir karar, hukuken yok hükmündedir.
Prof. Şule Boyunsuz: Devlet bir siyasi partiye yönetici tayin ediyorsa çok partili hayat bitmiştir. Siyasi Partiler Kanunu 21. maddesi çok açık. Usulsüzlük iddiasına seçim kurulu karar verir.
Prof. Tolga Şirin: AYM, hukuka aykırı işlem için ‘geçici tedbir’ kararı vermelidir. Aksi hâlde çok partili yaşam ve objektif hukuk düzeni bakımından telafisi imkânsız zararlar doğacaktır.
Dr. Volkan Aslan: Mahkemenin bir siyasi partinin seçimini iptal etme yahut bu ‘tedbir kararı’ verme yetkisi yoktur. Görevsizlik kararı verilmemesi hukukun ayaklar altına alınmasıdır.
MAZBATASI OLAN KİMSE GÜVENDE DEĞİL
Kayyum kararına itiraz ettiklerini söyleyen Özel, ‘Hukuken ve siyaseten yok hükmünde bir karar. Türkiye’de bugün elinde mazbatası olan kimse güvencede değil” dedi. Özel, başka bir asliye hukuk mahkemesinin de siyasi parti genel başkanı, milletvekili hatta cumhurbaşkanı seçimini de askıya alabileceğini ve yerine kayyum atayabileceğini belirtti. İstanbul’da yeni kongre hazırlığının sürdüğünü söyleyerek “İl delegeleri noterde seçimlerine sahip çıkıyor. Onların talebiyle yapılan olağanüstü kongre bir daha yapılacak ve irade perçinlenecek” dedi.

CHP İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI KARARI HUKUKU DA KİLİTLEDİ
MAHKEME PARTİYE KAYYUM ATAYAMAZ: İstanbul 45’inci Asliye Hukuk Mahkemesi CHP’nin 8 Ekim 2023 tarihli İstanbul kongresini iptal etti. İl başkanı Özgür Çelik ve yönetimi görevden alındı. Gürsel Tekin dahil beş kişilik bir heyet kayyum olarak atadı. CHP İstanbul İl Yönetimi yöneticileri ve delegelerini tedbiren görevden alan mahkeme kararı, hukuk çevrelerinde sert bir şekilde eleştirildi. İktidar kanadı kararın hukuki olduğunu savundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Mahkeme tarafından verilen ara karar, yargılama süreci boyunca doğabilecek telafisi güç zararların önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir niteliğinde olup, nihai bir hüküm teşkil etmemektedir” dedi. Tunç “Kurultay delegesinin başvurusu üzerine verilen bir karar ve yargılama süreci bu. Bir taraftan ceza soruşturması, ceza davaları, bir taraftan da Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Siyasi Partiler Kanunu ve Dernekler Kanunu’na atıfla yapılan davalar var. Tabii her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde’’ ifadesini kullandı.
Hukukçular ise kararın Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükmüne ve ‘seçimle gelen seçimle gider’ ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak bunun yargının yetkisini aşan, demokratik iradeye ve çok partili hayata vurulmuş bir darbe olduğunu ifade etti. AYM’nin derhal müdahale etmemesi halinde telafisi imkânsız zararlar doğacağı uyarısında bulundu. KARAR’a konuşan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, hükmün anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak siyasi partilere kayyum atanamayacağını atanırsa demokrasi ilkesinin ortadan kalkacağını belirtti.
Kalaycıoğlu “Siyasal parti kendi kendini yönetir. Kimin yöneteceğine dışarıdan müdahale ederseniz o, siyasi parti olma özelliğini kaybeder. Herhangi bir teşkilat olur çıkar, siyasi parti olma özelliği kalmaz ve yasal temsil tehlike altına girer. Bu durumda temsili hükümeti de ortadan kaldırıyorsunuz demektir. Çünkü halkın yönetimi temsili hükümet aracılığıyla oluyor. Partileri kuruyorlar, o partileri üye oluyorlar, o partiler kendi liderlerini ve kendileri yönetecek kadroları seçiyorlar. Sonra bu yolla seçimlere giriyorlar. Şimdi bunu tıkıyorsunuz. Mahkeme buraya birisini atayamaz. Hukuk devletiyse demokrasiyse atayamaz” dedi.
