ERCAN ÇANKAYA
8 Ekim 2023’te gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptali talebiyle açılan davada, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tedbir kararı, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde tartışmalara yol açtı.
Mahkeme, mevcut İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden alarak İstanbul İl Başkanlığı'na geçici olarak Gürsel Tekin atandı. Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap ise yönetime getirildi. Ayrıca mahkeme, 196 delegenin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına hükmederken mevcutta yürüyen kongre sürecinin de durdurulmasına karar verdi.
Ancak hukukçular, kararın Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükümlerine ve seçim hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğunu savunuyor. Kararın yargının yetkisini aştığı ve siyasi parti içi demokratik sürece müdahale anlamına geldiği belirtilirken özellikle “seçimle gelenin ancak seçimle gideceği” ilkesi hatırlatılarak, mahkeme kararının demokratik siyasete zarar verdiği ifade ediliyor.
X hesaplarından konuyla ilgili paylaşım yapan hukukçular, kararla ilgili şu değerlendirmelerde bulundular.
'HUKUKEN YOK HÜKMÜNDEDİR'
İdare Hukuku Profesörü Metin Günday: "Yürütme ve idarenin zaman zaman yargının görevinde olan bir konuda karar aldığı (fonksiyon gasbı ile özürlü işlem tesis ettiği) görülmüştü de, bir asliye hukuk mahkemesinin açık-seçik seçim yargısının fonksiyonunu gasbetmesi hiç görülmemişti. Onu da bugün görmüş olduk! Not: Fonksiyon gasbı ile özürlü bir karar/işlem, hangi organ ya da merciden çıkmış olursa olsun, hukuken yok hükmündedir, geçersizdir (keenlemyekûndur)."

'ÇOK PARTİLİ HAYAT BİTMİŞTİR'
Anayasa Hukuku Profesörü Şule Özsoy Boyunsuz: Devlet bir siyasi partinin kendi yönetimini seçmesini engelliyor ve yönetici tayin ediyorsa çok partili hayat bitmiştir. Siyasi partiler kanunu 21 çok açıktır. İl kongresi seçimindeki usulsüzlük iddiası seçim kuruluna 2 gün içinde götürülür ve kesinleşir.

'ÇOK PARTİLİ YAŞAM VE OBJEKTİF HUKUK DÜZENİ BAKIMINDAN TELAFİSİ İMKÂNSIZ ZARARLAR DOĞACAKTIR'
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Tolga Şirin: İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, SPK md. 21 uyarınca görevsizlik kararı vermesi gereken bir dosyada ihtiyati tedbir kararı tesis edemez. Bu açık yanılgı, bariz takdir hatası oluşturduğu gibi prima facie mevzuata aykırılık niteliği de taşımaktadır. Anayasa Mahkemesi, İçtüzük md. 73 çerçevesinde, bu hukuka aykırı karara karşı gecikmeksizin “geçici tedbir” kararı vermelidir. Aksi hâlde çok partili yaşam ve objektif hukuk düzeni bakımından telafisi imkânsız zararlar doğacaktır. Bu olay, artık sıradan teknik bir usul sorunu olmaktan çıkmış, Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenini doğrudan ilgilendiren bir mesele hâline gelmiştir.

'GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREKİRDİ'
Anayasa Hukukçusu Dr. Volkan Aslan: Herhangi bir hukuk mahkemesinin bir siyasi partinin il kongresinde yapılan seçimi iptal etme, yahut bu amaçla açılmış bir davada tedbir kararı verme yetkisi yoktur. Siyasi Partiler Kanunu'nun (SPK) 21. maddesi gayet açıktır. Bu madde il kongresi seçimlerine yapılacak itirazların ne şekile yapılacağını düzenlemektedir. Konu SPK'da özel olarak düzenlendiğinden Türk Medeni Kanunu'ndaki dernek genel kurulunun iptaline ilişkin düzenleme il kongresinde yapılan seçimler için uygulanamaz. Dolayısıyla il kongresine karşı hukuk mahkemesinde açılmış bir davanın görevsizlik sebebiyle reddi gerekmektedir. Hal böyleyken görevsizlik kararı verilmemesi bir de üstüne tedbir kararı verilmesi hukukun ayaklar altına alınmasıdır. Şu hususu da ayrıca not edeyim: Tedbir kararında SPK'nın çeşitli hükümlerine atıf verilmişken konu ile ilgili doğrudan ilgili SPK, m. 21 karar metninde anılmamaktadır?!

'PARTİ ORGANLARINA SADECE O PARTİ ÜYELERİ KARAR VEREBİLİR'
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu: Demokraside parti organlarına sadece o parti üyeleri karar verebilir. Aksi, siyasal temsil fikrine de siyasal katılmaya da kökten aykırıdır, demokrasinin temel kurumu olma vasfına aykırıdır.

'TEDBİR KARARI TÜMÜYLE AĞIR, ÖLÇÜSÜZ VE HUKUKA AYKIRIDIR'
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bengisu Kadı: İstanbul Barosu’na yönelen dava gibi bugün de bir siyasi partinin, CHP İstanbul İl Yönetiminin seçilmiş yöneticilerinin ve kurultay delegelerinin seçimleri üzerinden neredeyse 2 yıl geçtikten sonra bir mahkemenin ara kararı ile tedbiren görevden alındığını öğrendik. Nihai hüküm oluşturacak şekilde bir tedbir kararı vermek tümüyle ağır, ölçüsüz ve hukuka aykırıdır. Siyasal partilerin, baroların, sivil toplum örgütlerinin demokratik iradesine mahkeme eliyle müdahale ve kayyum yöntemi asla kabul edilemez. Seçimle gelen seçimle gider.

'İHTİYATİ TEDBİR KARARIYLA ANAYASADA ÖZEL KORUNMUŞ SİYASİ PARTİLERE MÜDAHALE EDİLİYOR'
Kamu Hukuku Uzmanı Yunus Emre Erdölen: Maalesef oldu. Bir ilk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir kararıyla ortada kesinleşmiş bir yargı kararı yokken, hatta iddianame bile yeni yazılmışken bir partinin il yönetimini değiştirdi. İhtiyati tedbir kararıyla anayasada, yasalarda özel korunmuş siyasi partilere müdahale ediliyor. Bu korkunç bir eşik. Demokratik iktidar, devlet iktidarı, bürokrasi karşısında çok önemli bir mevzi kaybetti. Türkiye’nin artık yeni bir ‘sopası’ var. Bugün bu kararı alkışlayanlar, arzulayanlar farkında değiller, siyaset kurumu korkunç bir yara aldı. Hangi görüşte olursanız olun, siyasi duruşunuz ne olursa olsun buna tepki göstermek gerekiyor. Türkiye bunu hak etmiyor.