Sözlerine devam eden Kalaycıoğlu “Siyasi parti kendi kişilerini, kendi yöneticileri, kendi seçen bir örgüttür. Onu yapmaya yeteneği kalmadıysa kapatılır. Kendi kendini kapatır. Yoksa halk yönetimi ilkesini ortadan kaldırıyorsunuz. Anayasanın 79. maddesi seçimle ilgili konularda sadece seçim kurullarını yani yüksek seçim kurulu başta onu güzel seçim kurullarını görevli kılıyor. ‘Onun dışında herhangi bir başka mahkeme karar alamaz’ diyor. 2017 halk oylamasında CHP bu konuda itirazda bulunmaya çalıştığı vakit ‘Biz kabul edemeyiz bu itirazları, bu Yüksek Seçim Kurulu’nun kararı’ denildi. O zaman öyle idiyse şimdi böyle olmaz” dedi ve ekledi:
“Parti teşkilatında suç işlemiş kimse de varsa bunlarla ilgili gerekli tasarrufta bulunabilir mi bir mahkeme zannederim ki bulunabilir ama ‘yerine şunu atıyorum’ diyemez. Bu olmaz. Bu kabul edilecek bir şey değildir. ‘Biz yaptık oldu’ diyorlar. Bunun siyasi temsille filan ilgisi yok. Mart ayında Gürsel Tekin’in kendisinin açıklaması var. ‘Hiçbir gerçek CHP’li kayyum kabul etmez’ diye söyleyen kendisi. Evet. Bugün ‘Ben CHP’nin çocuğum CHP, CHP’lere emanet diye kayyumluğu kabul etti. Süleyman Demirel gibi ‘Dün dündür bugün bugündür’ diyor. İlkesizliktir bu.”
ÇOK PARTİLİ SİSTEME TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR VERİR
İDARE HUKUKU PROFESÖRÜ METİN GÜNDAY: “Yürütme ve idarenin zaman zaman yargının görevinde olan bir konuda karar aldığı (fonksiyon gasbı ile özürlü işlem tesis ettiği) görülmüştü de, bir asliye hukuk mahkemesinin açık-seçik seçim yargısının fonksiyonunu gasbetmesi hiç görülmemişti. Onu da bugün görmüş olduk! Not: Fonksiyon gasbı ile özürlü bir karar/işlem, hangi organ ya da merciden çıkmış olursa olsun, hukuken yok hükmündedir.”
ANAYASA PROFESÖRÜ ŞULE ÖZSOY BOYUNSUZ: “Devlet bir siyasi partinin kendi yönetimini seçmesini engelliyor ve yönetici tayin ediyorsa çok partili hayat bitmiştir.”
ANAYASA PROFESÖRÜ TOLGA ŞİRİN: “İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, ihtiyati tedbir kararı tesis edemez. Anayasa Mahkemesi, İçtüzük md. 73 çerçevesinde, bu hukuka aykırı karara karşı gecikmeksizin ‘geçici tedbir’ kararı vermelidir. Aksi hâlde çok partili yaşam ve objektif hukuk düzeni bakımından telafisi imkânsız zararlar doğacaktır. Bu olay, artık sıradan teknik bir usul sorunu olmaktan çıkmış, Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenini doğrudan ilgilendiren bir mesele hâline gelmiştir.”
ANAYASA HUKUKÇUSU DR. VOLKAN ASLAN: “Herhangi bir hukuk mahkemesinin bir siyasi partinin il kongresinde yapılan seçimi iptal etme, yahut bu amaçla açılmış bir davada tedbir kararı verme yetkisi yoktur. Siyasi Partiler Kanunu’nun (SPK) 21. maddesi gayet açıktır.”
